25 Mayıs 1957 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 23
veya hayvanlar yoluyla insanlara geç- tiğini bilmiyoruz. Dolayısıyla, bugün- kü stronsiyum-90 miktarının bir teh- like arzetmediğine inanıyorsak ada bu ehemmiyet bomba denemesine dayanabileceğini kesin olarak söyliyebilecek durumda değiliz. İlmt ehliyet ve ciddiyetlerin- den şüphe edilemiyecek olan bağım- sız mütehassısların bu düşünceleri, Amerikan ve İngiliz Atom Enerjisi komisyonları mütehassıslarının iylın- ser iddialarıyla karşılaştırılınca varı- lan kanaat şu oluyor: Bomba deneme- lerine devam etmenin Uuzun vâdeli bazı zararları olması imkânsız değil- dir. Fakat gerek Amerika ile İngilte- re ve gerek Rusya, atom silâhlarında Üstünlüğü açık bir şekilde karşı tare- fa kaptırmamak için bu tehlikeleri göze almak zorundadırlar. Nevada'dakji denemeler 957 nin atom denemeleri mevsimi- ni önce Rusya açmıştı. Geçen ay içinde Sibiryada irili ufaklı beş atom ve hidrojen bombası patlatıldı. Arka- sından geçen haftanın hidrojen bom- basıyla İngiltere geldi. Şimdi bu haf- ta içinde de Amerikada, Nevada'da yeni bir atom bombası deneme serisi- ne başlanacaktır. Bu serinin bir yenı- liği şu: İlk defa olarak denemelere bir çok yabancı müşahit çağrılmıştır. A- ralarında NATO, Bağdat ve SEATO paktları Üyeleri bulunan 48 devletin subayları, pasif korunma mütehaas3ıs- ları ve gazetecileri bu hafta Nevada çölünde başlıyacak olan patlamaları seyredeceklerdir. Başlıca çağrılma- yan devletler Rusya ile Hindistandır. Memleketimizin müşahitleri olarak Kara Kuvvetlerinden Tuğgeneral Per- tev Gökçe ile Hava Kuvvetlerinden Tuğgeneral Ali Suat Eraybar dene- melerde bulunacaklardır. Bu denemler küçük atom bombala- rına münhasır kalacaktır. Amerikan Atom Enerjisi Komisyonunun açıkla- dığına göre, denemelerde takip edilen başlıca gayeler taktik atom silâhla- rıyla mücehhez bir orduda piyı.de harekâtı için teklif edilen tabiye larının denenmesi, ilk defa olarak u- çaktan uçağa atılacak ve ataom bom- bası taşıyacak roketlerin denenmesi ve gene ilk defa olarak atom bomba- sının büyük hayvanlar -meselâ do- muzlâr- Üzerindeki tesirlerinin ince- lenmesidir. Aynca bütün bu deneme- Jerden halkın zarar görmemesi için ne gibi tedbirler alındığı ve deneme- lJerin ne kadar emniyetli şartlar altında yapıldığı da öteki devletler temsilcilerine gösterilecektir. Bu de- nemelerin en cok heyecan uyandıra- cak olanı, uçaktan uçağa atılacak denenmesi olacaktır. Uçaklnm karşı atom bombasının kul- a önce de denenmişti. Fakat geçen senelerde bu, yerden &- mermisi şeklın- deydi. Bu seferki bomba bir roketle uçaktan atılacağı için çok daha tesir- li bir savunma vasıtamı olacaktır. Bü- tün denemelerin 1 Eylüle kadar de- vam edeceği samlıyor. E AKİS, 85 HAYIBS 19517 * A S Ş S C C E M . —— VA — /:- —— vuk E T Robert Gülbenkyan Milyarlarmım vârisi 1 955 yılında ölen, aslen Türkiyeli İ petrol kralı ve “milyarderler — mil- ya.rderi” Serkis Kalumt Gülbenkyan 11 yeğeni Ruberf Gülbenkyan vakıfları- nın reisi J. Perdigao ve idare heyetl azası Duc de Palmela olduğu halde İs- tan bula geldi. Bu zevatın basın toplan tısında