. K A D 1 N Sosyal Hayat Model köy Geçen hafta, Perşembe günü Anka- rada hava kâh açıyor, kâh kapı- mesafede bulunan Hasanoğlan köyu- Derneği- verecekti. Bundan başka Kadınlar Birliğinin model köy projesi tetkik edilecek, köylülerle görüşülecekti. Suzan Alam kadar dinamik bir genç kadın da Muallâ Aknrca idi. Is- muş ve kafileye katılmıştı Otomobmerîn şehirden çıkıp Sam- sırada güneş, ısıak asfaltı ısıtmaya başlamıştı ve yemyeşil ağaçların üzerinde yağmur taneleri pırıl pırıl parlıyordu. Oto- mobillerin birinde Türk Kadınlar Bir- liğini temsilen bulunan Übeyde EBlli tatlı tatlı konuşuyordu. Hasanoğlan köyüne ait ne güzel hatıraları vardı, 5 8 Acıyı tatlıya karıştırıp anlatıyordu. yu ağa, ağaçlara, dınımııın çehresinde birden endişe izleri görülmüştü.. Bir derenin yanın- dın geçiyorlardı.. '— Sular pek çok kabarmış” diye söylendi. Sonra parmağı ile uzakta beyaz bir noktayı göstererek: İşte Hasanoğlan, dedi. Fakat ne o, sanki oralara kar yağmış!..." Hasanoğlana kar yağmamıştı ama, müthiş bir dolu bir buçuk saat içindea bütün meyva ags.ç arını mahvetm iştı Otomobillerden inen hanımlar büyük bir üzüntü içinde yerdeki buzları ve bunların arasına karışmış olan çağ- laları seyrettiler. Bu sırada fotoğraf- çı makinesini ayarlıyordu: Fırsat ka- çırmak niyetinde değildi. Eski köy Uunnoglandn oekı bir köy vır. Tea. İ 1pecikler üze kurulmuş.. İğri sokaklar ve iki UÇ katlı kerpiç ev- ler.. Kim; damlar çaâtı olmuş, kiminin avlularında tavuklar dolaşıyor.. Şal- varlı, dal gibi köylü kızları, ellerinde güğümler çeşmeye gidiyorlar.. Bu kızların kalplerini Büzel bir hayal var.. rın.bü topraklar üÜzerinde sahip ola- cakları yeni evlerdir. Gülstüim, "“Ben artık çeşmeye gitmiyeceğim, evimde akar su olacak” diye düşünüyor. Ay- şe iki odalı evini renkli yastıklar, di- kiş kursunda yaptığı nakış işleri ile süslemek niyetinde.. Fatma hayalin- deki teras için şimdiden sardunya- lar yetiştiriyor.. Belediye binasında Başkan Mustafa Ekşi iki derneğe mensup hanımlara " Hasanoğlamı gezen' ziyaretçiler t “Eğitim, sen nelere kadirsin!” bu hayallerin yakında hakikat olgck: ğini kâğıt Üzerinde gösteriyordu. Çünkü Hasanoğlan Enstitüsüne sahip olan bu şanslı köy, köydü. Gülsümlerin, Ayşelerin ve Fat- maların hayalinde yatan iki odalı, te- raslı, banyolu, mutfaklı, kilerli ve gömme dolaplı evlerin arsaları alın- miş, projeleri ve ihalesi yapılmıştı. İlk ev önümüzdeki ay içinde yapı!- maya başlan . Her ev. 18.60) liraya mal olncnk ve b 3 faizle, 20 senede kasına ödiyecekti. Aynı köyde kurslar açılmıştı. lik, marangozluk, elektrik dersle- ri gören köy delikanhları evler ya- pilirken — çalıştırılacaktı. Türk Ka- dınlar Birliği 6 kö9 kızının da Tek- nik Ziraat okullarında yetiştirilmesini sağlamıştı. Bir nevi ev ekonomisi tan- sili yapan bu köy kızları “model köy” istifade edip iktisaden kalkınacaklar, hem bu bilgilerinden muhitlerini isti- fade ettireceklerdi. Misafirler projeler; tetkik ettiler. Genç dikiş öğretmeni Yurdanur Savul ve' birçok köylü —vatandaşla tanışıp uzun uzun komuştular ve çaylarını ıç- ikten sonra, köyün umumi! çamaşır- hanesini gezdiler.. Burası geniş bır a idi.. Kazanlarda sular kaynıyaor- du ve kirlisini alan ev kadını, burada güle oynaya çamaşırını yıkayıp gidi- yordu.. Dar apartmanlarda çamaşır- hane hasreti duyan birçok misafir hanım bu çamaşırhaneyi zevkle soy- rettiler. Hasanoğlan Köy EnstitÜüstinde na- zarı dikkati celbeden şey temizlik, intizam ve adım başında okunan A- tatüirk vecizeleri idi Büyük bir arazi üÜzerinde 8O binası vardı. Anfitenmtri, Kooperaîifı, muntazam dershanı—lerl n evleri ile milm3se Bse bmnn 'mrklerın göğsünt lmhırlı kabarttı. 670 talebesi vVardı. Bti tale- belâr yurdüun mühtelif bölgelerinden, itmntihanla geliyorlardı ve ilk mektep- ten sonra köy öğretmeni yetişecek tarzda dört sene eğitim görtülyorlardı. Râösim, sinemacılık, müzik dertleri de mecburi idi.. Köy öğretmeni ola- cak bir kimse talebelerine mllzik öfr- retebilmeli ve- icahında onlara bir film gösteretilmeliydi.. zengin, İlç tene klltünhanesi vardı". İste Yeni Mahmut Makalları bu- kü- tüphaneler yetiştirecekti.. Okulun eh enteresan yeri mllesse- senin tarihini resimlerle canlandıran galeri idi. Okul önce çadırlarda ku- rulmuştu.. Ne bina vardı, ne tek ağac, okulu öğretmeni Musa Canlı idi. Eski hali ile bugün mikr>- fon başında medeni kıyafetiyle tesbit edilmiş-olan resimleri insana ümit ve şevk veriyordu: Eğitim nelere kadir- di, Yarabbi!. O Perşembe'Hasanöğlâh Enstitüsu AKİS, 25 MAYIS 1957 e