Sekreterin hakiki kıymeti hakkında mükemmel bir fikir — edinmişlerdi. Kürsüde mücadele etmek maksadıy- la yaptığı bir kaç talihsiz deneme hüsranla neticelenmişti. Hatta kendi partisinin Grubunda dahi söz aldı- ğında salon boşalıyordu. Zira Kasım Gülek kongrelerde meseleleri halka, Oo seviyeye inerek mükemmel anlatı- yordu ama Meclisin seviyesine çık- mak için gerekli malzemeye, bılgı ve kültür dağarcığına sahip Fakat Genel Sekreterin seyahati Karadeniz sahillerinde büyük bir canlılık yarattı ve C. P. lehıne bir hava doğurdu. Bılhassa emniyet ma- kamlarının orada burada hadiselere yol açmaları Kasım Gülekin turnesi' ne memleket çapında bir ehemmiyet verdirdi. Hele Trabzonda — girişilen partizanca hareketler her tarafta ü- züntü uyandırdı. D. P. liler rahat ra- hat siyasi faaliyet gösterirken Ka- sım Gülek ve arkadaşlarını sıkmanın mânası var mıydı ? enel Sekreter gittiği her yerde partısının esaslı sözcüleri tarafından Mecliste müdafaa edilmiş olan gö- rüşleri herkesin anlayacagı şekılde hülasa etti, anlattı. Bir defa, leketi bu hale getirmiş olan ekıp de— ğişmeliydi. Ondan sonra, Kıbrıs me- selesinde hükümet yanlış hareket et- mişti ve Adanın bizim için kaybı ba- his mevzuuydu. Üçüncüsü, hayat ye- ni tedbirler dolayısıyla en azından bir misli pahalılaşacaktı buna kar- şı hükümet tedbir almıyordu. ti Gülekin en amansız düşmanları dahi inkâr etmiyordu. C. H. P. için- de istenilen Kasım Gülekin bu nevi- n, yani kendi çapındaki ve imkân- ları dahilindeki çalışmalarına devam etmesi, fakat şahsi endı elerle, ga- yelerle partiyi zayıflatmamasıyd İktidara gelince o, Güleke müte— madiyen atıp tutmasına rağmen iç- ten içe nel Sekreterlikte kalma— sını herkes en çek istiyordu. — Zira Gülek gider de yerine her bakımdan tatmin edici bir Genel Sekreter ge- lirse şimdilik C. H. P. mevcu tek derdinin de halledılecegım ve dir ki Z. h kampanyaları açarak Kasım G "Bakın, benim düşmanlarım . Sız bunlarla beraber olup be- ni nasıl düşürebilir, onları nasıl se- vindirebilirsiniz ? İktidar benden kor- kuyor, beni istemiyor. Aleyhimdeki : Tti . bütün tertiplerin menşei odur Ben s o ka hizmet ediyo " de- mek fırsatın; Vermektedir. Ama bu zanlar gittikçe azalmakta, her şeyin hakiki mahiyeti gözler Önüne sus- maktadır: * , C. H. P. Kasım Gülekin a- AKİS, 6 EYLÜL 1958 yaklarına sahip olan, fakat kafası- na sahip olmayan bir Genel Sekre- ter bulabilseydi!.. Kurultayın arefe- sinde Muhalefet partisi mensupları- nın gönüllerinde yatan aslan işte bu- ur. Koordinasyon Gemiye pusula aranıyor (Kapaktaki — politikacı) u haftanın başında pazartesi gü- nü saat 15'de 88169 numaralı te- lefondan Koordinasyon Bakanı Şe- hitti Atamam arayanlara, dokuz ya- şındaki sevimli Yaprak Ataman ba- basının mutad öğle — uykusuna yat- mış olduğunu soyluyordu Bunu işi- tenlerin anasında Sebati Atamanı bir "büyük uykucu" — sananlar çık- madı değil. Ankara, Koo asyon rdin. Bakanını görmeye gelmış heyetlerle doluydu. Herkes Sebati Atamanı ya- kalamak için çırpınıyordu Bu Esna- da ise Bakan "mutad öğle uykusu"- ndaydı. Fakat aynı Sebati Ataman bir gün sonra Sanayi Bakanının ma— kam odası yanındakı makam odas da öğle yemeği olarak kaşarpeynırlı ve salamlı sadviç yiyor, üstüne bir bardak; çay içerek çalışmasına devam ediyordu. Küçük odası ağzı- na kadar doluydu. Bir duvarın,ke- narında en adi cinsten, cam dolap- lar dumyorclu Dolaplarda dosyalar ardı. eki biri sarı, ikisi yeşıl koltuklar çalışmak için Sebati YURTTA OLUP BİTENLER Atamana masadan daha rahat geli- yordu. Koltukların — neslin üstünde bir radyo göze çarpıyordu. Pencere— lerden ka rşıdaki binalar gö u. İşler sıkıştırınca Koordınasyon Bakam bir saatlik "mutad öğle uy- kusu"mı fedadan kaçınmıyordu. İş- ler ise, bu hafta fena sıkıştırmıştı Koordınasyon bakanlığında oradan, buradan gelen heyetlerın 1şt1rakıyle ithalât kotaları hazırla ordu. Bi- de ciddi rakkam maması, ikti- sadımızın şimdiye kadar hakiki ma- nasıyla bir gecekondu manzarası göstermesi, çalışmaları hem yavaşla- tıyor, hem — güçleştiriyordu. Bakan, heyetlerın de arzularına uyarak ko- taların ilânını aceleye getirmemek kararım aldı. Herkes, kotaların sü- ratle tesbitinden çok bunların, bir kere tesbıt edıldıkten sonra .Başba- kanın iriyle- Allah lillah aşkı— na degıştırılmemesını istiyordu. yüzden — listeler en erken haftanın sonundan evvel ilân olunmayacak- tır. Asıl iş şimdi başlıyor ış yardım — hikâyesinin — ortaya çıktığı günden beri başım kaşı- maya vakit bulamıyan — yüksek bir memur, geçen haftanın başında "do- larlarla harcanması, galıba kazanıl- Mmasından zor olacak" dıyordu Öyle ya, dış yardım almak için Orta Do- ğunun karışması ve Avrupa İktisadi İşbirliği Teşkilâtı ve Para Fonu mutehassıslarının ileri — sürdükleri şartlara "evet" denilmesi kâfi gel- YAZISIZ