KİTAPLAR KÖRAYNA (Ümit Yaşar Doğuş Matbaası, sayfa, 200 kuruş) Geçen haftanın sonunda Cumar- tesi günü Ankaranın Karpiç Lo- kantasının kuçuk salonunda, bu lo- üklü olan tarıhınde nzerı olmayan teyl partı veriliyordu: Şııı'lı kokteyl parti!. Oğuzcan'ın şiirleri. Ankara - 1957. 96 bir şair, Ümit Yaşar Oğuz- can yenı bır şıır kıtabı daha yayınla— mıştı. "Kö ' adlı bu kitap şa- irin yedıncı kıtabıydı Memleketimız— de ilk defa kitabının yayınlanması parti tertip ediyoı'du. Gerçı daha ön- musikili şiir geceleri, şiir sergileri falan tertıplenmış ama şiirli bir kokteyl! İşte bu, bir yenilikti. Kokteylde, Ankarada bulunan şa- irlerden, yazarlardan, niünekkitler- en ve sanat çevrelerine mensup şa- hıslardan çoğu ulunuyordu. Her kokteylde olduğu gibi burada da yenildi, bol çene çalındı. Fazla şiirlerinden birini ortaya çıkıp okudu. Üst tarafı- nı da muhtelif gruplara, adeta zorla dinletti. Başka şairler de şiirlerini o- udular. Hatta bir aralık öyle bir hal oldu ki, hemen herkes kendinden birşeyler okumaya başladı. Neticede, bu gürültü içinde kimse kimsenin ne dediğini anlamaz oldu. iyat dunyamıza şıırlı kokteyl— le beraber gelen "Kör a" 96 s. falık, minicik bir 'kıtap Bu kitaba 73 şiir sığdırılmış._ Şiirler de altı bölüm— de toplanmış. İlk bölümünün adı atçi dükkânı. Bu bölümde saat üzerine söylenmiş 13 şiir yer alıyor. Bölümün ve belki kitabın en güzel şiiri "Eşref Ali bey fukar: Kullanılığı meydan saati Veli bey zengin Çifte çifte kol saati duvar saati Hasan beyinki guguklu Hüseyin beyinki zilli düdüklü iyi saatte olsunlar Mehmet beyefendi cep saati taşır şair bu nokta Ümit Yaşar Oğuzcan Şiir kuluçka makinası Altun köstekli Ahmet beyefendıyı sormayın Bir saati Eşi dunyada bulunmaz Ahmet beyefeni Eşref saatınden başka saat kullanmaz Ümit Yaşar Oğuzcan'ın şiirlerini tahlil edebılmek için uzun ve kısa irler iye bir — sınıflandırmaya tabı tutmak lâzım. Kısa şiirler iki ilâ on mısra arasında oynuyor. Şair bu şi- ırleı'ınırı hemi tamamında, — şii- mel unsuru olarak kabullenmış gibi Ğ rusu şiiri, espiri için yazmışa benziyor. Bu hava Rifatta, Melih Cevdette, Orhan V de de zaman zaman kendısını göster- miştir. Ama hiç bir zaman Ümit Ya- şarınki kadar ıfrata varmamıştır mit Yaşar bilhassa bu nokta üzerinde ısrarla duruyor. Sanki bir şiir, yuzd bin tebessüm uyandırmazsa, şiir ol- mazmış gibi!. Şairin daha önce yayın- lanmış kıtaplarında da ava ga- yet bariz olarak kendisini hissettirir. Denebilir ki, espırılı şiir yazmak şa irin hususiyet ıd e bu sebebledırkı uzerınde ısrarla duruyor Ama bu sakat bir savunma tarzı o- lur. Zira Ümit Yaşar espiri uğruna çoğu zaman şiiri harcıyor, kaybedi— yor. Mesela "Aşk Saati" adlı şu şiire bakınız: Dikkat Gonga tam saat 23'te varacak Dudaklarınızı ayar edin tnsaf edilsin bu şiir midir? Hatta espırı midir? Bu üç mısrada şiir espi- ri uğruna, espiri de şiir ugruna har- canmıştır. n yanı başında ölçüsü iyi tâyin edilmiş, ha- kini şiirler de mevcuttur. Meselâ "Paydos Saati Artık saatlere minnetiniz kalmıyacak rada Zamanın nasıl geçtiğini bilmiyeceksiniz Fakat her zaman Ümit, Yaşar Oğuz- can bu ölçüyü elde tutamıyor. Kısa şiirlerine karşılık, daha uzun— ca şiirlerinde en uzunu 50 mıs mit Yaşar çok daha başarılı bır şair. Zevkle okunan, sanda ez- berlemek arzusu uyandıran dort başı mamur şiirler yazıyor. ama Duvarı", "Afrika", "Van Gogh", "Birinci Ajans Bultenı" "Cinayetten Sonra", İki Nokta" "Suya Bakan 1 böyle şiirler. Bunlarda şaklabanlıgın payı çok daha ma şiir kalitesi de o derece yuksek. Şairin en sağlam tarafı dili. Ümit Yaşarı bu bakandan günümüzün şiir diline hakini olabilmiş nâdir isimler arasında sayabiliriz. Öylesine temız, oylesıne ustaca bir soyleyışı var. Bü- tün kitabı yukardan aşağı okuyunuz, dilinizin takılacağı tek mısra bulamaz- sınız. Bir kuyumcu tıtızlıgıyle işlen- miş duru, tertemiz bir "Kör Ayna" şairin yedinci kitabı olduğuna ve şair hemen her da bır bir kitabı piyasaya çıkardığı- na göre kolayca hesap edilebileceği gibi Ümit Yaşar bir hayli velüt!. Adeta bir şiir kuluçka nası Tabi! bu da şairin aleyhine kaydedi- len bir not oluyor. Çabuk ve çok şiir yazmak da şairi, çok zaman şiirden uzaklaştırıyor kolaya götürüyor. Ko- lay ise bir şasin en çok kaçınması gerekten şey. Üstelik okuyucusunu da yoruyor. Bir kitabı yukardan aşağı okuyorsunuz yetmiş - seksen şiir ara- sından şiir olarak ancak beş on şnr bulabiliyorsunuz. Hani bir nevi keçi boynuzu yemek gibi birşey. Bur gram şeker için bir kilo odun çıgnıyorsu— bulduğu kitabı. Bu kitapta, daima severek okuyabileceğiniz 5-10 şiir bulabilirsiniz ki bu da az şey de- ğildi AKİS, 9 MART İ957