3 Ocak 1959 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 15

3 Ocak 1959 tarihli Akis Dergisi Sayfa 15
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Fatin Rüştü Zorlu Bir orada bir burada... lerin bir delili olarak göstermiştir. ten, yabancı haber bültenleri- ni takip edenler, Kıbrıs meselesinde- ki gelişmelerin hangi istikamete doğ- TU gıttıgını pek alâ görebilmektedir- ler. tekim son günlerde pek ço insanı alakadar eden haber de şu- dur: Yunan Dışişleri Bakanı E- vangheios Averof, verdiği resmi bir beyanatta Yunanistanın Enosisten, Türkiyenin de Taksimden kati şe- kilde Vazgeçtıklerını söylemiştir. Ba— kan, şimdi, "istiklal" formülü üze- rinde çalışıldıgını da sözlerine 1lave etmeyi unutmamıştır. Evanghelos Everof Nalıncı keseri AKİS, 3 OCAK 1959 Böyle Başa, u 1961'in ümidi C.H.P. el yor- 5 damı siyaseti takibinde D. P. ile yarış mı ediyor diye düşünme- mek imkânsızdır.. Baksanıza, Dı- şişleri Bütçesinin müzakeresinde C. H. P. Grubu sözcülüğünü kim yapacakmış? Meşhur Genel Sek- reter Kasım Gülek... Hayret et- memek ve bir o kadar da üzülme- mek kabil değil Zira —üstadın müstakbel bir Dışişleri Bakanlığı koltuğuna şimdiden liyakat ka- zanmak maksadıyla giriştiği bu zahmetin, partiye faydadan çok zarar getireceğini anlamamak İçin insanın kendisini "Eshabı — keyf" rehavetıne kaptırmış olması lâ- d üşünün bir kere, bizim partı kurtaran aslan çıkacak kür- süde zorlu bir dış politikanın he- sabını soracak ve meselâ ala- cak Kıbrıs me- selesini ele... Ne ler soylıyecek“’ Orada da muh- telif — vesileler- le — açıklandığı fikirlerini — tek- rarlarsa, vah o talıhsız C.H.Ba tüğü cevherler ve kırdızı koz- lar kırkı çok- tan — geçmiştir. Hangi birini saymalı ki.. Hü- kümetin Tak- sim tezi, bizzat Ge Böyle Traş! zetesinin bir muhabiri C. H. P. nin başlarından bırıdır dıye Güle- kin "fikrini" bir bilgimiz yoktur. Bulunacak ni- hai hal şekli ne olursa olsun, Türk menfaatlarının korunması elbette başta gelir. Gazete hava- disi olarak Kıbrısın. NATO ga- rantisi altında istiklâli mevzuunu okudum. Böyle bir şeyin — cidden mevzuu bahis olduğunu bilmiyo- uz. Ancak, meselâ Avusturya A- nayasasında olduğu gibi, Kıbrısın bir — memlekete iltihakını imkânsız kılan bir ana — madde mevcut olmadan boyle bır hal şek— —- gogsunuz ifti- harla kabarsın! Ayağına hızlı Genel Sekreter 'Taksim" lâfı- nı unutmamak- a Hükümeti bile fersah feri malümatfuruş luğunun mu- vaffaklyetınden de o kadar e- mindir ki, ayni lâkırdıları — ke- kon, Güle_k şa- mali ciddiyetle şılacak bir fü- Bolu kongresin- tursuzlukla A- Kasım Gülek de C. H. P. İlle- danın dört se- rin huzurunda ne evvel kayboldugunu söyle- tekrarlamıştır memiş midir? Dört senedir kayıp bir Ada nasıl taksim edilir, Yarab- bi! Bu potu, Genel Sekretere mü- nasip bir şekilde anlatılmıştır a- ma o, burnunun sivrisine gitmek- ten farıg olmamıştır. İşte bunun du nam üstünde, taze bir misali daha: Milleti meydanlarda "Ya Tak- sim, Ya ölüm" diye coşturan ve radyolarda saatlerce Harriman'a çekilen telgrafları okutan Hükü- met, Kıbrıs hakkındakı son açık- lamasında "Taksim" kelimesini bile ağza almaktan dikkatle kaçı- nıyor. Bunun üzerine Hürriyet ga- Şimdi C. H. P. Meclis Grubu- na düşen bir vazife vardır: Bütçe müzakerelerinde Dışişleri sözcülü- ğünü aklı başında bir milletveki- line yaptırmak... Zira, — Mecliste meselâ Kıbrıs meselesinde C. P. nin görüşünü, milletçe benim- senmiş Taksim tezini — unutarak kemali "istiklâl" den bahseden ve İstiklâlin şartlarına kafa yormaya başlıyan biri kür- süye çıkıp müdafaa ederse, herke- sin "Böyle başa, böyle traş" diye düşüneceğinden zerre kadar şüp- he edilmesin...

Bu sayıdan diğer sayfalar: