27 Temmuz 1957 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 19

“parti birliğini bozucu hareketlerde bulunmak” ve “parti siyasetine aykı- rı bir yol tutmuş olmak''la suçlandır- mıştı. Gene aynı şekilde, Krutçef'in verdiği misali tekrarlamakta acele v- den Rumen Komumst Partisi birinci reteri Gheorg Dej de. bu fiır- sıtun faydalanırak en tehlikeli iki rakibini, Chisinevschi ile Konstanti- nesko'yu temizlerken aynı ithamları ileri sürmekten kacınmıyordu. Bütün bu olup bitenlerden peykle- rin Moskova'yı adım adım takip ve olduğu gibi taklit etmekten hâlâ vaz- geçmemiş oldukları kolayca a“lasıltı- yordu. “Parti aleyhtarı hareketler”' teranesi, Moskovadakiler kadar diğer peyk devletler idarecilerine de siyasi rakiplerinden kurtulmak için bulun- maz bir fırsat vermişti. İSDCII"LY(I Krallığa doğru B undan tam 21 sene önce, İspanya- da amansız bir kardeş kavgası patlak vermiş ve bu kavganın sonun- da. 18 Temmuz 1936 tarihinde, İspan- yanın bu günkü rakipsiz diktatörü General Franco iktidarı ele geçirmiş- ti İspanya, geçen hafta icinde, bazı- ları tarafından hÂAİA sevinçle, bazıları tarafından ise hâlâ teessürle hatırla- nan bu günün yirmibirinci yıldönü- münü kutladı. Bu vesile ile Madritte büyük şenlikler yapıldı, bütün İspan- yolların liderlerine bağlılığı bir kere daha belirtildi. Bövlece dünvanın dik- kat nazarları da bır kore daha İspan- ya üzerinde toplan Aslında. bu dikkat nazarları 18 Temmuz tarihlerinden daha e İs- parıya Üzerine cevrumiş bıılunuyordu. 1948 yılında General F" arafın- dan ve İspanyol halkınm devlet ida- resine iştirakini sağlamak maksadıy- la teşkil edilen İspanya Kortezler Meclisi bu yılki toplantılarına başla- mıştı ve hemen herkes bu toplantılar- da bazı mühim hâdiselerin cereyan etmesinı bekliyordu. Zira, “iktidarı ele geçirdikten 21 yıl sonra, İspanyol diktatörünlin durumu hicç de sanıldığı kadar kuvvetli gözükmüyordu. r defa, nisbeten solcu bir iktida- rı devirerek ış başına geldiği için, işçilerin Franco'yu pek savdikleri sgöylenemezdi. Son yıllarda İspanya- nın şurasında burasında patlak veren hâdiseler Generalin işciler arasında ne kadar az sevildiğini bütün acıklı- taraftarlarının bile rejimin sertliğin- den biktıkları için kırallığın yeniden rulması için sabırsızlık gösteriyor- lar ve bazıları, bu mevzuda fazla a- teşli ve yüksek sesle konuştukları için durmadan hapse girip çıkıvorlı.rdı Nıhı_vet. îspanyol diktatö kar: r arasında son gunlımş Franco rıun ha.nse atmakla neslini tü- ketemediği aydınlar zümresi geliyor- du. Bu ı.ydınla.rın bBüyük bir çoğun- luğu Hristiyan demokrasi taraftarıy- AKİS, 27 T_EM,M_UZ 1957 General Franco Vâris aranıyor!. dı ve İspanyada. Franco'nun başa geçmesinden sonra kurulan diktatör- lük rejiminin artık muşaması gö- rektiğini ileri sürüyorlardı. nun demokratik müesseselere yer ver- meyen davranışı İspanyanın Avrupa- da gün geçtikçe kuvvetlenen Hristı- yan demokrasisi hareketine katılma- sına engel oluyordu. İşte İspanya içinde vıldan yıla da- ha şiddetlenen bu muhalefet cereyan- larımn geçen haftanın başlarına » Prens Juan Carlos Tahtın varisi DÜNYADA OLUP BİTENLER toplanan Kortezler Meclisinde küçük çapta da olsa bazı tezahürlere yol aç- ması bekleniyor ve toplantı. bütün dünyada merakla takip ediliyordu. Nitekim. geçen hafta Pazartesi günü Kortezler Meclisinde cereyan eden bazı hâdiseler bu merakın pek haklı olduğunu gösterdi.. Franco idaresi te- rafından tasdik ettirilmek istenen bir kanun projeoîne karşı Meclisin kuru- luşundan bu yana ilk defa olmak - zere muhalefet sesleri yükseldi. As- hnda bu kanun projesi spanyol Üni: versitelerinde daha çok ve daha c&- buk teknik eleman yetiştirilmesi gibi oldukça talt bir bahse taallftık etmek- teydi ve buna yükseltilen muhalefet sesleri Kortezler Meclisinin cok kud- retli bir icra organı Üzerinde tesir yapmaya başlamış olduğu şeklinde yo- rumlanamazdı. Ama kanunun aleyhin- de kullanılan 49 oy Franco İspanyasın- da yeni gelişmeler beklemek gerektiği. ni anlatmaya kâfi geliyordu. Bu muha> Jiflerden başka, 120 kişi de Franco i- daresinin proiesini desteklemektense çekimser kalmayı tercih etmişti. rtezler Meclisinde cereyan e- hâdise de tarafından va- pılan bir konuşma oldu. 1951 yılından- beri Franco kabinesinde yer alan ve İspanyol Devlet Başkanının yardım- cılığına kadar yükselmiş bulunan A- miral Blanco, bu konuşmasında, Franco'nun bir hayat boyunca süre- cek liderliğinden bahsetti ve General hayatta olduğu müddetce İsparyol devlet şekllnde bir değişiklik beken- t &i yada krallık ancak Franco'nun ölü- yardımcısı ya; şekli de tesbit etmeyi unutmamış- tı: Amir 'ya göre, Fran- cak krallık mutlak veya liberal değil. geleneklere dayanan bir krallık ola- caktı. Carrero Blanco'nun yaptığı bu kor nuşmadan sonra, İspanyol kralcıları hibi olabilirlerdi ama bu kralın kim 3- lacağı hakkında hâlâ hiç kimsenjn en y Blın- dan hâlâ vazgeçimemis bulunan Bar- selona Kontunun mu, yoksa onun oğ- lu Prens Juan-Carlos'un mu başına konacağı kestirilemiyordu. Franco'- sempatisinin bteden ri lona Kontu da, tahtı oğluna bıra,km&k fikrinde olmadığını her vesile ile 2- bile mevcut değildi.