GA EAL AM Â Bursa Hak ararken G eçen haftanın gonunda, herkesin yaklaşan bayramın hazırlıklarıy- la uğraştığı bir sırada Bursanın Rey- han mahallesinde bir otomobilin bile giremiyeceği kadar r çıkmaz sokağındak;i küçük bir evde oturan kalabalık bir işçi ailesi merak ve en- dişe içinde bulunuyordu. Zira ailenin temel direği Ahmet Çakır, Bursa Ce- zaevinin kalın taş duvarlarının ar- kasında bulunuyordu. Fırın işçilerini Rgreve teşvik ettiği iddiasıyla tevkif olunan Ahmet Çakırın kalabalık aile- si için, yaklaşan Bayramın, üzüntüle- a da arttırmaktan a-mâ- nası yoktu. Ama Cuma gilnü, Reyhan Mahallesindeki çıkmaz sokaktaki kü- ve işcilerin bu haklı hareketini efka- riı umumiyeye bir grevı gibi terme yolunu tutmuşlardı. A)uıı t Çakır bu muhayyel vin bir numa- ralı teşvikcisi olarak gösteriliyordu. Hakıkatte ise ortada ne grev var- dı, ne de greve te bahis mevzuu idi. Bir defa Burs&lı fırın işçileri iş- lerini bırakmadan günde 8 saat ça- lışmışlar, fakat sadece 8 saatten son- ra çalışmayı, yani fazla mesal yap- mayı reddetmişlerdi. Bu, işçilerin en tabit bir kanuni hakkıydı. Grev sa- yılamazdı. Ahmet Çakırın durumuna j o sadece işçilerin fazla me- saf yapmamak hususundaki istek ve kararları uıerıne ve tamamen iyi ni- yetle işverenleri ve Belediye başka- mnı “keyfiyet'ten haberdar etinişti. tevkif Şu halde Ahmet Çakır, niçin Bursadan bir görünüş Fırınların bacası tütüyor ama... çük evin sakinleri, günü gelmemesine karşılığında tahliye edilmiş ve evine ) ü. Bursa Gıda Sanayil İşçileri Sen- dikası Başkanı Ahinet Çakır, son günlerde sendikacılık ve işçi teşkilAt- larının geleceği bakımından çok bü- yük ehemmiyet taşıyan bir tecrübeyi yaşamıştı. Bütün mesele Bursa Fırın İşçilerinin fazla mesal aleyhine açtık- ları mücadeleden çıkmıştı. Fırın iş- çileri günde 8 saatlık normal mesai- Jerini tamamladıktan sonra ellerinin hamurunu yıkayıp evlerine gitmeyi kararlaştırmışlar ve bu kararın tat- bikine girişmişlerdi. Bu hareket ne- ticesinde işyerlerinde kâfi miktarda işçi çalıştırmıyan fırıncılar, şeh ekmek ihtiyacını karşılıya.mnnışlar AKİS, 18 TEMMUZ 1957 edilmişti? Ahmet Çakır orta tahsil görmüş. 30 yaşlarında, evli ve ik çocuk babası bir fırın işçisiydi. 1950 de Canakkaleden Bursava geldikten sonra fırın işçisi olarak hayata atılmış ». sene sonra da arkadaşlarının arzusu Üzerine i aşkanı ol- n u. Bursa Gıda Sanayii İşçileri Sendikası 1947 yılında kıırulmuş eski sendikalardan hiriydi. t Çakı- rın 1951 de sendikanın başkanlığına getirilmesinden sonra Sendika, işçi meseleleri ile daha yakından alâka- lanmağa başlamış ve o nisbette de canlanmıştı. Diger şehirlerimizde ve kasahalarımızda olduğu gibi Bursada da fırın işçileri yıllardanberi Allahın Bgünü 12-14 saat ve bütün yıl tatilsiz ve bayramsız çalışağelmekteydiler. Bunun insanlıktan uzak bir çalışma sistemi olduğu meydandaydı. Haklı bir mücadele şte Ahmet Çakır ve fırın işçileri bu çalışma sistemine karşı milca- dele açmışlardı. Onlar bu mücadele- ye sonuna kadar devam etmeğe az- metmişlerdi. Fırın sahiplerinin Ahmet Çakıra “iki paralık işçiler” yerine kendileri ile işbirliği yapması yolun- daki teklifleri ve para vaadleri Ah- met Çakırı yolundan bir adım ayır- mamışt Fırın işçileri yorucu ve yıpratıcı yapmak istemiyorlardı. esasen İş u da kendilerinden yana idi. Sendika durunu enine bo- yuna tetkik ettikten sonra Bursalı fırın sahiplerine ve Bursa Belediye başkanı Reşat Oyala birer mektup göndererek iscilerin “artık” fazla mesai yapmıyacaklarını bildirmişti. İşçilerin fazla mesai aleyhine cephe almalarından dofacak — neticelerden telâşa düşen. fırın sahiplerinden ziya- de Bursanın gene Beledi Başkanı olmuştu. Boyu ve kilosu ortanın Üstün de, sıhhatli görünüşlü, pembe çeh- reli Belediye Başkanmı bu mektup Üzerine, vazifesini müdrik bir insan lamıştı: ri umumiyeye bir grev gibi göster- mek.. Bu, şüphesiz, fırın işçilerinin çalışma şartlarını düzeltmekten da- ha da kolay bir işti Fırın işçileri mektuplarında bildir. dikleri gibi fazla mesat yapmamaya kalkışırlarsa, başlarına gelecek var- dı. Belediye Başkanı Reşat Oyal ne yapacağını biliyordu. Nltekim Sendî— ka fırın sahiplerine ve Belediye Baş- kanına vazdığı mektupların cevabını. bir ay beklediği halde Aalamamıştı. Artık kararı tatbik zamanı gelmiş- M Fırın işçilerinin fazla mesalyi red- detmeleri Üzerine Bursada ekmek darlığı başgösterdi. Bursa bir müd- det önce gene ekmeksiz kalmıştı. Ama bu sefer sebep başkaydı. Geçen un, Bursaanın ihtiyacına kâfi gelmemiş, Bursa halkı ekmeksiz kal- t sonra yeter miktarda un tedarik edildiğinden durumun düzele- edilmişti. Ancak bu defa da kın ihtiyacını karşılıyacak yerde. or- taya bir “âmme menfaati" meselesi çıkararak işçileri fazla mesaliye zor- . Kanunun “Amme menfaati” çileri fazla mesal yapmakğa zorlıya- cağını biliyorlardı. Onun için Beledi- ye Başkanı ile İktisat Müdürünün ve hattâ Çalışma Müdürünün “â&âmme menfaatini bahane ederek işçileri 8 saatten fazla çalışmaya ikna etmek lâ a— miüllAhazasıyla iş-