HUSİKİ parcasının ses kayıtlarını yapmıya hazırdılar Geçen hafta Perşembe ı.kşımı A- merikanın Sesi radyosu, bu gra- mı yayınladı. Böylece ilk defa olnrıx leri çıhnıyor ve bütün dünyaya yayılıyor- du Her üç parçada da Arif Mardinin daha çok büyük orkestra tarzı vardı. roğramı takdim eden Willis Cono- ver her nekadar Mardinde, Gil Evans Mulligan'ın kontra- temayüllü yoktu. Mardin'in yılının ortasında olduğu- muzu hatırlıyarak- daha serbest bi- çimler denemesi istenirdi. tte Joe Wuder (lider) ve Art Farmer (solo0), trombonda Jimmy Cleveland, altoda Phil Woodg, tenor- da Jerame Richardson baritonda Sa- hib Shihap, Piyano Hank Jones, kontrabasta Wendell Mnrshull ve da- vulda Charlie Persip'den müteşekkıl Çuincy Jones idaresindeki topluluk, *îı dinin rım, bu musikişinas- Arif Maniın 1i Amerikam zenginleştiriyor!. Arif Mardinin bestelerini çalan Guincy Jones orkestrası Birinci sımıf cazcılar lardan beklenen saglamhkla caldı- lar. En iyi sololar, Art Far Sahip Shihab'a ıutti 25 yaşındaki Arif Mardin Şşimdi, Boston'daki Berkeley Musiki Okulu'- meri- aya gitm -A 'nın Sesi konuşmacısı Wıllıs Conover in ifade- siyle- “Amerika'nın musiki sahnesini zemnnleştırmek" üzeredir. Bir “çap” menelesi rif Mardin Amerikada bu büyük kazandığı — sıralarda lJar peşindeydi. medfun “Daldan Dala” programlarıy- la, Ankara Palas balolarındaki faali- yetiyle ve “Sihirli Kematılar”ıyla ta- nınan Erdağan Çaplı, Türkiye bhaş- kentinin eğlence âlemindeki faaliyoti- ni, New York'un aynı Muhitlerinde devam ettiriyordu. Bir tartaftan da A- merikanın ikinci sınıf radyo ve televiz ram hazırlamak ve bunları Türkiyeye yollamak, yahut Amerikan Konserva- tuvarlarında çocuk musikisine dair tet kiklerde bulunup memleketine faydalı olacağını ileri sürmek — auretiyle nc yapıp yapıp Basın Yayın Umum Mü- dürlüğü veya Miilt Eğitim Bakanlı- ğından -tabiatiyle dolara tahvil edil- miş- bir tahsisat düşünüyordu. Erdoğan Çaplı istidatlı bir musiki- şinastı. Fakat -herhalde tabiatı ice- bi olacak- istidadını ciddi musiki yo- lunda değil, eğlendiricilik yolunda kullanmayı tercih etmişti. Bir İstan- bul gazetesinin “Türk Caz Sanatkâr- lârı Amerikada başarı kazanıyor”' başhğı âltında neşrettiği bir yazıda Arif Mardin'le Erdoğan Çaplı'yı bir tutması işin esef verici tarafıydı. Bir kere Erdoğan Çaplı caz sanatkârı dae- ğildi ve hiç bir zaman olmamıştı. İ- kincisi yazıdaki diğer yanlış bilgiler, Çaplının Amerikada yaptığı işlerın çapının ne kadar büyütüldüğünü göz- teriyordu. Yazı şöyle başlıyordu: *“Ge- çen hafta Waldorf Astoria'da verilen ve büyük muvaffakiyet kazanan kon- serde Erdoğan Çaplı....” Waldorf As- torin'nın bir konser salonu olmadığı- nı, büyük bir otel olduğunu bu yazıyı yanına basılan program klişesi bunun bir. konser olmadığını, “Assembiy Distriet Repühlican Cltb Annual Ball” -yani bir balo- olduğunu Röste- riyordu. Tıpkı Erdoğan CÇaplı'run An- kara Palaı'ta iştirak ettiği balolar gı- bi birşe Yazı şbvle devam ediyordu: “... Er- doğan Çaplı hemen Nat Kirg Cole'- dan sonra nrogzramını takdim etmiş- etmemiş olduğu anlaşılAbilirdi. Prog- ramın birinci numarası olarak şu ya- zılıydı: “The Boatan Nat Kirig Cole Show, NBC-TV) Yani, o haloya sadece, Nat King Cole'un NBC tele- vizyondaki programında bir vazifesi adlı. topluluk iştirak etmiştir. Aynı klişeye de Fır- doğan Caplı, kendisini şu Şşekilde ta- nıttığı görülüyordu. “Chief of Radio Ankara, Tuürkey” - yani ““Ankara Radyosu Şefi”!..- Burada “sabık" ke- Nimesinin kullanılmasına -aşikâr sebeb terle - Tüzum görülmemisti. Herhalde Erdoğan Çaplı'nın “Ankara Rıdvo'ıu Şefliği” iddiası, herşeyden e Be- sın Yayın Un ıum MUdUrmğUnu alâ- kadar edecekti AKİS, 85 MAYIS 1957