açıkladıklarına göre Gülbenk- yandan kalan servet e büyük ve dağınıktır ki halen kat'iyetle biline- meyen m ancak iki senede tesb.t edilebilecektir. Haberi duyan vatan- daşlar malf işleri bi karışık bir milyarder bulu sevinmişlerdir. kadar nduğu için ashington'dan Paris'e tâyin edi- len Büyük Elçimiz Feridun Ce- mal Erkin'e, Amerikalı — gazeteciler gider ayak bir oyun oynamışlar, muh- terem Büyük Elçinin yakında “düny: evine girmek” bulunduğunu yazmışlardı. Bizzat Büyük Elçi Feri- dun Cemal Erkinin Paristen gönder- diği bir mektuptan öğrendiğimize gö- re, Amerikan gazetelerinde çıkan ha- berlerin hiç bir esası yoktur ve Par:3- teki Büyük Elçimiz daha bir müddet “sultanlık” nimetlerinden — faydalan- mayı düşünmektedir. stanbulda belediye reisliğ'l yapmış kımselerln Ulhan B oyulacağmı gazetedle re a- çıklayan Vali f. Fahrettin Kerim Gökay, brlr sua.le cevaben kendi bo.sumu dikürmıyeoetlni söyledi ve gelen eğer bu şehre iyiligtmin geçftjğ'lıü kabul ederse ora- a büstümü diker” dedi. I stanbul Vilâyet Binasını ziyaret e- derek valiye Şşehrinin selâmlarını ve bir şeref madalyasını getiren Düsseldarf Belediye Başkanı Walter chtıel mu.habirlerle görlüşerek, “Ben ormozo'daki Milliyetçi Çin Hükü- bakanının iki oğlu turist sıfatıyla memleketimizden — geçtiler. Hudutlarımız dahilinde pek az kaldık- larından kendileriyle askeri, iktisadi, kültürel veya başka türlü hiç bir te- mas yapılamadı emleketimizden ayrılmakta olan İstanbul Amerikan konsolosu Mr. Danielson ve karısı tam İstanbulun tadını çıkarmak için bir hafta Hilton'un Karadeniz Dairesinde kaldılar. * ( S eçen hafta Salı geoed Yeşilköy VA Hava meydanma ine an birinden çıkan ve son derece mühim olduğ'u söylenen z bir yaban- cı, “siyaset adamı” daha giriş mua- melesi tamamlanmadan melodrama- uk bir hava içinde o kadar aceleyle tekrar uçağa bindirile ce gön- derildi ki şapkasını salonda unuttu. hristian Monitor gazetesi başya- zarı Cariyle Morgan yazacağı bir kitap için malümat toplamak Üzer2 memleketimize geldi. Amerikalıların Kıbrıs dâvamızı niçin desteklem ik- lerini soran muhabire başyazar vabı verdi: “Siz bu mevzuda pa- sif kaldınız. Zaten Amerikalılar sizin Kıbrısı sahiden istemekten İn- gilizlerin kışkırtmasıyla dâvaya ka- tıldığınız fikrindel ükümet büyükleri diye tavsif e- dilen zevata bir müddettir telgraf- la hakaret yağdıran Beşiktaşlı Arıf Hikmet Adsız polis tarafından yaka- landı. Birinci Sulh Ceza Mahkemesi “Bir sgseneden az olmamak Üzere, şıfa buluncaya kadar” tutulması kaydıyla sanığı Bakırköy Akıl Hastahanesine pek isabetli oldu- mikidetli tedavi sonunda çıkacağı ve bir daha kimseye telgraf eremiyeceği umulmaktadır. dananın tanınmış Zzenginlerinden Mehmet Karamehmet geçen Per- şembe 10 binlira kaybetti. 10 bini ka- zanan, Ankaralı iş adamı Özdemir At- man idi. HAdise, aynı zamanda büyük arış ahırlarına sahip olan iki zen- ginimizin iddialaşmasından çıktı. İki- si de kendi atlarınım daha iyi koştu- ğunu iddia ettikleri için meselenin iki at arasında yapılacak bir maçla halli kararlaştırıldı ve ortaya onar rTa . Neticede Atmanın Külhanfsi Karamehmedin Bürilcek l1 sini geçti.
