tecrübeli kimselerin getirilmesi, mü- zakerelerin selameti bakımından her- halde çok yerinde bir hareket olurdu. Nihayet eskı idare heyetinin çalış- ma raporu okundu. Rapor Bu raporda eski idare senelik faaliyetlerinden hsedi- yordu. Bu çalışmalar cidden verimli olmuştu, önce Tabib Odasına bir yer aranmış. Verem avaş Derneğinin temin ettiği mahal birbuçuk yıl kira- sıZ olarak işgal edilmiş, sonra da Ta- halen Tıp Klü unun bulun- duğu b Tabib Odası- nın eski eşyaları tasfiye edilmiş, köh- imha edilmiş, yeni büro malzemesi temin edilmişti. Nihayet Tıb Klübü kurulmuştu. Ancak b klup layık olduğu rağbeti gormedıgın— T durumlara düşmüştü. kalkınabılmesı için meslekdaşların alâkası bekleniyordu. Tabib ki mevzuatı da gözden geçirerek 1219 sayılı tababet ve şuabatı sanatları- nın tarz ve icrasına dair kanun üze- rinde gerekli tadilleri yapmak üzere Büyü illet Meclisinin ilgili encü- enleri ile temasa girmişti. 6023 sa- yılı Türk Tabibleri Birliği Kanununda da değişiklik zarureti hasıl olmuş ve Gümüşhane Mılletvekılı meslekdaş Zeki Başağanın da müzahareti ile 6023 sayılı kanunun bazı maddeleri- nın tadili için bir tasan hazırlanmış- . Gerekli formalitelerın ikmalinden onra Meclis umumi heyetinde de kabul edilen bu tadil kanunu 6999 sa- yı ile mer'iyete girmiş bulunuyordu. Ayrıca eski idare kurulu mesleki sigor- ta ihdası vs Tabibler Bankası tesisi için tasarılar kurulu iki olan meslekdaşl ra bu nizamna tatbik edilmemesinin fahri asistanların hariçte ek görevler için tabib odalarınca ta- kibata uğramamaları hususunun vaki müracaa[lar üzerine Merkez Konse- i edildiği, asistan maaşla- rının mükte ep haklar üzerinde öden- mesi ve asistanlık devresinde geçen hizmetlerin terfi müddetlerine sayıl- ması hususunun da Denizli Milletve- kılı meslekdaş Baha Akşıtın hazırla- n tasarısının mer'iyete gir- yazılı bulun- maktaydı. şardığı önemli islerden birisi de he- kimlerin Milli Korunma Kanunu hü- kümleri dışında - bırakılmış olmasıy— dı. İdare kurulu bu iş için büy mekler sarf etmişti. Raporda yazılı ulunan hizmetleri saymakla bitir- mek ve bütün tafsilâtı ile nakletmek imkânsızdı. Raporun okunmasından sonra bi- çok meslekdaş söz alarak kimi idare kurulunun malarım övdü, kimi burada da müna- kaşaların 3 dakika gibi kısa bir zamana inhisar ettırılmış olması, fi- AKİS, 9 MART 1957 kirlerin gereği gibi — savunulmasına imkân bırakmadı. Bazı hatiplerin ar- zuları bogazlarında kaldı, gönüllerin- de tıkandı. Bizce da ausu onuşma- lara musaade etmek, meslekdaşların yıllardan ben bogazlarmda dug mle- nin şeyleri söylemelerini büyük bir to- leransla beklemek, nihayet bır kifaye- timüzakere - takririilei işi halletmek daha doğru bir hareket olurdu. Maale- sef bu mamış, arkad şlar heye— canlarını yenemiyerek t atı gibi açılmaya başladıkları sırada başkanın çam fikirlerin akışını dur- durmuş, heyecanlan söndürmüş ve dondurmuştu. Nihayet eski idare ku- rulu başkam Prof. Dr. Nusret Kara- su tenkitleri yerli yerinde ve etraflı şekilde cevaplandırdı. Nusret Kara- sudan sonra hekimlik ailesine göste- rilen yakınlık ve daval rımıza karşı beslediği sempati ile mış olan Gümüşhane Mılletvekılı Ze— “n TIB hekiminin sosyal durumunun ıslahı lâ- zımdı. Hekim, hekim oluncaya, kadar ömrünün yarısını, hekim öldükten sonra hastaların hizmeti ömrü nün ir yansını harcayan adamdı Böyl bir insanı lâyık olduğu hayat sevıyesıne ulaştırmak gerekti. Hade- ile hekimlik yapılamazdı. Hekımlık şerefi ile mütenasip olma- yan ödevler için tabib odaları muva- fakat vermemeliydi. İşte Zeki Baş- ağanın fikirleri bunlardı ve çok alkış Denizli Milletvekili "dâvalarınızın nere ere kadar gittik- lerini arzetmek için aldım. Millet- vekılı olan meslekdaşlarınız hekimli- ğe ait meselelerin hallinde iyü merhaleler kâtettiler” dedikten son- ra hekimlik dâvaları ile ilgili kanun teklıflerınden bahsetti. Bunların a- rasında tüberkülozla ilgili vazifeler- de çalışan arkadaşlara tazminat ve- Baha Akşit de Kızılay Genel Merkezinin dışardan gorunuşu oktorlar - fırtınayı ki Başağa söz alarak "Mecliste hak- larımızı savunacak eslekdaşların bölündüğünü, bu hakların yavaş ya- vaş alınabileceğini, Meclisin bir azın- lığın değil bütün memleketin dertleri ile meşgul olduğunu, çıkaca ların ana dâvalar üzerinde hal çare- leri araması gerektiğini, hekimlerin kendi dâvalarını ye kanaatlerim mek- tuplarla, yakın şahıslarla meclise u- laştırmalarının faydalarını, hekimlik camiasını herkesin zengın ve müref- feh bildiğini ve onun ipin bu dâvala- rın kolay alle dılmedıgını meslek- daşlann muayenehanelerını kapadık— t bölge- lerinde çalıştıkları takdırde tazmınat r terfi imkânını bulamayanlara da terfilerini temin mek için birtakım yeni kanun ta- sarılarının Meclısın gereklı encümen- lerinde bulunduğunu" söyledi. Türk içerde - kopardila: ihtisas yapanlara 3 yıl, baş- oöçentlere bir yıl rilmesi, asist anlara bir yıl, kıdem verilmesi, muayenehanesi ol- mayan hekimlere bir maaş nisbetin- de tazminat verilmesi gibi mühim ta- sarılar vardı. Bundan sonra bilanço tetkik, kabul ve eski idare kurulu ibra edildi. Büt- çe tasdik edildi, idare heyeti, haysi- yet divanı, büyük kongre temsilcileri ve murakıplar seçildi: İdare kurulu başkanlığına 236 oy- la Suphi Baykam, idare kurulu uye— liklerine de Nusret Mutlu, n Erkin getirildi. Haysiyet di- vanına Cıhat Borçbakan, Hüsrev Po- lat, Ömer Yiğitbaşı, Cihat Abuşoğlu seçıldıler Bu seçimlere 350 yi müte- caviz hekim iştirak etti. 23