DÜNYADA OLUP BİTENLER Endonezya Muhammed Sukarno Demokrasi çobanı Güdümsüzden güdümlüye!. ndonezya Demokrasisinin güdüm- mhurbaşkanı Sukarno, geçen haftanın sonunda, Mart ayının ilk günü 100 bin isçinin önünde yenı tîkırlerını açıkladı: " emokrasinin behemahal bir Muhale— fete ihtiyacı olduğunu iddia etmekte- dirler. Fakat benim hükümet anlayı 1şı- ma göre, Muhalefet zaruri değildir". Misal mi isteniyordu ? âlâ, işte: Herkesin örnek vermeyi sevdiği İngil- terede İkinci Dunya Harbi sırasında Muhalefet var mıydı? Nazi Alman- yasını yenmek için İktidarla Muhale- fet elele vermişlerdi. Endonezya da aynı şekilde hareket etmeliydi. Zira u 3 bın adalı ve 3 bin dilli memleket tik" bir durum alar birbirini kovalıyordu Sıyaset adamları İktidar mevkilerini mülk sahibi olmanın bir vasıtası olarak rlardı. Parla- mento, incir çekırdegını doldurmayan meseleler hakkında bitmez tükenmez gevezeliklerin yapıldıgı bir yer olmak- tan ileri gıdemıyor u. Hükümet âciz- mhurbaşkanı Sukarno'ya, Çin ve Rus ya ziyaretinden sonra tak- tığı yeni gözlükler Endonezyayı böy- le gösteriyordu. u kritik duruma bir son verilmeliydi. Cumhurbaşkanı suçluyu şfelmıştı Endonez_yanın felaketine "ithal m beb olmuştu. Bu muzır ithal yasadan kaldırılmalıydı. malı pi- Bununla, be- AKİS, 9 MART 1957 raber Endonezyânın mutedil unsur- ları, Batı ithal alının yerini, mamulâtı bir Anka sından ciddi surette endişe ediyorlar- Korkularında da haksız değillerdi. Zıra Cumhurbaşkanı sıyası partilerin gömülmesinden ve imlü de- rdu. Demokrasi upa için iyi idi; fakat En- donezya için fenaydı. Sukarno niha- t "Batı sistemini istimal etmenin yanlış olduğu" kanaatına varmıştı. Başkan Komünistlerin de iştirak et- tiği; koalisyon kabinesini güdecek bir Milli Konsey kurmak f'krındeydı Konseyin başkanı Sukarno, yeni de- mokrasinin — çobanlığını Parlamento bir eşyası olarak muhafaza edıleceklerdı Esasen bu Batı icadı ca kullanıldıkları takdirde tamamiy- le faydasız şeyler değildi. Endonezya dolara ihtiyacı lugu zaman, 'cici lerı takılı gi- memelidir" diyemez: nunda oldukça Sukarno Tito'dan, S - "dan ve Nasır dan farklı gözle görü- lecekt Endonezya Cumhurbaşkanı, doğru- su göründüğünden de kurnazdı! Fa- t Batı tarzı Demokrasinin sebeb olduğu felâketleri, Demir Perde risi modeli demokrasi tedavi edebile- cevabını istemek için vakit ek er- kendir. Esasen Cumhurbaşkanına gö- re şimdilik yapılacak iş n gibi sıraya girmek ve mokrasının çobanı Sukarno nun değneği altında “güdülmek Orta Doğu Kahire tebliği Kral uud uzun Amerika seyahati- ni Kahiredeki son konaklamadan sonra nihayet geçen hafta tamamlı- yarak tekrar sarayına, Cadillac'ları- na ve cariyelerine kavuştu. Kral Su- ud'un Kahireden ayrılısı hemen he- shington'da karşılanışı kadar debdebe ve alayişli oldu. Suudi Ara- bistan Kralının Kahirede misafir bu lunduğu sırada ikametine Kubeh s: rayı tahsis edilmişti. Nasır, Suudu Kubeh sarayından alıp merasimle ha- va alanına götürdü. Hava alanını dolduran binlerce uğurlayıcı ara- sında Amerikanın Kahiredeki el- çisi Raymond are de vardı. Suud, Mısırdan ayrılmazdan bir gece ev- vel aymon Hare ile konuşmuş, Nasır, Şükrü e le yaptığı konuşmalar hakkında» iza- tı. Amerika ve Nasır, Suuda daha şi- rin görünmek için adeta yarış ediyor- dı. Arap devletlerı başkanlarının Ka- hire toplant ermişti? Esas mevzu, Eisenhower doktrinine husgukabul gösterilip gösterilmiyece- i idi neşredılen resmi tebliğde Amerikanın Orta Doğu plânı hakkında bir tek kelimeye olsun yer verilmiş değildi. , Arap olmayan mem- leketlerle pakt yapmayı kat'i surette reddediyorlardı. Yâni Mısır da, Suudi Arabistan da, de, ü Bağdat Paktına düşmanlıklarını te- yid ediyorlardı. Hele İsraile karşı ta- i bahsinde arala- kip edilecek siyaset Dört Arap devleti lideri son toplantıda Eisenhoıoer plânından ne haber ?