terede herkesi düşündürmekte, hü- kümeti tedbir almağa — zorlamakta- dır. Bizdekinden farklı ohrı.k Orâa- da hükümet enflasyonu ınklr etmek için hepgl)n başka bir çareye baş- vurmam tam tersine on!laayon tehlikesine bütun milletin di çekmektedi Nitekim aon hafta içinde yaptığı bir konuşmada Maliye Bakanı Thor- neyeroft bunun yeni bir örneğini ve- Üyelerine hitap eden Thorneycroft enflasyonla mücadele etmek için gökten inme, yeni bir söylüyordu. Enf- karşı girişilen savaşı destekliyecek, ya da İngiliz parasının her gün bir kıymetten - parça daha düştüğünl görmeğe katlanacaktı. Halbuki İn- çok başka memleket de İngiltereye bığhydı Öyle olunca İngiliz paradı- kiymetten düşmesi — karşısında ıeyırcı kalmak mümkün değildi. Enflasyonu önlemenin en iyi yolu tetihsalı arttırmaktı. Daha iyi calış- mak, istıhsalj koöstekleyen sebeplen ortadan kaldırmakla bu ümkün olıbılırdı ve İngilterede ıstıhsal Art- ydı. Mıhye Bakanı hükümetin polıtı- kasını beğeniyordu. Çünkü bu po- litikanın ne olduğu belliydi. Bugüne i vermişti, bundan Zaman Züâ- hesizdi; fakat bu politika değiştiril- miyecekti. Maliye Bakanının bu söz- leri çok ehemmiyetliydi. Zira hukll- metin kesin kararının ne ol bmnmesl paikolojik bakımdan teslrll olacal Hukumetm elindeki en iyi silâh i Entlasyonla mücadele et- » bütçenin 462 milyon Sterli fnzlılık)ı bağlanması kararlaştırıl- mıştı Dev yatırımlarının, — bilhassa temel sektorlerde artacağı şilphesiz- di. Fakat hususi yatırım mevcut ta- sarruf miktarından — fazla olmama- liydı. Para sahasında hilkümet sivase- tı hususi sekıörde tesirini göstermek- . Kredi tahditleri kaldırılmıya- cakıı Faiz haddi düşürülmiyecekti. Fakat enflasyon devam ediyor- du. Maliye Bakanı buna başlıca se- bep olarak gelirlerdeki artışı göste- Tiyordu. Ücretler boyuna a artış Sterling idı Açıktı ki bu paranın sa- tın alabileceği kadar mal bu devre içinde istihsal edilip — arzedilemezdi. 900 milyon Sterling çok büytüük bir para idi. Bunun)a şimdiki sağlık teş- kilâtı yeniden rulsbilirdi. kYı.hut. bü, dki vey ya üç donınmı deme' . (4KİS, 27 TEMMUZ 195? Thorneyeroft “Az yiyiniz!” . Maliye Bakanı tarafsız bir teşki- lât kurulması gerektiğini behirtti. Bu teşkılât gelir, masraf ve Ücret mü- nasebetlerini tahlil edecekti. Bu bir ücret mahkemesi yahut yüksek bir millt makam olmıyacak ve şahsf Üc- ret talepleri ile uğraşmıyacaktı. Va- zifesi memleketin ıktisadi durumunu, şartlarını her zaman gözler önüne sermek olacaktı Thorneyeroft — sözlerini oldukça iyimser bir şekilde bitirdi. Eiskisin- den daha ço: aftırım yıpılıyordu Eugene Black Başa göre traş... İKTİSADİ VE MALİ SAHADA İhraç malları dünya pazarlarında a- ardaki — devamlı yükselme önlenemedım takdirde bü- tün bu iyi şeyler yok olacaktı. Bu yükselişi durdurmak da, bazı şartlar- la, mümkün görünüyordu. Hindistan Mr. Black'ın cömertliği Ünya —Bankası tarafından Hin- distana 32.142.000 sterling - Tes- mi kurdan 250 milyon Türk lirası - tutarında borç verileceği geçen haf- ta ıçınde açıklandı. Bu para Hindis- demiryollarının geliştirilmesi i- demiryollarının ikinci beş — yıllık plânda yer almıştı. Bankası bu parayı döviz şeklinde verecek ve Hindistan yıl ve önümüzdeki yıl ithal edeceği demiryolu malzemesinin — bedelini ödemekte kullanacaktı. Bu para ile Hindistan şu malze- menin bedelinin &aşağı yukarı yarı- sını karşılayabilecekti. 500 lokomo- tif, 10 bın yolcu vagonu, 100 bin te- kerlek takımı, ray, diğer maddeler ve teçhizat. Bnrç 15 yıl vâdeli, yüz- de 5/8 faizli olacaktı. Banka borç vermeğe razı olma- dan önce iki taraf arasında aylarca süren görüşmeler yapılmış, Hındıstan demiryolu sistemi enine yuna in- celenmişti. Sonunda Dünya Bnnkn- sı Başkanı Eugene Black ile Hindis- ta'nın Ameri Büyükelçisi G. L. Mehta anlaşmayı imzalamışlardı. müddet önce biz de Dünya Bankasın- dan borç almağa u#raşıyorduk. Fa- kat şimdi Hindistan'ın beş yıllık plâ- nını ve demiryolu sistemini inceden gözden geçirdikten — sonra gerektiğini bildiren bir öğüt alabilmiştik. Gene o sıralarda kredi aamavabılmek için İşte bizim iktidar ileri ge- Jenlerinin gözünde pek — sevimsiz, pinti bir kimse olan FPugene Bimeck şimdi Hindistan'a 250 milyon Türk Jirası veren cömert Pugene Black'- ten başkası değildi. Demek ki bi- zim istediğimiz krediyi alamayı- şımızın gerçek Sorumlusu Mr. Black değil, belki İktidar ileri gelenleriy- di. Yapılacak Şşey alacağımız pa- cağımızı, nasıl ya- sahipleri- İşte — şimdi