YURTTA OLUP BİTENLER Millet Toplanmıyalım dayak var!" eçen ha_ftanın sonunda, Boluda, C.HP. İl Kongresinin toplandıgı cuma günü, bir küçük gazete satı- cısı polisin halkı dağıtma gayretine katılarak haykırıyordu " var, — top- -Aki ayat lanmıyalım dayak var!.." Küçük gazete satıcısı bu gayret- ten hissesine düşen iki üç cop dar- besine rağmen, yeniden kalabalığın arasına daldı ve ahenklı sesiyle ikaz- larına devam Boluda veya Turkıyenın herhan gi bir yerinde muhalefete ve lıderle rine coplara, diplere ve dipçiklere rağmen halkın bu derece büyük sev- lılar birden aralarında İnönüyü gö- rünce dertlerini unuttular. Vitrinde- ki eşya, cepte bulun ü şünceleri bir yana atılıverdi ve bir anda üç kişi beş oldu; beş, elli; elli, beşyüz... İnönü, halkın ıstırabı ile temas halindedir. Sıkıntılarını, üzüntülerini yakından bilmekte ve bu bilgi mucadeleye itmektedir. Haşet Kitabevine girip hapıstekı gazeteciler için sa- na, aldığı 3.5 kitaba 130 11 ra Öder- ken, ço ugunun mektep taplarım tedarık etmede 200 lıra aylıklı bir memurun çektiği sıkıntıyı düşünme- miş olması imkânsızdır.İşte o 200 lirâ aylıklı memur, — sıkıntılarından kurtulma ümidini İnönüde görmek- İnönü Cezaevindeki gazetecilere Yılbaşı hediyesi alıyor Hayat her yerde pahalı... gi göstermesi, bütün ümidim bağla- masının her halde bir sebebi olmak lâzımdır. Bir taraftan hürriyetsizli— ğin, diğer taraftan geçim sıkıntısı- nın çifte ateşi arasında — bunalan halk, itimadını şahsında muhalefeti tems eden İnönüye bağlamakla ru- hundaki serinlemek, ferahlamak is- teğini gidermek tedır. Yarına ümitle bakabilmek ihtiyacını böyle tatmin etmektedir. İnönüyü vatandaş bunun içindir ki, gittiği her yerde sevgiy- le kuşatmakta "Babamız, bizi kur- tar" diye bağırmaktadır. Bu haftanın başında — Pazartesi günü, akşam üstü Ankaranın Ulus meydanında. yaklaşan yılbaşı, için çoluğuna çocuğuna bir ufak hediye olsun alamamanın ıstırabı, ile vitrin- lere küskün bakan — Ankara- 4 te, yılbaşında çoluğuna — çocuğuna bir küçük tediye alamamanın ıstı- rabını bu ümitle yıkamaktadır.Mil- let ıstırapları ile meşgul — olanları şükranla — karşılamakta ve onlara bağlanmakta tereddüt göstermemek- tedir. D. P. (Kapaktaki — politikacı) Biraz geç değil mi? u haftanın başında salı günü is- tanbul milletvekili Mithat Perin, ertesi gün Zafer ve Havadis hariç hemen bütün gazetelerin büyük baş- lıklarla .ve bir ba yram avası içinde naklettikleri bir âsın toplantısı yaptı. Mithat , Perın bu top antıda basın mensuplarına af teklıfını des— teklediğini açıklıyordu. Perin, mal Özçoban ve arkadaşlarının ımzaladı— ğı tasarıyı tasvip ettiğini söylerken kendisi gibi düşünen daha bir hayli gazeteci milletvekilinin de -Burhan Belge. Behzat Bilgin, ve daha bir iki isim hariç- bulunduğunu haber ver- Gerçekten de son günlerde D. Grubunda af teklifi lehinde haylı kuvvetlı bir cereyan göze çarpmak- tadır. Mithat Perin gibi açıkça de- ğilse bile, pek çok D. P. milletvekili, es dost meclıslerınde "bu gidişin gi- diş olmadığını" ifade etmekten geri kalmamakta ve Özçobanın tasarısı lehinde beyaz oy kullanacaklarını söylemektedirler. Bir hayli geç kal- mış olmasına rağmen, Mithât Perini bile af tasarısı lehinde konuşmaya zorlayan hava grupta kendini iyiden iyiye hissettirmektedir. Ne var ki, Grupta yaylacıların asıl büyük kıs- mını teşkil eden Şemi Ergin taraftar- larından henüz herhangi bir hareket gelmemiştir. Şayet Özçobanın teklifi Gruba geldiğinde -bugünlerde adın- dan hiç bahsedilmeyen- Şemi Ergin ve taraftarları — teklif lehinde oy kullanırlarsa, bu teklife derhal yeni iltihakların olacağı ve tasarının ka- bul edileceğine muhakkak nazarı ile bakılabilir. Ama ne var ki, bu tasarı da Şiddet Komisyonunun raporuyla birlikte bir çantanın içinde Ocak ayı- nın sekizini beklemektedir. Sır küpü u haftanın sonunda Ankarada bü- Btun gözler, müsveddesi Gazian- çantasında yatan Şiddet Komisyonu raporuna çevriliydi. Basına ve Mu- halefete karşı alınması — düşünülen kimbilir kaçıncı tedbirler serisi hak- kında tavsiyeleri ihtiva eden bu ra- por, muhtemelen gelecek hafta için- de D. P. Grubuna sunulacak, belki tasvip, belki tâdil, belki red edile- cek fakat muhakkak ki Türkiyenin siyasi hayatında hatırı sayılır izler bırakacaktır. Bahadır Dülger, raportör sıfatıy— la bizzat kaleme aldığı bu siyasi e- seri çantasının en gizli saklamaktadır. den D. P. Grubu Başkanının da, yük- sek kademelerın de haberı vardır a— ma, gazeteciler haber artık kendısınden sorulan her sualı eden bi " sıkıştırmaktadırlar. E ne de olsa Dülgerin biraz da gaze- teciliği vardır ve gazetecılerın nazı gazetecilere geçmektedir!.. Buna rağmen, Gaziantebin bu nzarası pek heybetli milletvekeli sıkıştırmalar karşısında hiç yumu- amadı. Komisyon mesaisi hakkında ağzından tek kelime sızdırmak rnüm- kün olmadı. Diğer Komisyon üyele- AKİS, 3 OCAK 1959