CEZAYİR MESELESİ KARŞISINDA TÜRKİYE Birleşmiş Mılletlerdekı son top— tı, dâv. müsavi olması Birleşmiş Milletlerde- ki bu celsenin heyecanlı geçmesine sebeb olmuştu. Bırleşmış Mılletlenn oylarını nde, 33'ü ise aleyhm 10 memleket çekim- hi de kulland ılar; ser kaldı. Fransanm lehınde oy veren mem- leketler Kuzey ve Günı Amerika devletleri ile NATO üyl ri-iki is- tisna: ası ile-dir. Aleyhte oy kullanan- lar ise komünist blokla beraber Af- k As a grubu ve Türkiye, Yu- nanıstandır Turk yenin Kuzey Afrika politi- kası, son yıllarda tıpkı Orta Do- ğu politikası gibi belirli bıı' seyır irk hükü ©y -kullanmayı bile "sadakatle" Fransa- tercih et- küçük hesaplar bizi —Bandung fiyaskosuna kadar götürmüştür. Son Süveyş tecavüziyle Bırleşmış Mılletlerdekı oylarımızın atla ve davranışımızm garabetı litikada mektedır dış po— amatörlüğüm T- Orta Dogu krızındekı tu— aktının sal- elerdeki sosyal ge- politik erçeklere goz— tumi B lanması b bol lişmelere ve lerimizi polıtıkamızm ana hatlarının açık- ası için, bakanlık memurları- ihtiyâç hissedilmesi, nayasaya göre hıçbır tik sorumluluğu klarında garabetler zincirini tamamlamıştır Fas ve Tunusun istiklâl kavgaları uzun müddet bılmezlıkten gelinmiş, ismimizin hâlâ sayg giıyla anıldığı bu memleketlere, garip bir kompleksin AKİS, 9 MART 1957 tesiriyle, -veya acemice hesaplarla- el uzatılmamıştır Sebebi ne olursa olsun n aynı kapıya çıkmakta- dır. Bu iki memleket de bağımsız- lıklarına Birleşmiş Mılletlerde yerlerını almışlardır. Ya- öbür bizi alâkadar eden davalar gomşuldugu zaman idare- cilerinin bizimkiler kadar zayıf ha- fizalı olmalarını temenni etmeliyiz! Cezayir meselesinde de aynı şekil- de hareket edilmiştir. Cezayirli vatanseverlerin kahramanca müca- de lelerı usun müddet "resmen" in- Türk isminin hâlâ de- rin Aakisler . yarattığı bu diyarda prestı]ımız basıretsız hesaplarla ze- delenmişti Düne kadar bir Os- manlı Vılayetı olan Cezayır ve müş- terek bağlarımız - bulunan Fransa ra: -mal liderler ve kuvv li bir politik cihazla- yurutebıleee— Cezayir mese- a sapmıştır bura- da üçüncü bir siyasi Uunsurun söz sahibi olabilmesi şimdi hayaldir. Ancak eninde sonunda Cezayirli milliyetçiler haklarına — kavuşacak- lardır, Fransa ne kadar kudretlı o- şısında boyun eğecektir ve Çini'de olduğu gibi, âdil vı bir hal tarzı arayan bir France, Fransada elbet gene çıka- caktır. Ama kadar aha çok kan ve gozyaşı akacak gibi gö- rünmektedir. efkârına mlanış tar- basmının sorumlulu- yıldır. kana Bu davanm memleket dır kısmi seferberlik yaparak Ce- zayirde savaşmaktadır. -Fal Cezayirlilerin istiklâl kavgası uzun müddet Türk basınına intikal etme- miştir. Dunya olayları bakımından basınımız tamamen bir abluka altın- dadır Dış haberlerı doğru ve eksik - bir teşkilâtımız henüz tüi Yerlı ajanslarımız Ve gaze- telerımız ise büyük ajanslar tara- fından "kendile erilen" haber- lerin tercümesiyle yetinirler. Yaban- cı ajanslar da ancak kendi işlerine gelen haberleri verdiklerinden halk muz daima karanlıkta kalır. Da- ha sonraları yabancı ajansları ter- cüme eden gazetelerimiz, o vatanseverlerden Fransızların ta- biriyle "tedhişçiler" a “ un dışı asiler" , diye bahsetmişlerdir. Aydemir KALKAN hele Fransız zorbalıgmdan ateşe verilen köyleri Orgusuz sualsiz kurşuna dızılenlerden ses seda yok- tur. Amerikan, İskandinav hatta Fransız basım bu ü ederken bizim basını Tı "yevmi âdi" sütunlarma al dâvayı, zamanında 1lâz hemmiyet ve dikkatle ele meslek şuuru ile hareket eden zetecilerimiz parmakla gostenlecek kadar az olmuştur. Muhalefet partılerının de, Kı ka Doğu ©o0 Afri Ort birbirine sıkı bir şekilde hakkındaki çekingen sükütları da övünülecek bir şey Bilhassa C.H.P. hnin dış bahsinde uzun müddet, pek uzun bır müddet, klâsik ve klişe dem ler gensıne çekılmesı siyasi geliş— memiz bakımından ümit verici işa- retler degıldır Dervış kıyafetleriyle seyahatler n C.HEP. idarecileri, dış polıtıkada hukumetın davranışı- nı endişeyle takip eden leket aydınlarına, bu mevzuda şifa olacak tek söz Söylemekten aciz kalmışlar- dır.. Bu bakandan Muhalefet partı— lerinin sorumluluğu da en az basın mızınki kadardır. Ne tıce olarak bu bölgelerde bize yla çıkmaza sokmakta payı olan ihsanlardır. ( ezayir dâvasında davranış tar- zımızı, Irakın tazyıkiyle, "oniki- ye beş kala" değiştirmemiz acaba ne fayda verecektir? Zira artık zama: çok geç ve çok azdır. İşin acı tarafı nız kalmamız mukadderdir. Bu iki bölge memleketlerinin bizim için ehemmıyetı çok geç ve çok güç an- laşılmıştır. Fakat tarıh seyrım takip edecek- tir. Kahra Cezayirliler "zebun talıhlerıne rağmen haklı davala- rını kazanacaklar, hür milletlerin masasına birgün ardır "Cezayirin merm bırgun elbette kanlardan temiz- lenece 17