DÜNYADA OLUP BİTENLER A. B.D. Öncünün feza yolculuğu Geçen hafta Salı günü saat 6 yı 0 geçe feza yolculuğuna başlı- yan Amerikan suni peyki Öncü V. ten son sinyal Cuma günü öğleden sonra 4 ü 24 geçe California'daki Goldstone rasat istasyonu — tarafın- dan alındı. Öncü IV., o anda gittikçe ufaladı dünyamızdan 600 bin kilo- metre ötede bulunuyor ve saatte 6300 kilometre hızla feza yolculuğuna de- vam ediyordu. Artık öncü IV. de gü- neşin namütenahi peyklerinden bırı olacaktır. Bu minnacık peyk artık dünyadakiler için meçhuller alemine karışmıştır. Zira kutru bir kilomet- reden ufak peyklerin dünyadan göz- lenmesine hıç değilse şimdilik im- kân yı Meçhullere karışan Öncü IV., il- mi bakımdan son derece kiymetli bilgiler getirmiştir. Onun sayesinde diğer seyyarelere yapılacak — yolcu- luklarda radyasyon tehlikesinin mev- cut olmadığı öğrenilmiştir. ay yolculuğu için, dünyadan uzak- laştıkça radyasyon tehlikesinin art- tığı sanılıyordu. Öncü IV. bu düşün- cenin yanlış olduğunu, radyasyonun dünyadan uzaklaştıkça pek fazla artmadığını ortaya koymuştur. Bu suretle şimdiden birçok gönüllünün hazırlandığı ay yolculuğunun önün- eki manialardan biri daha — kalk- maktadır Son bir yıl zarfında, bu sahada muazzam terakkiler kaydeden Ame- rikanın, ilk ay yolculuğunu muvaf- fakıyetle yapmak şerefini — rakibine kaptırmıyacağı anlaşılmaktadır. Irak Kazan kaynıyor G eçen haftanın son günü, pazar akşamı Bağdat radyosunu din- leyenlerden çoğu, "Bu sefer iş cid- di" demekten kendini alamadı. dat Radyosunda — bizzat fin memleket menfaatleri aleyhinde ecnebilerle birleştiğini ve Irakın ebe- di cumhurıyetınınyetının emniyetine kas- tettiğini" açıklıyo Bu sözler lrakta bir ihtilâlin vuku bulduğu hususunda hiç bir şüp- he bırakmıyordu. Daha evvel Şam mahreçli haberler. Iraktan gelen yol- culara atfen Musulda Albay Şevvaf ibaresinde yeni bir rejim kurulduğu- nu bildirmişse de, bunu fazla ciddiye alan olmamıştı. Nasıl ciddiye alınsın ki... Zira bütün Arap memleketlerin- de ve radyolarında "ihtilal suikast, komplo" gibi ciddi lâfların "akşam— lar hayırlı olsun der gibi rahatlıkla kullanılması olağan bir iş haline gel- mişti. Arap sepikerlerinin dramatik bir ifadeyle, çatlata çatlata söyledik- leri ihtilâl lafları, sadece tebessüm u- yandırıyordu. Âma bu sefer iş cid- Öncü IV. ü fırlatan Thor Aya doğru diydi. Irakta sahici bir ihtilâl vuku bulmuştu Biraz sonra 40-41 metre üzerinde çalışmaya başlayan âsilerin elindeki Musul radyosunun yayınları da işle- General Kasım İşler sarpa sarınca.. rin ciddiyetini — gösteriyordu. Musul radyosu, Albay Şevvafın Arap olsun, Kürt olsun -Türklerden bahis yok— Irak vatandaşlarına hitap eden bir beyanatım okudu. Garnizon Kuman- dam Albay Şevvaf büyük Tanrı adı- na, İkinci Tümen Komutanı General Nâzım Tabakçelinin de muvafaka- tiyle, memleketi despotların elınden ve kölelikten kurtarmak için hareke- te geçtiğini bildiriyordu. Daha sonra Bağdat ve Musul radyoları arasında çetin bir sinir harbi başladı. Radyo- lara göre Kasımın kuvvetleri Musu- la, Şevvafın kuvvetleri Bağdata yü- ruyordu Bağdat, kellesine 10 bin di- nar 250 bin lira- fiyat biçilen 'Şev- vafın olduruldugunu bildiriyordu. Şevvaf "Ben ölmedim" diye Musul radyosundan cevap yetiştiriyordu. teşekküllerden g lık telgraflarını okuyor, graflara inanmayın" diyordu. Bilinen tek şey. Musul radyosunun da itiraf ettiği üzere. Kasıma ait uçakların Musulu bombaladığıydı. Gazetelerin - radyo dınleyıcılerı bütün gece ve hatta ertesi gün va lerini bu birbirine zıt haberlerıSkay— detmekle geçirdiler. a neler cereyan ettiğini öğrenmek imkânsızdı. Irakla yakın- dan ilgilenen meşhur Foreign Office bile aciz içindeydi. Musuldaki" bütün konsoloslukların kapanması dolayı- sıyla, oradan bir haber alamamıştı. Kerkük petrollerini işleten Irak Pet- rol Kumpanyasından da bir haber yoktu. Ancak Bağdattan A, P. ajansı muhabiri vasıtasıyla bir haber almak mümkün oldu. Bağdat sevinç Içın— i. İhtilâlin bastırıldıgı haberi sü- zerine, 14 Temmuzu takip eden gün- lerde olduğu gibi, kütleler sokaklara dökülmüşlerdi. Albay Şevvafın ölüm haberini Bağdat halkı Fırat köprüsü üzerinde dans ederek, şarkılar söyli- yerek dinlemişlerdi. Bunun dışında Bağdatta her şey normaldi. Hava seferleri yapılıyordu Dükkânlar açıktı. Ecnebilere karşı halkın — davranışında bır düşmanlık yoktu. Bağdattaki havanın normal oluşu, Musul ihtilâlinin sanıldığından daha az ehemmiyetli olduğu intibaını veriyordu. Ancak salı günü Musul ih- tilâlinin akıbeti hakkında, az çok bir fikir edinmek mümkün oldu. Hükü- met kuvvetlerinin yavaş yavaş du- ruma hâkim oldukları anlaşılıyordu Musul Radyosu susturulmuştu ve bir hükümet tebliği ihtilâlin bastırıldıgı— nı açıklıyordu. İhtilâlin bastırıldığı haberi, Ira- kın aylardan beri gizli veya açık bir ihtilal havası içinde yaşadığını bilen- ler için fazla bir şey ifade etmiyordu. Kasımın Nasır taraftarlarıyla açık- tan mücadeleye girmişi, genç Cum- huriyeti çoktan beri ikiye bölmüştü. Kasımın gittikçe komünist unsurlarla işbirliği yapması ve Rusyaya dayan- zorunda kalması huzursuzluğu daha da artırıyordu. İhtilâli birlikte AKİS, 14 MART 1959