9 Mart 1957 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 32

9 Mart 1957 tarihli Akis Dergisi Sayfa 32
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

AT ÇILIK Yarışlar Bolluk içinde kıtlık Birkaç haftadan beri sabahın çok saatlarında İzmirin Kızil- çullu semtindeki yarış yerine gelen meraklılar, ellerinde - kronometreler ve not defterleri, atların son durum- larını tesbite uğraşmaktadırlar. Zi- ra gelecek Pazar günü - art - 57 at yarışları mevsimi, İzmirde yapılacak koşularla açılmış olacak. Atçılar da şu sıralarda meraklılardan daha farklı bir telâş ve heyecan için- de bulunuyorlar. Zira her atçının, her sabah koşu yerine geldiği zaman yarışların yapılacağı pıste endişeyle baktığı kimsenin göz n kaçmı- yor. Şirinyer koşu yerının çamlar a- rasındakı zümrüt gibi sahasındaki idman ye yarış pistleri - şantiyeye dönmüş bu- Buldozerler, traktörler ve kamyonlar akşamın geç saatlarına kadar karıncalar gibi sağa sola koşu- uyor. Ama ne var ki yumurta gelip kapıya dayanmış bulunuyor. Bu şart- lar altında yarış pistinin mevsimin ilk yarış gününde, üstünde iş rekle at koşturulacak hale getirilece- gıne inanmak çok güçtür. Zaten id- n pisti ıçın de Vazıyet aynen böy- i. 1957 nin ilk günlerinde, müsait ıklımınden faydalanarak atlarını bir an önce idman etmek isteyen atçılar, İzmire gelmişlerdi. Fakat pist, üze- rinde at çalıştırmanın delilik sayılaca- ğı kadar bozuktu. Çaresiz erken ha- zırlanma projelerini rafa kaldırarak, uzun gezintilerle iktifa mecburiyetin- de kalındı. Diğer taraftan bu sene İzmir yarış- ları programının 18 yarış gününe çı- karılması ve ikramiyelerde kifayetsiz, de olsa arttırma yapılması atçı- ların lzmıre rağbetini celbetmişti. Bu yükselmişti. İzmirde sadece üç yaşlı safkan arap tayı olarak mev- simin basında bulunan at sayısı 30'u geçiyordu. Hele üç ve daha yukarı lerın sayısı de eydi. yarışlar seyretmek lanacaklarını uman İzmirli yarışse- verlerin bir sukutu hayalle karşılaş- maları mukadderdi. Zıra pıstlerın va- ziyetini goren antrenörler, atlar sakat etme tehlikesini gorunce id- manlarına hız — verememişlerdi. Bu vaziyet karşısında en kıymetli yarış atlarının İzmir yarışlarına katılma- sını beklememek lâzımdı. Şırınyer oşu yerinde sabahları idman için toplanan 200 den fâzla kıymetli saf- kandan, yarışlara iştirak edecekler 100'deh fazla olmıyacaktı. Antrenör- ler gayet haklı olarak atlarını pistin 32 suretiyle fayda- daha düzgün ve İkramiyelerin daha kabarık olduğu Ankara ilkbahar ya- rışlarına saklıyacaklardı. Jokeyler Sıkıntının sebebi Izmır yarışlarının yaklaştığı ve pis- tin perişanlıktan kurtarılması için son gayretlerin sarf edildiği bir sıra- da, iki kişi Londra yolculugu için ba- vullarını hazırlamakla meşgul bulu- nuyorlardı. Bunlar, memleketimizde yarışların tertip ve idaresiyle vazife- i Jokey Klübünün en selahıyetlı ıkı azasıydı: Umumi Katıp adı idare Heyeti üyesi Sait Akson.. Se— yahatin gayesi yarışçılığımızı "kal- kındırmak"tı. Zira Jokey lübünün bu çok değerli iki mensubu, İngilte- reye at mubayaası için gıdıyorlardı At mubayaası, yarış mütehassısı te- mini ve kabil oldugu takdirde bir kaç Jokeyin memlekete getirilmesi.. İşte Sadık Giz ve Sait Akson un yarışçı- lığımızı "kalkındırma" nda İü- zumlu gördükleri işler bundan iba- tti. At mubayaası, yıllardır süren bir meseleydi. İçinde bulunduğumuz döviz zorlukları yüzünden tahakkuku muyordu. Sonra yarışçılık hırsı, kudretleri tecrübe edilmiş kıymetlı damızlıklar yerine ekseriya yearling'- lerin mubayaasına yol açıyordu. Dö- viz güçlüğünü yenen Sadık Giz'in de tecrübe edilmiş damızlıklar almak yerine yearling'leri tercih etmesi mümkündü. Mütehassıs meselesine gelince bunun da vardı. evveliyatı Geçen yıl gene Londraya kadar giden Sadık Giz, İngiliz Jokey Klübünün delaletiyle bir mütehassısla angajman yapmaya muvaffa mütehassıs tam Türkiyeye sırada oluvermişti.. Hatt adamcağıza yarışçılıgımızın acaba kim anlattı da yüreğine di diye yârı şaka, yatı ciddi latifeler yapılmıştı. Bu seyahatin yeniliği, jo- key getirme teşebbüsüydü. Hakika- ten memleketimizde jokey sıkıntısı vardı. Bindikleri atı hakkıyla dizgin edenlerin sayısı, iki eldeki parmakla- rın sayısını geçmıy ordu. Ekrem Kurt, ız, M. Emin Özdekli, Buı'— han Şehemgen Ve Ahmet Uslu gibi, cezalı olmadıkları vakit ata binmek fırsatını bulan yüksek kabılıyette jo- ylerimiz vardı. Bunların kazançla- rı da memleketimizin hayat seviyesi— ne göre cidden çok yüksekti. Am, risi?. At sahipleri çok zaman ıyı bır jokey bulamamak yüzünden yarışlar- dan atlarını çekmek zorunda kalıyor- lardı. Bu durumu müşahede eden Jo- key Klübü mensupları çare olarak ha- riçten jokey getirmeyi muşlardı. Teşhis dogru tedavi çokyanlıştı Ha- riçten getirilen jokeyler kısa vadede ihtiyacı karşılıyacaklardı Ama diğer taraftan yeni yetişen jokeylerin ka- zanına şanslarını azaltarak onların inkişaf yollarını tıkayacaklardı. Bu sebeble hariçten jokey getirmek gibi kısa vadede ve palyatif tedbirler ye- rine, jokey mektebi açmak, apranti yetıştırmek gibi uzun vadeli fakat aranması çok daha Bundan başka jokey- liği itibarlı ve rağbet gören bir mes- lek haline getirmek şarttı. Jokeyi yarışların "vur abalıya"sı haline ge- tiren bir zihniyette 1ısrar edildikçe, jokey bulmakta sıkıntı çekilmesi çok, ama çok tabiiydi. Jokey Burhan Şenemgen ve Ekrem Kurt AKİS, 9 MART 1957

Bu sayıdan diğer sayfalar: