YURTTA OLUP BİTENLER Demokrasi Parlak resmi kabul âdise 165 Mayıs akşann —Ankara Palasta geçti: O gece, saat sekizi Biraz geçe otele gelenler iç salonun kapısında smokinli, pek yakında traş i saçları itinayla epey Üstün'le, kumral bir erkekle gene kumral, de- genli, açık birtuvalet giymiş, haf'f mücevher takmış, son derece kibar yliz Mi bir hanımefendiyi gördüler. Bunar Bay ve Bayan Adnan Manderesti. Sa- dı. Hakikaten misafirler sekiz bucuğa doğru akın etmeye başladılar. Resmı kabule Hür. P. ve C.M. fdrak edilmiş olmasıydı. Bu bakımdan tesmi şeref misafiri Amerikânın An- kara Büyük Elçisi Fletcher Warren idi. Fakat kapıya dikilmiş olan bütün gözler Ankaranın en uzun boylu er- keklerinden biri olan Büyük Elçiden başka birini bekliyordu. Bay yve Ba- yan Adnan Menderesin de bu beklı- yenlerin arasında pldukları muhak- kaktı. Bahis mevzuüu olan İsmet inö- Üydü. İsmet İnönünün toplantıda bulun- Ması için bir hususi sebeb vardı. Top- Jantının ertesi günü çıkan bazı İstan- bul gazeteler'min belirttikleri gibi Truman doktrini İsmet İnönünün Devlet. Başkanlığı günlerinde başla- mıştı. Amerikan dostluğunun o gün- inkitasız devam bakımından bu- günkü Başbakanın davetinde dünktü Devlet Başkanının bulunması dış pu- Htikada elbette ki büyük mâna ifa- de edecekti. Fakat hâdisenin dış poli- yet taşıd ığı başta nü, hic kimsenin mechulü değildi. tekim İamet İnönüden bu davete icap edip etmiyeceği bir kaç gün evvelir.- den istimzaç edilmiş ve eski Devlet Başkanının bu daveti kabul etmes'.- den Hmmmetin ve Hükümet Başkan:- n büyük ünluk, şeref duya- cakları bı!hassa belirmmıştı İsmet inönü de daveti aynı Şekilde memnun- luk ve şerefle kabul ettiğini bildirmış- ti. Karşılıklı handikap istenilirse daveti yapan '( nderes ve daveti kabul eden İnönünün ikisi de bir handikapla kar- gı karşıyaydılar. D.P. nin bazı pek yYüksek çev relennın Başbakan tara- fından girişilen “İnönüye yaklaşnıa fhareketi” karşısında huzur—ıuzluk be- yan ettikleri Ankaranın siyan: vre- Jerinde günün mevzuu ha.lındeydı Bu Çevreler Adnan Menderesi omuzları- İnönü ve Menderes başbaşa Çiçeksis bahar na mesuliyet almaktan çekinmeyen bir kimse olarak mütemadiyen Oorta- ya itmekteydiler ve doğrusu istenilir- se demokratik zihniyetten siyahın beyazdan uzak olduğu kadar uzaktı- lar. Asıl derdin © çevrelerden geldiği de bilinen hakikatler arasındaydı. D. P. Genel Başkanı biltün —kudretirle rağmen bir Bahar Havası için böyle bir mukavemeti yumuşakça yenmek zorunda olduğunu salim bir kafayla hâdigelere bakmak fırsatını buldu- ğunda kabul etmemezlik edemiyordu. Fakat Bahar Havası bahsinde Ad- nan Menderesten de müşkül vaziyette olan biri vardı: İsmet İnönü., Bahâar Havasının cicek vermemiş olman Ma- halefet liderinin manevra imkânları- nı çok gücleştiriyordu. İsmet İnöztü partisi icinden ve dışından. her taraf- tan hücuma uğruyordu. Hücumlarin haklı olduğunu görmemek imkânsız- diı. Memlekette pek cok kimse ıstıra çekerken İsmet İnönlliden bu ıstırap- Jara tercüman ,olması isteniyordie halbuki Genel Başkan susmayvı ter- cih ediyordu. Böyle bir anda İktida- rın başı ile "“samimi hasbıhal”' halin- de görünmek elbette ki İnönliye söz getirmiyecek bir mahiyet taşımıyor- du. Ancak İsmet İnönü son derece sa- Ddi, o derece azimli bir adamdı Ve “tavsiye ettifim politika” dediği po- litikadan henlüiz Aayrılmak niyetinde değildi. Kaldı ki bahis mevzuu olân bir! dış bolitika meselesiydi ve devlet idare etmiş İnönü dış politikanın e demek olduğunu biliyordu İki avak bir papuçta G eçe tanın başında bir hâdise, resmi, kabulün arifesinde İnönü- yü başkentten uzaklaştırınca etrafa bir şüphe bulutu yayıldı. Hakikaten Pazartesi 'günü Esenboğa Hava May- danında bulunanlar C.H.P. Gene! Bas- kanını bir İstanbul ucağına binerken gördüler. İsmet İnönünün bir sımif arkadaşı, emekli Örgeneral Ali Fuâd Erden uzun gsüren bir hastalıktat kurtulamıyarak bir gün evvel vefat etmişti. İsmet İnönü iki eli kanda ol- sa çok sevdiği arkadaşının cenazeagın- de bulunmamazlık edemezdi. Nitekimi Salı günü yapılan büyük iştirak etti. İstanbulu ziyaret İnönüye İstanbuldaki partisi teşkilâtının Ba- har Havası karsısındaki durumu hak- kında mükemmel bir fikir verdi. Kar- şısına kim çıktıysa. Genel Başkada tarizde bulundu. Buna Sar- şamba sabahı bir ucak Muhalefet lı- derini Ankaraya xetmyordu İnönü “söz verdim" dedi. Truman doktriu— nin onuncu yıldbnümü toplantısında bulunmaktan kendisir. hiç bir şey alıkoyamıyacaktı. 73 yaşına rağmmen iki gün icinde iki ucak seyahati vap- tı ve hükümet Baâşkanına verdiği gö- zÜ tuttu Siyasi sohbet akşam saat dokuza yaklaşıyor- du ki İsmet İnönü, Yanında C.H P. *Meclis Grubu Başkan vekili Nüvit Yetkin olduğu halde Ankara Palasın kapısında göründü. —Muhalefet lideri saçları altinda Fotoğrafçılar derhal o tarafa seyirt- tiler, iki devlet adamı el sikişirken flaşlar yanıp söndü. Başbakan İnönü- AKİS, £5 MAYIS 1957