CEM G eçen Haftanın ortasında Çarşa ba günü, Mecliste Kıbrıs meselesı hakkında goruşmeler yapılırken, "yabancı basın"a ayrılan locada turanları gören bazı milletvekilleri- nin gönlünde gazeteciler hakkında çok müsait hisler uyandı. Hattâ ga- zeteciler hakkındaki pek menfi dü- şüncelerini —unutanlar, 1 numaralı basın dostu olarak gorunmek için â- deta yarış ediyorlardı. İyi niyetler tebessümler halinde basın — locasına yağdı durdu ğer o sırada basın suçlularının affı hakkında bir tekli- fin gündeme alınması istenseydi, bu fikrin pek çok taraftar bulacağın- d edilemezdi. Yalnız başın locasına iltifatlar yağdıran milletve- killerinin akıllarına şöyle — suallerin takılmakta olduğunu sezmek te güç değildi — Bize birer ifrit olarak gös- terilen gazeteciler arasında — meğer rte kadar cana yakın guzel şık ve zarif hanımlar da varmış.. V Bu kadar pahalı elbiseleri, kürkleri acaba nasıl satın alabilmiş- ler? Bir de sıkılmadan her Allahın gunu geçim sıkıntısından bahseder- ler "- Sık sık pudra ve ruüj tazele- meğe, saglarını taramağa neden lü- orlar? Her halde elleri bozulmasın dıye olacak, not falan da almıyorlar "e l rında çok genç kızlar da var Yaşları en fazla 18, haydi bilemedin 19... Tevekkeli basın me- suliyetsiz çocukların elinde demiyor- lar!" v.s. v.s... YE | Halbuki bu tahminlerin hakikat- le zerre kadar alâkası yoktu. Zira o gün yabancı basın İlocasını bazı ba- kanların hanımları, kızları aile dostları işgal etmişlerdi. Çilekeş gazeteciler ise görüşmeleri ayakta, bırıbırlerının sırlında not tutmak ta- kip ediyorlardı G aziantepli genç bir milyoner, bir nluk ücreti 700 lira olan İstan- bul H un meşhur Karadeniz daı- resini 6 ayhgına kiraladı. Hesap " racumle ye vurulursa durum şu: Bır ay 30 gün hesabıyla ayda 21 bin, altı kere 21 bın eder 126 bin Bir hamlede 126 bın hrayı göz- den çıkaran Anadolulu gencin Ka- radeniz dairesini kiralar kiralamaz yaptıgı ilk iş, kendisiyle — görüşmek istiyen gazetecileri paylamak Bu hal, daha evvel ayni dair zim bazı yerli politikacılarımızın da oturduğu hatırlanarak Karadeniz da- iresinin havasının bir neticesi olarak tefsir edildi. A nkara Çocuk Bakımı Derneğinin, geçen haftanın sonunda günü Kızılay Merkez binasında yap- tığı yıllık kongresinde çocuk mama- larının çoğunun sıhhi şartlara uygun olmadığının açıklanması birçok an- neyi heyecana düşürdü. Kongre ne- ticesinde — başkanlığa — Prof. Dr. Bahtiyar Demirağın seçilmesi yürek- lere su serpti. Zira bu tanınmış ço- cuk hekiminin -ayni zamanda bir ço- Çocuk Bakımı Derneğinin kongresi Yürekler sonunda ferahladı Zeki Müren Kaleminden kan damlıyor cuk âşığı- bu mühim dâvayı hal yo- lunda elinden geleni yapacağından, herkes emin bulunuyordu. Gazetecılık mesleği gün — geçtikçe cazıbe kazanıyor. Meşhur sporcu- ve sahne sanatkârlarından sonra, şimdi de pek meşhur ses yıl- dızlan da sütunlar arasına sızma üzere bulunuyorlar. İlk adım olarak meşhur Zeki Müren, Tercuman ga- zetesiyle sanat ve sos yete mevzuun- da yazılar yazmak — hus nda bir mukavele aladı. Sanat hayatın— daki mevkii ve sosyetenin tam için- de bulunuşu dikkate alınırsa, Zeki Mürenin dedikodu yazarlarını sık sık atlatacağı şimdiden söylenebilir. Bu işin cakalı ve iftihar verici tarafıdır. Ama işin bir de değişik tarafı var? dır ki bunun için de sevimli sanat- kârın "gülü seven dikenine katla- nır" diye düşündüğü anlaşılmaktadır. Müstakbel meslektaşın, istemese bi- le "yandan akan çeşme"yi yakından görmeye razı olduğu görülüyor. Al- lah göstermesin ama sevimli şarkı- cı da içerdeki gazetecilerin yanına düşerse, bunların hâdiseyi gerektiği kadar üzüntüyle karşılıyacakları id- dia edilemez. Re sam Nazlı Ecevitin genç An- ra mılletvekılı Bulent Ecevitin an- nesi. an Dern egı sa- lonlarında açtıı sım sergisi bü- yük alâka topladı m 37 yıl boya- larına, paletine, tuvallerıne vakıt a- yırabılen bu ev han erleri sanat kıymetınden çok sahıbının ça- lışma azmi —bakımından da takdir topladı. 29