DÜNYADA OLUP BİTENLER Çan Kay Şekler Papuç pahalılandı lamış, mukabilinde Formoza ve Pescadores adaların savunmasını Üzerine aldığını taahhut etmişti. Kı- l1 Çin de fazla inatçı davranma- mış, Tachen Adaları ile yetinmiş ve mesele kapanmıştı. Maamafih mese- lenin kapanmasıyla iki Çin arasın- daki münferit çarpışmalar sona er- memiştir. Bilhassa Çinin başına dön- mesi üçüncü bir dünya harbine ve hattâ Formozada kalabılmesı bile soğuk harbin devamına bağh olan Çan Kay Şek, havayı gergin tut- mak 1çın elinden geleni yapmıştır. Milliyetçi Çin Hükümeti gemileri- y Şekin ücretini arttır- masını kolaylaştırmaktadır. Mama- fih bu sefer ınısıyatıf Kızıl Çinden gelmektedır Pek dyosuna inan- yetlidir. Adaların iaşe yolları kesil- miştir, bu sebeple her türlü muka- vemet beyhudedir. Radyoya göre uemoy 'nun alınması, Formozanın kurtarılmasında ilk adı- mı teşkil edecektir. Formozada bulunan Amerıkalı mütehassıslar, başlangıçta Kızıl nin böyl arekete gırışecegıne inanmıyorlardı. Fakat Çin bat larının ateşinin şiddetlenmesi uzerı— ne mütehassıslar, Ouemoy ve Mat- şu'ya önümüzdeki günlerde — asker çıkarılmasına yüzde 90 ihtimal ver- mektedirler. Amerika Başka- nı ve Pasifik Başkomutanının acele 22 Formozaya hareketı işleyin ciddileş- tiğine delildi âlen temel mesela, Kızıl Çin Ada- ları işgale kalkarsa Amerikanın ne yapacağıdır. Amerika, Dışişleri Baka nı Zorlunun şampıy lugunu yaptığı "seyirci kalmama" politikasına uya- rak, diktatör Çan Kay Şekin imda- ına koşacak ve en azından yetti bir Kore harbinin başlamasını göze alacak mıdır? Meçhuldür. , Amerika, Formoza ve Pescadores adalarının savunmasını taahhüt et- miş durumdadır. Bu adalara bir te- Kay Şeki Matsu a- daları, taahhudun dışında kalmakta- ır. Ama Kongre, Cumhurbaşkanı EFisenhowere, Formoza ve Pescado- res adalarının savunması için lüzum- lu görülen bölgelerde — müdahele hakkını tanımıştır Eger umhur- başkanı, Ouemoy u'yu, For- e Mat mozanın mudafaası bakımından mu- hlin addederse, Amerika Kızıl Çine karşı harekete geçebilecektir. Aca- ba Eisenhower Hükümeti, bu sahil adalarının savunmasını makta m ti mutehassısların Çuemoy ve Mat- su adalarını, stratejik bakımdan kıymetsiz bulduklarım göstermekte- dir. Mamafih gerek Dulles, gerek EHisenhower, siyasi sebepler dolayı- sıyla, askeri mütehassısların kanaa- tını paylaşmaktan çekinmiş, U ve tsu'yu korumalarının muhtemel oldugu intibaınmı vermeye çalışmışlardır. Dulles, geçen hafta Kanarya adalarına 1stırahate git- meden evvel, Temsilciler Meclısının "sulhu tehdit" olarak vasıflandır- mış ve çıkartma ihtimali için tehdit yollu "ümit ediyorum ve inanıyo- rum ki böyle bir şey vuku bulma— yacaktır" demıştır Başkan hower da son basın toplantısında aynı dili kullanmış, Çan Kay Şek Hükümetini COuemoy ve Matsu'ya büyük ölçüde kuvvet yıgması dola— yısiyle —1ht1yarlıyan ordunu. biri oradadır adaların stratejık ehemmıyetmm arttıgım açıklamış- tır. Amerikanın güttüğü maksat ayş cıktır: Ouemoy ve Matsu adaları- nın komünistler tarafından işgaline seyirci kalması, siyasi — sebeplerden dolayı müşküldür. Bu —hareketin -tıpkı Orta Doğuda olduğu — gibi- Amerikanın dostlarını terkettiği dü- şüncesine yol açmasından korkmak- Gelgelelim ortada askeri bir zaruret yokken, Amerikanın müda- helesini halk efkârının hoş karşıla- mayacağı muhakkaktır. Bu sebeple Amerika — mütereddittir. — Dulles'ın bütün ümidi, Amerikanın muhtemel müdahelesinden korkarak, Kızıl Çi- nin adaları işgal teşebbusunden vaz- geçmesidir. Az çok müphem tehdit- lerin mânası budur. Öyle anlaşılıyor ki, — Synghman Rhee ve Çan Kay Şek gıbı dostlara nya lideri- sahip oldukça, Hür Dün nin sık sık "harbin eşiğine — kadar gitmek" tehlikesinden kurtulmasına imkân yoktur. FHransa Bombalar altında Paris u haf'tamn başında esmer ve si- yah saçlı turistlerin güzel Pa- riste geceleri dolaşmaları çok cüret istiyen bir iş haline gelmiştir. Halt bu esmer turistler bir de otomobil sahibiyseler, durumları çok tehlikelidir.. Karşılarında tepeden tırnağa kadar İ nazik olmaya çalışmıyan bulacaklardır. Paris, esmer yabancılar için, bir- denbire netameli bir şehir olmuştur. polisleri Paristen bir köşe Bu sakin haline bakıp da aldanmayın AKİS, 6 EYLÜL 1958