M U S Besteciler Yurt dışında Türk eserleri urt dışında çalınmış dört tane Türk eseri son haftalarda, İs- tanbul radyosunun "Haftanın Mü- zik Sohbeti" ve "Günümüzün Beste- cileri" programlarında, dinleyicüere sunuldu. Bu çeşit programlar, bir müsteşarın celallenmesi — yüzünden musiki yayınları kuşa çevrilmiş o- an Ankara radyosundan artık pek beklenemezdi. Çalınan bir parçay beğenmediği için — telefona karılıp radyoevinde karşısına çıkan memu- ru iyice haşlıyan ve bu hareketiyle, Ski yıldır ileri gelen batı radyolarıy- la kıyaslanabilecek bir kültür yayı- nma girişmiş olan Ankara radyosu- nun -musiki yayınları bakımından- bir gece içinde birkaç yıl geriye dön- mesine sebebiyet veren müsteşar be- -in gafı yalnız İstanbul ve Ankara gazete ve dergilerinde değil, batı ba— sınında bile bahis mevzuu edilm "Skandal" kelimesinin kullamldıgı haber metinlerinde okuyuculara bil dirilmişti. Bu durumda. Türkiye rad- yolarından musiki dinlemek istiyen— ler, Ankara radyosu n tamam ümidi kesmişlerdir. İstanbul radyosu, arada sırada, din- lenebilir musiki yapme_ık— dyomun sesini İs- -sayıları az bile olsa- batı musikisi dinleyicileri, bu ihtiyaçlarını ancak yabancı istasyonlara başvurarak gi- derme zorunda kalmışlardır İstanbul radyosunun dinlettiği dört Türk eserinden ikisi, Cema Reşit Reye aitti. Bunları dan biri "Collogue instrumental", yani "Çal- gıların Sohbeti", oburu de adım taşıyordu. atih" şiirinde besteci, Sultan İkinci Meh- medin bir portresini çiziyor, İstan- bulun Türkler tarafından fethini an- latıyordu. Program arasında Saptığı bir konuşmada besteci, eserini, bir senfoniymiş intihamı verecek şekil- de tanıtmıştı: Dört bölümü olduğu- nu söylüyordu; birincisinde iki zıt tem vardı; bunlardan biri — savaşçı Fatihi, öbürü de şair Fatihi temsil edıyordu sanki klâsik senfonilerin ilk bölümüne bıçımı i veren sonat kalıbının İki temi. Eserin geri k lan bölümlerinin anlatıhşı da, sen- foni tarifinin ana çizgilerine — uyu- yordu. İkinci bölüm, bir adagio idi; burada da konu, Fatihin savaştan önce Tanrıdan zafer niyaz etmesiydi. Üçüncü, beklenebileceği gibi, — bir schcrzo'ydu: Fetih savaşı başlamış- tı. Nihayet finalde, zaferin kazanıl- ması ve Türklerin İstanbul surların- tasvir ediliyordu. Gerçekten, eserin savaşçı — Fatihi temsil eden ilk temi karakteri olan güçlü bir tem-, bir senfoninin, hem de uzun, büyük nisbetli, yaygın bir senfoninin başlamış olduğunu düşün- dürüyordu. Ne var ki kısa bir za- man sonra bestecinin senfoni biçimi, senfoni büyümesi, senfoni düşünce- si içinde Olmadığı anlaşılıyordu Za- ten bu kısa zaman, eserin yarısı de- mekti. Bestecinin seçtiği konu -hem musiki dışı konu, yanı İstanbulun fethi olayı; hem de "müzikal" ko- nu- farklı bir yapıyı, elde ettiğin- den başka bir kuruluşu gerektiri- yordu. Bunun bir senfoni kuruluşu olması şart değildi. Fakat herhalde netice, daha büyük bir eserden alın- mış bölümlerin tutarsız bir şekilde ardarda sıralanmasından daha baş- ka birşey olmalıydı. kiyedeki ilk icrası da birbuçuk ay kadar önce Ankarada, Robert Law- rence idaresinde Cumhurbaşkanlığı Orkestrası tarafından — yapılmıştı. Cemal Reşit Reyin kendi orkestrası -İstanbul Şehir Orkestrası- henüz bu eseri çalmış değildi. "Fatih"te Richard — Strauss ile Arthur Honeggerı hatırlatan Cemal Reşı Rey, "Collogue instrumental" da işe, Albert Roussel, — Bohuslav Martinu, Jacgues Ibert Fransızvarı bır musiki yazmıştı. E- ser, "Fatih"e kıyasla -belki de mu- sıkı dışı endişeleri olmadığı için. da- da bir bütünü olan daha bir derli toplu musikiydi. solo (Mlüt, ârp ve iki sazlar orkestrası için yazılmış olan "Collogue" ilk ve son bölümlerinde hafif, canlı, neşeli, bunlara, kıyasla daha uzun süreli olan orta bölümün- deyse sakin, duygulu, düşünceliydi. Cemal Reşit Bey Oskar Danon'la, Her telden... Fransada Mehter musikisi atih" senfonik şiiri, bütününde, ((F dınleyıcıye asla, sağlam yapılı bir eserin verdiği tatmin olma duy- gusunu vermiyordu ama, eserin par- ça parça, yer yer büyük bir tesir gücü taşıdığı da inkâr edilemezdi. Bunlarla arasında, savaşı tasvir e- den scherzo'da yer alan Mehter mu- sikisi stilizasyonu vardı. Besteci bu- bir bayağılığa kaçmadan, yi heyecanlandırabılme erişmişti başarısına İstanbul radyosunun yayınladığı kayıtta "Fatih"i, besteci idaresinde Fransız Radyosu Milli rkestrası çalıyordu Kayıt geçen yaz yapılmış, ser daha sonra* Brüksel Sergisinde- kı Türk gününde verilen konserde gene besteci idaresinde Colonne or- kestrası tarafından çalınmıştı. Tür- Bilhassa bu eseri, Cemal Reşit Re- yini bir nesil Türk — bestecilerinin -'Türk Beşleri" denen neslin- en ol- un, en Avrupalı, en önemli uyesı sayılabileceğini düşündürüyordu İngilizce Yunus Emre urt dışında çalınan eserlerden Y biri de, Adnan Saygunun meş- hur "Yunus Emre" oratoryosudur. Saygunun yıllardır beslediği bir ha- yal nihayet, gerçekleşmiş, New York'ta," Leopold Stokovski gi- bi bir şef 1daresınde çalınmıştır. Yıl- lardır Basın Yayın Umum Müdürlü- de, çalışıp durmuşlardır. New York'- la Ankara arasında notalar gidip gelmiş, kimi kaybolmuş sonra bulun- muş. mektuplar tezkereler yazılmış, mesele halledilmiş gibi görünürken herşey birden suya düşmüş, yazış- ma çizisme yeniden başlamıştır, Ni-