S-ntN E MA Filmcilik Sinemanın Jules Verne'leri DD undan yirmi yıl kadar önce bir uzün, Beyoğlu sinemalarından biri- nin antresi ve merdivenleri tıklım tik- hm çocuk ve gençlerle doluydu. Hepsi- nın ellerinde hir mecmuadan kesil- mis kupanlar, gişe önilnde sinema bi- letiyle değiştirmek için bekleşiyorlar- n Zira gösterilen film, yıllardan eri maceralarını mecmualardan ta- kibettikleri “Baytekin” e (Flash Gor- don) altti. “Baytekin Meçhul Diyar- lJarda”, fantastik, çocukca macerala- myle yeni yetişmekte olan biır nes- Hin büyük coğunluğunu peşinden sü- rükleyebiliyordu. Onun ardından kor- kunç Çinli “F'u Mançu” nun macera- ve daha başka serial'ler sökün . Hollywood'un kenarda — köşede tutunmuş görünen, aslında kıtanın film ihtıyacının büyük biır kısmını gideren —üçüncü dördüncü derecede kumpanyaları, öteki dünyalarda, sey- yarelerde geçen maceralar, yahut korkunç yaratıkların tüyler Ürper- tici hikâyeleriyle dünya piyasasının üÜk bir kısmım tutuyordu. Fakat, denilebilir ki, İkinci Dünya Harbinin bitimine kadar, “Science - Fectio n” adı verilen bu filmler serial'leri a hiçbir vakit normal hikâyeli fılmler çerçevesine girmedi, kenur sinemala- la a.i Aya sşeyahat ©C inemanın ilk “Science - Fiction”u hiç şüphesiz Georges M&lieğ3'nin 1902'de cevirdiği 15 dakikalık “Le Voyage dans la Lune - Aya Seyahat'- i idi. Ondan ancak 48 yıl sonra, Universal - İnternatıonal gibi büyük bir film şirketi “Destinatıon Moon- Aya Doğru”yu programına alınca, Science - Fiction” da normal filmler arasına girdi. Bundan sonra, çoğu iki taraflı bir trafik . dünyadan seyya- relere, seyyarelerden düny - Üze- rine kurulan hikâyeler ortaya. çıktı. “Köküt mazide olan âti..” S cience - Fiction” un esası gelecek üzerine nazalriyeler kurmağa da- yanıyordu ama, dikkatlı bir göz on- da bugünün birçok meselelerinin ak- sıni görebilirdi. Dünya — hâdiseleri, dünya siyasetinin değişiklikleri, ge- hşmeleri bile bu filmlerde bazan su- urlu bazan da elde olmaksızın belli belirsiz bir. şekilde yer alıyordü. Â- deta rüyalarla gerçek olaylar ara- ceş rüya perdesi altında bugiünün insanı- nın meselelerini, “complex”lerini orta- ya atıyordu. Eğer “Science - Fiction” filmlerimin büyük çoğunluğuna bakı- lırsa yer küresinde yaşıyanların, öte- ki seyyarelerde yaşıyanlar karşısında büyuk bir aşağıhk duvg usu - için kndı rın malı olmaktan kurt Atom çağının sineması T eknolojının gelecekteki gelişmele- meydana çıkan “Scienc un sinemada r alması, edebiyatta- kı gelışmesıyle paralel gider. Sava- manları “Science - Fiction” un re- kabetiyle karşılaştı. Sine a d gangater filmleri, polis filmleri yanı tion” filmleri y mal uzunlukta filmler çerçevesinde işlenmeğe başladı mun parça- lanması, atom enerjisinin savaş si- lahı ve enerji kaynağı olarak kulla- nılmas atom ve hidro, bomba- ları denemelen Tâdyı oakııf ışınların canlılar Üzerindeki tehlikeli, hatta korkunç tesirleri, bunların — ileride Yyol açabileceği canlı varlıklar değiş- mesi roketlerin gelişmesi, sun't peyk- ra dünyayı saran “uçan daireler” isterisi, atom bilginlerinin muhtemel tehlikeler Ü- zerine dikkati çekmeleri 1950 den bu yana sinemada gün eçukçe çoğalan “Science - Hiction” denemelerine yol açtı. Üç buutlu filmlerle geniş perde igıâ, bu çeşit maceraların oldukça çe- özellikler taşıması da “Science - I"îe'oion" un 19: n sonra birden bi- sinem çoiılmıımı sebep oldu. Zira, bu filmlerin çoğunda, ötekı sey- yarelerden dünyaya gelenler korkunç kudrette insanlar olarak — meydana çıkıyorlardı. Dünyadan — seyyarelere gidenler, orada ya yaşıyan ya da yok olmuş büyük medeniyetin belirtileriy- le karşılaşıyorlardı. Hattâ soğuk har- bin, Mac Carthysm'in akislerini bile görmek mümkündü. Meselâ — soğuk harbın en şiddetli olduğu, Mac Cart- hysm'in de alabildiğine yaygın oldu- Ru bir sırada meydana getirilen “Red Planet Mars - Kızıl Seyyare Merih” in mevzuu ( ydi. Almanyanın mağlubiyetinden sonra ortadan kay- bolan bir Nazi bilginin plânlarına dayanarak Amerikalı bir bilgin, Me- rihle radyo vasıtasiyle temasa geçi- ordu. Nazi bilgini ise And dağların- daki gizli bir lâboratuvarda, Rusların desteklemesiyle aynı işi yapmıya kal- kışıyor, ama sadece iki taraf Aara- sındaki radyo konuşmalarını zaptede- biliyordu. Sonra bunları Ruslara bil- diriyordu - atom bombası casusluğu -. Amerikalı bilgin Merihte bilyük bir medeniyet olduğunu, kömür, benzin, buhar, elektrik vs. enerjiler yerinı atom enerjisinden faydalanıldığını bğ- reniyordu - öteki seyvareleri dilnya- ya Üstün görmek .. Bu haber dün- ya borsalarında panik yaratıyor, ban- kalar kapanıyordu - başka seyyare- lerdeki hâdiseleri yeryüzündeki eko- nomiye dayanarak izah etmek -. Rus- lar bu saşkınlıkttan — faydalanmaya kalkışır. Fakat yeryilzünde tam bir karışıklık başlamak Üzereyken Me- rıhlilerin aynı zamanda bir hıristiyan foplum olduğu öğrenilir . din propa- andası » urum, biltün yeryü- zünde hıristiyanlığın yeniden kuvvet- lenmesine yol açar - din propaganda- dev -. Rusyada dine bağlı koyltllnr ayaklanarak komünist rejı- mi devirir. yaşlı bir patriği başa ge İngiliz elcisi bu değışıklıgi kabul eder - en muhafazakâr siyase- tın, değişikliği tasvi Fakat aynı yıl çevrılen bir başka “Science . Fiction”, “The Day teh Earth Stood Stili - Uçan Dairenin Esrarı”, hâdiseleri daha “liberal” tamamiyle bu pısında olan bot muhafızı Gort idi. Uçan daireleriyle Washington'da bir parka inerlerken halk heyecanla neler olacağını bek- a z l ee K