13 Temmuz 1957 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 21

13 Temmuz 1957 tarihli Akis Dergisi Sayfa 21
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

DA l_ınn, tesislerin İKTİSADİ VE MALİ SAHADA Dış Ticaret Yeminliler Ronomi ve Ticaret Bakanı Abdul- * lah Aker, 'bu haftanın başında Ka- hire yolculuğuna hazırlanırken çok düşünceli görünüyordu, Ekonomi ve çimlerin arifesinde sıkıntısı çekilen bazı ithal mallarının müddet için bol miktarda bulunması- n arzuluyor ve bunu temine çalışı- yordu. Maksat, bir müddet için sıkın- tı çekılen bazı malla k BP. ileri gelenleri çekilen sıkıntıların ge- çici olduğunu, görülen darlığın bazı “fırsatçı”'lar tarafından sun'i olarak yaratıldığım iddia ediyorlardı. Bu id- dıal&ra bir delil getirmek lâzımdı. İş- te seçimler arifesinde ithalata bıraz hız verilip sıkıntısı çekilen maddeler çarşılara pazarlara dökülürse, köyler- de kasabalarda propaganda nutukla- rı çekecek olan D.P. hatipleri göğüs- lerini gere gere bolluktan, kalkınma- dan, hatta ucuzluktan bahsedebile- ceklerdi. Ama ne var ki elde bir a- tımlık barut olduğunu bilmiyen yok- tu. Bu sebeple cephaneyi idareli kul- lJlanmanın zaruretini kimse inkâr et- miyordu. Her şeyden evvel piyasada yokluğundan en fazla şikâyet edilen malların teabiti gerekiyordu. Ticaret odalarına yapılan bir tamim bu işi halle kâfi gelmişti. Tıcaret Odaları vakit kaybetmeden — mıntakalarında sıkıntısı çekilen maddelerin hangile- ri olduğunu tesbit edip bakanlığa bil- dirdiler. Şimdi, bu malların eldeki imkânlar nınbetınde ithaline girişmek kalıyordu. Ama hangi mallardan ve ne miktarda ilhal etmek? İşte en çe- tin mesele buydu. Bu meseleyi çöz- mek için Ekonomi ve Ticaret Bakan- lığında üç kişilik bir komite kurul- kanlık ediyordu ve komite Üyelerinin hepsi “yeminli” idi. Bütün çalışmalar son derece gizij tutulacak, dışarıya en ufak haber sızdırılmıyacaktı. omite dtkkatlı bir çalışmayla ih- tiyaçları ve eldeki imkânları birbiri- ne denk getirebilirse, seçimlerin ari- hi memlekete getirmek, satışa arzet- mek mümkün olacaktı. Seçimlerden önce piyasa ferahlıyacak, bugilne ka- dar bulunmayan bir çok mal yeniden müstehlikin eline geçecekti. Böyle bir zamanda seçime gitmek D.P. için en akıllıca iş olacaktı. Gelecek yıl ne olacağı belli değildi. İktisadi bakım- dan daha iyi bir durumdi mayaca- gımızı, ihtimal iktıdar ileri gelenleri de görüyorlardı. Hayat pahalılığı şüphesiz daha da artacaktı. O zaman halktan rey istemek çok daha güç olacaktı. Halbuki şımdi bazı fabrika- açılışında, bazıları- , MBİS, 18 TEUMMUZ 1957 Abıdullah Aker İlnalât peşinde nın temel atma törenlerinde piyasa- daki bolluğu göstererek: “İşte, bek- lediğimiz günler geldi. Şimdiye ka- dar çektiğimiz sıkıntılar geçici idi. Artık bundan böyle Türkiye hiç bir geyin sıkıntısını çekmiyecektir” de- mek oldukça tesirli olabılirdi. İnşaat Plânın kerameti B undan bir sene kadar önce bir A- merikan heyeti Türkiyenin mth- telif yerlerini gezerek inşaat işlerini incelemişti. Heyet mimar Edward X. Tuttle, inşaat müteahhidi George Morgan, mimar-milhendis Howard Scehroeder'den müteşekkildi. Vazife- si ise Türkiyede inşaat qnnayii ile &- lakalı bir rapor hazırlamaktı. Avrupa İktisad! İşbirliği Teşkımtının Prodliktivite komitesine rilecekti. Bu komite inşaat qanayümn plânlan- ması mevzuunda bir proje hazırlıyor- du. Heyetin Türkiyedeki çalışmaları- nın ilk günlerinde Avrupa İktisadi İşbirliği TeşkilAtının İnşaat kısmı başkanı Ernest Skarıım da tetkiklere iştirak etti. Bir ay kadar sülren araş- tırmalara Bayındırlık Bakanlığı Ya- pı ve İmar İşleri Raşkanlığı Araştır- ma Fen Heyeti Müdürül Mehmet Ak- tan da katılmış, heyete tetkikleri için gereken imkânları hazırlamıştı. Şimdi bu heyetin araştırmalarının ve müşahedelerinin neticesi olan Tra- por elimize ulaşmış bulunuyor Projenin maksadı “... mü: r he- yetin müteahhiıtler, fabrıkıtorler ve inşaat sanayli ile alâkadar diğer şa- hıslarla tertip edilen toplantılarda, Amerika Birleşik Devletlerinde kul- lanılan inşaat ve proje tanzim tekni- &i Üzerinde görüş teatisi yapması” idi. Bu görüşmelerde proje tanzimi ve inşaat teknikleri gibi mevzular da ele alınacaktı. Fakat Türk inşaat sa- nayiinin karşı karşıya olduğu mese- leler o kadar çok ve büyüktü ki böy- le bir şeye kalkışımak “... bir çocuk henüz doğmadan Üc yaşında ne gibi gıdalar alabileceği Üstünde fikir yü- rütmefte” benziyecekti. Bu bakım- dan heyetin raporu “.. daha ziyade u- mumi mahiyette müşahede ve tavsi- yelere münhasır kalacaktı müşahede ve tavsiyelerden bi- rincisı umumi plânlama ile alâkalıy- dı: “Raporumuzda bahsedilen muhte- lif mevzuların ehemmiyeti milnaka- şa edilebilir, fakat şu hususta hiç şüp hemiz yoktur kı Türkiyenin başlıca ve ilk ihtiyacı, yüksek seviyede ve geniş şumullü plânlamadır. Raporu- muz, münhasıran inşaat sanayii ülze- rinde olmakla beraber, plânlama ek- sıkliğinin memleket iktisadının bir- çok sektörlerinde aşikâr oldv:una dair görüşümüzü de zikretmemiz lâ- zımdır. Türkiyenin son 30 sene zar- fında katettiği mesafeden tamamen haberdar ve bunun ehemmiyet dere- cesini müdrikiz; fakat memleket ka- pasitesinin bütün imkânlarının , kul- lanılmadığı fikrindeviz. Kaynakların koordine ve geliştirilmesine kâfi mik- tarda dikkat sarfedilmemiştir. Çimento sanayilinin durumunun mütalâası iddiamızı destekliyecektir. Bu misâlj seçmemizin sebebi herhan- gi bir modern inşaat sanaylinin ancak çimento ve çelik malzeme kifayeti ile gelişebilmesidir. Türkiye 1951 ve 1954 arasında — çimento istihsalini — iki misline yakın bir seviyeye çıkartmak. la beraber bu istihsal, memleket ih- tiyaçları için tamamen gayrıkâfidir. Bu müddet zarfında veya daha son- ra 10 veya 12 yeni çimento fabrikası- nıninşaatına başlanmış ve'bunlar kı- sım kısım tamamlanmaktadır. Bazıla- rı muhtelif inşaat safhasında olup hız- Ja ilerlemekte, diğerleri ise döviz eksik liğinden yabancı malzeme teslim ala- mamakta ve tamamen durmuş bulun- maktadır. Bir fabrika kısmen işle- mekte ve yeni makineler beklemek- tedir. Dikkatle hazırlanmış ve yüksek seviyede plânlama ve muntazam dö- viz tahsisi ile bu fabrikaların birbiri arkasına tamamlarınası ve yatırılmış bulunan emek ve sermayeden bir an evvel gelir sağlanması mümkün olur- du. Bugünkü haliyle, büyük mikyas- ta sermaye dondurulmuş ve istihsal- den uzak variyettedir. Ayrıca durup tekrar beışlıma inşaa.t metodu fazla emek sarfına sebe makta ve bu arada: mıızımv vV&Ee Cecmzatın evaaf- ç2 »

Bu sayıdan diğer sayfalar: