W SA İ Haai e KURNAZLIK Sonra önümüzdeki Meelisin birbuçuk senede işini görüp dağılması, Hür. P. nin teklifidir. Bu teklifin mlısalt karşılandığı hususunda ünakaşa kaldıran bir hu- lml('rden halkın beklediği, re- Jim ım—u—lı—lorlnln yanında öteki drrtlerlıı dc— ha Hür. P. alaturka kurnazlığı nıumıkıı bı nkmahdır CHP. tek olup onu bir büyük parti haline getirece sonra Hür. P. birbuçuk Renede Meclisi feahedip. hiç bir mesele hnllodllmeden kendi kanatlarıyla P. sözcülerinin yürekle- etmektedir: C.H.P. nin yardımıyla şimdi D P. yi. müteakiben de bizzat C,H.P. yi tasfiye et- ona deş- mek. Bunu addetmek değil midir? Aklı selim elbette ki cilâyı stiratle kazıyacaktır. NEDEN BÖYLESİ OLMUYOR? . H. P. den öteki Muhalefet partileri ne Iııthebllirler’ Tek baş gil, bir koalisyon halinde İktidara gelmeyi ve mi tel mlnat altına almayı. CH.P. bunu kabul etmediği gün umumi efkârm sillesini yer. 1 ki D.IP. den kıırtıılnııık Mııhnlofe!ln işbirliği halinde daha kolay olacaktır. Ama bu partiye “sen, tek başına seçime girersen 150 milletvekili çıkarabilirsin, gel işbirliği ıapalını. ncllmnı de !ünr miltetvekili çıkarıp D.P. yi iş başından uzaklaştıralını” demek umu- efkârın sempatisini celbetmez. Pek çok sayıda vatandaş memleketin nalahn kavuşmasını C.H.P.nin İktidara zelmc—uhk— kabil Hakları vardır. yoktur; münakaşa edilebtlir. Simdi bu tandaşa C.H P. ne hakla bir muhtemel Hür. P. -C.M.P. Ikndıırmı aeçtlr— meyve calıssın? Hakikaten yarın seçimler oulisyon alırna ve na de- vilâyetten fazla yerde seçimle, “vıınnuııı" kabil değildir. ye emniyet D.P. € se e C.H.P. nin ııdı -uılılhl olacağı, C.HP. saf- larındnkı devlet adamlarının mlerlnı duyurabileceği bir iktidar seçecektir ra. hattâ İsmet İnönü meselâ Mulatyada. meselâ Adanada, me- P. ne göre dahi C.H.P. nin birinci vaziyette bulun- dıığıı dilılnı-lerk- vllâu—lte teşkilâtını milletvekilliklerinin ücto birini Hür. P. ne, ücte birini C.M.P. ye vermeye razı edehbilir ml? Hür. P. ve CMP. biç nlmııı—a beş on vilâyette birinci vaziyette bulunsalardı mf-wle daha kolay hulledilirdi. Ama böyle bir duürum voktur. Egede dahi meselâ Hür. P. ocaklarının ekseriya bir levhadan ibaret bulunduğunu herkes bilmek- tedir. Hür P. nin ve C.M.P. nin birer “hayalet teşkilAt”a sahip bulundukları yerlerde kim km vetli C.H.P. yi mitsavat esası üzerinde işbirliğine ıorlmabl- Hr.kim o teşkilâtı tamamiyle dağıtmadan. tistelik Hür. P. ve C.M.P nin kuca ğgına atmadan bunda muvaffak olabilir? Bunun bir p t fi var mıdır? “Peki, bize yüzde kaç verecekmin ?” itr. P llderlerlndon bazıla- rının ağzından düştneyen hut sual, bir prensip olarak. y “eğer bize tiç- te bir vermeyi alenen kahul etme üÜzakere masasına dahi otur- mayız” şekli şart olarak koşulursa İşbirl rçekleşmiye- cektir. Halhbuki evvelâ görüştllecek ne huıuxlur vardır.. Müzakere başlar Mecliste temsil nisbetlne sıra gelin hu. t rzda hal yoluna bağlanır. Merkezie het r _vı-_rde kuv u—üi olduğunu kolay iddi. lir. Ama bir vilâyette üç partinin başkanı hir nın: şına oturduü- lar mt, birbirlerine kola, lay palav tamazlar, zira TA he herkesin hakiki durumunu az çak bi Hakiki mitsavat elbett he in kuvveti nlahennde îımsll edilme- sidir. Zaten il ve mantık da hünü icap ettirmez ml o “büyük dakârlık”tan vaz geçsin. kuvveti nls! d n dv faz! ne milletvekilliğine ' göz. dikmesin, Kuvvetleri İse mahnlll Merkezin de mllmhvrathh' teshit etsin, ona göre hak adalet kaldelerine uygun bir işbirliği yapılsın. Bunun — şimdilik (lk şartı bir kısım Hür, P. liderlerinin artık bu sefer, Allah rızası için alaturka kurnazlıktan vaz geçip lütfen etrafı hayalsiz görmeleri, gene Hliir. P içinde mevcut aklı selim sahiplerini takip etmeleridir. imtihan sonunda da fena not alırsa. belini haklkate kolay kolay doğrultamaz. Zira fazla açgözlülük pek az zaman fayd:s sağlar. hiç bir zaman sempatiyle karşılanamaz. AKİS AKİS, 817 TEMMUZ 1957 ar satması dahi cok şilp- Asırcı Demokrat bir ihtimalden hiç hazzetmiyeceği aşi- kârdı. Bu haftanın başında D.P. nin bü- yük vı)mı:tlerdekı manzarası buydu Sarı ve bövle bir man 1 ” ol- f Onursalların. Atıf - derlıoğulların birinci plâna çıkmaları erkesten uhalefeti tıları da ufalamakla meşguldüler Adalet Hakkın sesi Bıı haftanın başında Salı günü öğ- leden sonra, sıcağın ve güneşin Ankaralılara en merhametsizce ezi- yet ettiği bir sırada Necatibey Cad- desindek; bir apartmanın önünde ola- ganüstü bir faaliyet vardı. Üstü acık kapalı polis cipleri birbiri arkasına kaldırıma yanaşıyor, içinden çevik bır hareketle yere atlayan polisgler ve po- lig görevlileri yol boyunca kol gezme- yve baş!ıvorlnrdı Potislerin önünde o ttıkları ev. Bölilkbaşı- ginden bu olıgannsm tedbirler kal- dırılmıştı. Ama şimdi veniden polis- lerin Bölükbaşının evi önlünde ne iş- leri vardı? Uyanan tecestlisler ou sualin cevabını hemen öğreniyorlar- dı: Bölükbaşı tahlîye ed!lmişü Eee. Bölükbaşı madem ki artık evindeydi. bu kralların ağzının suytınu nkıtaeax muhafaza tedbirleri onun hakkıydı! üc hafta evvel gene böyle ©)| deki Merkez Cezaevine götürülmüş- titl. Bölükbaşı ve avukatları tevkifte usulsüzlük olduğunu iddia ediyorlar- dı. Tevkif kararını tasdıik eden Asli- vye hakimi Adil Güneşoğlunu reddet- mişler, fakat Güneşoğlu buna Tağ- men tevkif muamelesini ikmat eyl:- yecek tasdiki yapmıştı. Bölükbaşının avukatlarının Ankara Ağırceza mah- kemesi nezdinde ynptıklnn bu mev- mek Üzere en yakın ağırceza *