giderken Radyoevinde İnönüyle kar- şileşmişti da o resimden 4 görmediği zarar kalmamıştı. Lider, partisini seçimlerdeki hezimetini âde- ta ona bağlıyordu. Daha sonra da Bö- lükbaşı Mecliste hemen önünde otur- duğfu InönUyü selâmlamanıayı tercih » ediyordu. İşte değişiklik buradaydı. Zira bütün geçen hafta boyunca Mu- halefet Liderleri arasındaki görüşme- lerin, ziyaretlerin haberini yazeteci- ler €.M.P. Genel Merkezinden aldılar. C.M.P. Genel Merkezi bunların umu- akqettırılmeqınde fayda çok tarafından halk Muhalefet parti- lerine “Birleşiniz!” dıynrdu ve vaktiy- n lalkın sesi, Hakkın sesi” Bu haftanın ortasında gözler Ka- radeniz kıyılarına doğru Ankaradan yola çıkan Fuad Arna, Ahmet Tah- tı.kılıç ve Ahmet Bilgin ekibine çev- . Onların aralarında kullana- söyliyecekleri sözler bırcok noktayı aydınlatacaktı. Millet Bölükbaşının bayramı u hafta da Türkiyede kendisinden en çok bahsedilen Osman Bolilkbaşıydı. Dokunulmazlığının kal- a .. Her yerde bahsediliyor- du. Bir siyasi partinin liderinin, bir nulletvekılımn bayramı çoluk çocu- ğu ayrı, cezaevinin merhamıet- uyandırıyor, Bö- lükbaşıyı herkesin gözünde bir me- lek haline getiriyordu. Alâka o kadar büyüktü ki, Kırşe- hirden, Niğdeden, Adanadan ve Si- vastan gelip Cezaevinde Osman Bö- lükbaşıyı ziyaret isteyenler Cezaevi nizamları sert ve . Ziyaretçiler Ankara Merkez Lezaevının demir kapısını aşamıyor, bir müddet bekledıkten sonra melül berabennde iki çocuğu olduğu halde Bayramda her gün öğleden sonra saat ikibuçukta Osman Bölükbaşıyla görüşüyordu. Konuşmalar 20 numaralı görilşme hticresinde yapılıyor ve nizama göre relerinden farksızdı. run nihayetinde, avukatlara mahsus görüşme odasının hemen yanındaydı. Diğer hücreler gibi o kadar dardı ki ancak bir kişi girebiliyordu. ve iki delikli cam ve bir tel örgüdinün arka- AKİS,13 TEMMUZ 1957 C.M.P. nin gazetecilere hediyesi Zincir sından ziyaret edilenin yüzü ancak farkedilebiliyor, sesi güçlükle işitile- biliyordu. Bu hal, ilk görüşmede o dakika- ya kadar bilyük biır metanet göste- ren Mediha Bölükbaşıya çok tesir etmiş ve gözyaşlarının boşanmasına sebep olmuştu a Bölükbaşının diğer yakınla- rı cezaevınde bulunan akrabalarını gelmiş ama Bayrı de yeğeniyle konuşamamıştı Bölükbaşıyı ancak yram günü, o da birkaç dakika görebildi. İnönü de Bayramın birinci günü urhan Feyzıoglu ve başıyı ziyarete gitmiş, duğu için gorhştürülmemıştı P. Genel Başkanı bir kart bırakıp don- mek zorunda kalmıştı. Ahmet Tahta- kılıç, Fugtt Arna ve Nurettin Ardıç- oğlu ile Hür. P. den Yusuf Adil Ege- YURTTA OLUP BİTENLER 11 ve Aydın Yalçın savcıdan hususi K C.H.P. heyeti Bolükbeşıyla görüşme- ye muvaffak olm Bu arada Bölükba.şıyı son derece Üzen bir de hadise olmuştu. Bölükbaşı İstanbul Gazeteciler Sendıka=ının ka- patılması üzerine Başkanı Cemal Refik Delibaşa bir teessür tel- grafı göndermek istemiş, fakat Ceza- evi inzıibat komisyonu bunu siyasetle iştigal addederek ve mev ve mah- kümların siyasi telkinler yapmasının nu ileri &! ek karar)aştırmıştı nı aza ediyordu. Do- kunulmazlığı sadece bir nokta Üze- rinde kaldırılmıştı. Bölükbaşı bulun- duğu cezaevinden kanun teklifi yapa- bilir, sual takriri verebilirdi. Kısacası teşrii vazifelerini ifa edebilirdi. Hele siyasl telkin yapmasını meneden ta- limatname ile Bölilkbaşının telgrafı arasında bir rabıtta kurmak imkan- sızdı. Zira bu madde cezaevinin için- de yapılacak propagandaları kastedi- yordu. Bölükbaşının ise ne böyle bir niyeti vardı, ne de buna ihtıyacı.. Bölükbaşı, dokunulmazlığının kal- dırılması ve tevkın sırasında Basının de etmişti. Çekmek istediği telgraf, bu şülkranın bir ifadesi olacaktı. Bun- dan başka Bölükbaşı Sendikanın ka- patılmasına sebep olan hadisede ken- disin!n de mesuliyeti olduğunu sanı- yordu. Öyle ya, gazetecilerin başına bu işler RBölükbaşıyı takip ederken gelmemiş miydi ? .P. basına karşı eskisinden büyük bir yakınlık duyu- yordu. Sendikanın kapatılması iize- rine bir tebliğle teessürünü açıklıyor, bayramda gazetecilere sembolıik bir zincir gbndererek gönüllerini almaya çalışıyo Demokrasi Ters yol u haftanın ortasında, bütün Bay- ram neş'esini unutturacak bir şe-