| yeya çamurdan. eksedsı S P O0 R Seyahatlar Y_edi ve otuzyedi T emmuz başında intişar eden bü- tün İsveç ve İtalya spor gazetele- retli sağaçığı Kurt Hamrin'in Tori- no'da Juventus klubüne transfer et- mesı dolayısıyla yapılan Juventusun bu seneki İsveç seyahati tam bir ba- şarı ile kapanmıştı. İtalyanın siyan 7 maç oynamış- lar ve 37 gol atmışlardı. Juventus, İlk maçından itibaren artan bir alâka ile takip edilmiş, John C€harles, Bo- niperti ve Sivori gibi yıldızlar hara- retle alkışlanmışlardı. Böyle muhte- şem bir futbol ziyafetinden hemen sonra İtalyanın siyah beyazı gürl!- törenleri i talya dokuzuncusu —Juventusun T maçtaki 37 gollük skoru her siyalı beyazlı takımın elde edeceği yekün değildi. Bununla berabe  likleri vardı. Federasyon kupası ga- libi, maclarında ekseri yedi gol yiyor, iki maçını 7-2 ve 7-4 kaybediyor, bpi- rini 0-2 kazanıyordu. İtalya futbolu ile Türk futbolunu aynı hafta içinde seyreden lsveçlıler bir noktayı açıkça görmüşler Torino'lular ne kadar ileri iseler, İstanbullular bir o kader geriydiler Yanlış taktik u maçı kaybetmemizin tek sebebi 14 vardır. Türkiyel ligzleri çoktan bıtlrdık Formda değili; İşte bu ka- da ykoz futbol takımının Bui- gnrıslan seynhatı sırasında, €.D.N.A maçını 0-6 kaybeden Sarı-Siyahlı e- kibin umum! kaptanı Saadettin Ar- seven gazetecilere aynen böyle söyle- mişti. Beykoz. kuvvetli bir Bulgar takımına farklı kaybetimişti. F'a- kat Umumli Kaptanın bu mağlübi- yeti izah çiçin gösterdiği — sebep hiç de mantıki değildi. Öyle ya. Bey- koz takımı liglerden sonra futbolu k bırakmamıstı. Bir Kuzey Anada- hi türnesine çıkmış, Bulgaristan se- yahatini düşünerek idmanlarını de- vam ettirmişti. Halbuki Umumi Kap- , A aksini söylüyordu. Bizde, yabancı sahalardaki mağlübi- yetleri taraftarlara haklı göstermek için türlü sebepler bulmak. — sadece Beykoz Umumt Kaptanının — yaptı- &ı iş değildi. Beşiktaşlılar İsveçte sertlikten, Fenerbahçeliler Fransada !ece karanlıgmdan Beykozlular Var- .;ıa’ Üçük sahadan, bazıları gilineş hakemden “AKİS,2* TEMMUZ 1957 v Ş Öamamyd « ve seyirciden şikâyet ediyorlardı. Dıs maçlarda “rakibimiz çok Üstünd", kaybettik” diyenler seyrek görülü- yordu. Hesapsız seyahatler ve bilin- meyen futbollarla yapılan temaslar, sonunda meydana çıkan ağır mağlü- biyetler yurda oldukları gıbi duyu- rulmalıydı. O zaman hakiki neticeler anlaşılacak ve belki de, şimdiye ka- dar âdet olmayan bazı tedbirler dii- ştinlilecekti. Bu noktada bitaraf bir Basına düşen çok mühim vazifelev vardı. Transfer Sıfırlar artıyor X/arşova da oynanan Türkiye - Po- Y lonya maçından sonra, Polonya tek seçicisi Albay Reymana “Birç klâs defans adamı gördüm. Rus bek- leri Titchenko ve Ogonkov, Macar müdafileri Budzansky ve Lantog'u sey rettim. Fakat Türk takımının 3 numa. ralı adamını btütün gördüklerimden ay. ri tutuyorum. Bu, müthiş bir bektir” demişti. Hakikaten Varşova maçında Türk ekibinin 3 numaralı adamı, bu hafta transfer piyasasını alt Üst eden hâdiseleri haklı çıkaracak kadar iy' bir oyun oynamıştı. Albay Reyınana, Fenerbahçe sol beki Basri Dirimlili- nin, transfer ayında rekorlar kıra- rak kontrat yapacağını acaba hiç düşünmüş müydü? Transfer ayının ilk günlerinde pek sakin giden piya- sa, Galatasaraylı oyuncuların klüple- riyle mukavele yenilemelerinden son- ra hararetlenmiş, Adaletin milli foi"- veti M. Ali Hası bir kaç gün herkesi meşgul ettikten sonra, dıkkatlerl hiç kta, ğ cak ayın ortası geldiğin- de bütün yük Kadıköy'ün omuzlarına binmiş ve kontratı biten dört Fener- bahçeli fittbolcu ön plâna çıkmıştı. Sarı- Lâcivertin şöhretli kalecisi Se- lâhaddin Adalete girerken, Akgün ve Nedim yeniden Fenerbahçeyi seçi- yorlar, fakat Basri idareciler ve ga- zetecilerin bütühn araştırmalarına rağ- men ortalarda gör'inmliiyordu. Sol- bekin fiatı bir hayli yükselmiş ve 30 bin lirayı bulmustu. Basri klüp de- giştirdifi an bit meblâğ 60 bin lirayı aşıvererekli. Uzun süren takipler, Almanyadan yapılan cazip teklifler yanında Albay Reymana'nın müthiş 3 numarası gene Fenerbahçede kal'- yordu. Her yıl gittikce artan trans- fer bedelleri Basri ile tesmi rekoru- na ulaşmıştı. Bununla beraber Av- farkı vardı. Albay Reymananın 3 nu- maramız ayarında görmediği fut- bolcuların değeri oralarda milyonlar- la ölçülüyordu. Âtletizm Mil'de yeni ufuklar İ ngilterede intişar eden dilnyanın en büyük spor mecmualarından “World Sports”, Temmuz sayısının kapağına “Atletizmdeki Yeni Ümidi- miz" diyerek genç bir İngiliz atletinin resmini koymuştu. Bu atlet sezona iyi bır formda giren 25 yaşındaki Yorkshire'li elektrik mühendisi George Derek atletizme 1950 de başlamıştı. 3 ve 6 mil mesafelerinde İngiltere çapında Beşiktaş Futbol Takımı Kuzey siyuafeti...