—- SA ı ei — ge DUNYADA OLUP BİTENLER rak aldığı yeni bir karar, bu mem lekette hüküm süren keyfi idarenin artık hıcbir huduüt tanımadığını açık- ca göstermekteydi. Hükümet, geçen Mayıs ayında kapatılan Kyungyang Şiınmun adlı gazetenin veniden çıka- rılmasına -<mahkeme kararına rağ- men- müsaade etmiyordu. azetenin Üç ay öÖnce kapatılışı. vaktiyle Koredeki Amerikan Askeri Hükümetinin yayınladığı bir karar- nu.nıey göre olmuştu. Hükümet, Kyungyang Şinmum'un mesullerini çeşitli suqlarla ıtham etmçkteydı Mil- Tet Meclisi Başkanı Ki Pung'a neşren hakarette buhmulmuş ayrıca Nalkı isyana teşvik edecek makaleler y Kore bi e neşredilmişti. Gazete casusluğu bahane ederek, kımsenin haksız yere hapıshane!ere Hükiimetin gazete aleyhin- de ılen surım.rü ithamlardan biri de, Beşk n S)ngman Rh ee larafın.lan lemn sözlerin halka yanlı—ı aksettıril- mesiyle âjAakalıydı. Zateh zete leyhinde alınan n doğrudan doğruya geldiği kimsenin meçhulü değil Gazete, kavatma kararının tısul- sllz ve ileri sürülen ithamların da a- sılsız olduğunu iddia ederek mahke- meye başvurdu. Savcı, dosyayı henüz tetkik etmediğini söyliyerek mahke- meyi bir hayli savsalama; vaf- fak oldu. Fakat sonunda, Güney Ko- rede nadir g n bir hâdise vuku göze alarak, hükümeti haksız çıkar. dı. Verilen iptal kararına göre, hükü- metin gazeteyi kapatmak —ıeklındeki yata yeniden başlamamak için ortada hıç bir sebep yoktu F'a at malkeme hükmünden he- Başkan Syngman Rhee knbıneyı olağamhtü toplantıya ca- ğırdı ve muhalif gazetenin tekra: cıkmasma mâni olmak icin yeni bır karar aldırdı. Şimdi ortada, Yirmin- ci âsır devletlerindeki hukuk anlayı- şıyla asla uzlaşmayvan bir durum var- dı. Hükümet, mahkeme tarafından verilmiş bir hükmü yerine getirmeyi reddediyordu. Bütün bunlara Tağmen, Güney öredeki muhalif tamamen ııuııurulmu—ı degıldxr Şimdiye kadar basın suçlarınd. ayı — hapse girenlerin — sa ak kadar d kt t bunun hükümet- geldiğini zannetme sın Üzerinde sansür yoktur ama, ga- zeteciler, ağır hapis ve para cezasına çarptırılmak korkusuyla, kendi ken- dilerini sanslir etmekten geri kalmua- maktadırlar. Böyle olunca, Güney Korsde muzügif geçinen ıazı.r.clcnn #Ütunları, suya sabuna dokunmayan yazılarla dolmaktadır. Kyuugyang inmun gibi gazetelerin b&şlarma ge- lenler ise hiç hoş değildir İngiltere Kaldırmdarın dokunulmazlığı ı nşıltercde “Sokak — Tecavüzlerini Kanunu'nun — yürülilğe gxnşmden beri aşağı yukarı bir hafta geçti. Kanun, bilhassa Londra sokak- larını binlerce fahişeden temizlemek maksadiyle çıkarılmıştı. Hakikaten İngiliz başkentinin Bond Street, Cur- zon Street ve Park Lane gibi en mu- tena ve kibar caddeleri son yıllarda bir fahişe katabalığı tarafından işti- lâ edilmiş gibiydi. Akşam. hava kararması ve dükkânların kapanma- - Ği İ Syugman Rhee Kuluğı alkışa alışık Siyle birlikte gayet şık giyinmiş sils- Hü kadınlar köşe başlarını tutmakta, dlye takılmaktavdılar Soho ve Picca- dilly gibi “malüm” )eılerdekı kadın- lar bir dereceye kadar müsamaha İle karşılanabilirdi a kımıı' semt- lerin de fahışeıerm ıı.tıl&sı sı hic hoş değildi. Geceleri, değil aile- ve iffet nümunesi sayılan Laondra su- kakları artık birer rezalet yuyası ha- line gelmişti. Zaman zaman gazetelere akseden şikâyetler, bir müddet sonra. sözlü sorular seklinde Avam Kamarasına kadar geldi. Halk eikârından doğan devamlı tazyik karşısında tedbir al- mak lüzumunu hisseden hükümet ni- hayet “Sokak Tecavüzlerini Önişme Kanunu”nu hazırladı, Tasarı, Avam ve Lordlar Kamaralarından geçme- den önce kurulan hususi komisyonlar- da, gazetelerde ve radyoda uzun boy- lu tartışıldı.. Başka |memleketlerde kolayca kabul ediliverecek olan tek- yetkilerinin artırılması ve vatandaş hürriyetlerinin kısılmasıyla ilgiliydi. kanun çıkarılmadan önce, fa- hişelerle mücadelede polisin sahip ol- duğu yetkiler pök zayıftı. Sokağın br köşesinde durup —müşteri beklemek ve gelene geçene lâf atmak -gelip ge- çenler bu lâflardan vahatsız oldukla- rını polise bildirmedikleri müddetçe- her İngiliz vatandaşının hakkıydı. Bir sokak fâhişesinin bu suçtan dola- yı tevkif edilebilme$si için, kendisinin kadını bir arada çalıştırıp bun- dan para kazanmağa teşebbüs ede- mezdi; fakat kadınların teker teker ev tutmalarına ve sokakta buldukları müÜşterileri buralara getirmelerine kimse mâni olamazdı. Uzun tereddutlerden son:'a meyda- sat, sokak fahışelerini biraz s'mdir- vergi saydıkları da aşağı yukarı yirmni misli arttırılıyordu. Hürriyet meselesi 1 asarı, ilk şekliyle İngilterede mu- azzam münakaşalara sebep oldu. Sokaklardaki çirkin manraralıın or- le Maksadı ne olursa olsun, sokak ke rında bekleyen bir kadını polislrı he- men exk:f edivermesi doğru bir şey miydi? türlü itirazlnr gelmeğe başladı. Me- selâ namuslu bir kadın gece yürüyü- şüne çıksa veya vitrinleri seyretmek memurlarının böyle bir kadına yana- g)p tevkife teşeboüs etmeleri herhalde *Pek hoş birşey olmasa gerekti. Bu iti- 1 v raz, tasarının "Pari etit lisçe tanınmış” kadınların a.ncak AKL ,J.ĞL' nra, Kadınlar Birliğinden 4 -