YURTTA OLUP BİTENLER tekim bu hafta bilhassa tstanbulda çeşitli toplantı yapıldı Her şeyden evvVi reyler muhafazası şarttı. Bunun yolu Ise ş mdiden, önü- yetiştirmek, onlara yazifelerini anlatmaktı. Yolu — İsmet İnönü Adana kongresine gönderdiği bir mesaJla açtı. Genel an bun- da, sonradan döğünmenin fayda ver- meyeceğini belirtiyor, vaziyetin e- hemmiyetini anlatıyordu. Seçim sat- hı mailine girilmiş olduğu anlaşılıyor- C. du. l arsı taraf in içinde bulun- duğu halden ve D.P. nin sebebiyet verdiği büyü yal sukut an lâ- 1950'dekinin aksine davranacağı ve reyini Jlâyık olana unu kıymetlendireceğe vereceği or- tadaydı. Seçmen bir tek reyin dahi ziyan olmamasına çalışacaktı Tabit bu D.P. ve C.H i büyük parti- lerin lehıne Hür. P v C.M.P. gibi mutevazı partılerın aleyhıneydı Her olursa olsun iktidara gelmesını isteme ler uzule üzüle dahi olsa reylermı gene D.P. ye vere ardan, mutlaka degış— mesini ıstıyecek kadar bıkkınlık ge- tirmiş olanlar ise C.H.P. listelerini kullanacaklardı Küçük partiler daha de araya sıkışacaklardı. Tıpkı 1950de ve 1954'de olduğu gibi. CH, u neviden “teknik" baş- ka hazırlıkların yapıldığı görülüyor- Seçimlere kadar teşkilâtın yeni baştan elden geçirilmesi icap edecek, aksaklıklar düzeltilecekti. Memleke- tin hemen her tarafında, bilhassa gençler arasında Eski bet fazlalaşmıştı. D.P. şekeri yük- seltmek gibi .H.P. ye yaşlıların iğtirarı dahi aza- lıyordu. e le rey sahibiydiler. devrinin faciaları"nı kolay olmıyacaktı. Üstelik buna te- şebbüs edenlere bir sual de dilin u- cuna gelecekti: "Affedersiniz, o za- man zZatıâliniz neyle meşguldunu"" Asıl dert A için asıl dert Genel Mer ezdekı zıhniyetti. Bu, inhi- sarcı -ve üstelik fikri bakımdan ba- şarısız- bir zıhnıyetti. Halbuki seçim- lere çıkarken teknik tedbirlerin ya- mada halkı C.H.P değil; çok nartili rejime gö- nul rızasıyla geçen ve İktidardan nin bugün göz önünde olan korkusuna kapılmamış idealist C.H.P. olduğuna inandırmak lâzımdı. Bunun ıçınse istikbalin İktidarının ne yapa- cagının millete bildirilmesi, muhtelif arda vaziyet alınması, ısaca- a çok fikir söyleyip, daha az laf ebelıgı yapılması lâzımdı. Geliniz görünüz ki C.H.P. de çalı- şanlar buna muktedir olmayanlardı, muktedir olanlar ise çalışmıyorlardı. Seçimlerde başarı bu - kördüğümün 8 çözülmesine bağlı kalıyordu M CHP. nin içini; bilenler, böyle bir ihtimali henüz ufukta gormuyorlard Dış Yardım Bir misafir geliyor U ayın içinde Türkiyeye bir mi- safir gelecek. Misafirin adı Rich- ards. Tabiyeti Amerikalı. Partisi De- k Eisenhower'in selâhi- yetli temsilcisi. Mr. Richards Eisen- hower doktrininin tatbikatı mevzuu- nu yerınde incellyecek. Bütün Orta acak, kanaat edinecek, yerinde bazı t ahhüdlere girişecek ve Washing lona dönüşte yaptıklarını Başkana anlala— cak r ki haftanın içinde Amerikanın Ankaradakı beyaz, mer- mer Buyuk elçılıgınde hazırlıklar yoyu tahsis edersiniz, anlatırım" dı— ye mukabele edece 1" Bunlar eğil. Kafi an, bu gıbı heyetlerin gittikleri yerlerde hem İk- tidar, hem de Muhalefetle temas et- mek vazifesini almış ndukları. Zaferin yaylım ateşinin Amerika el- çiliğini bir Demokraside çok tabii o- lan bu gibi randevuları ayarlamak— tan menedemiyeceği aşikâr. e- rikalıların aklı Zaferin ıtırazlarım almamaktadır. Hakikaten son hat senin hıç iyi karşılanmadıgı bılınıyor Kal “Gülek meselesi" çıkartmak, memleket içinde de iyi hassasım kaybetmıştır Yardımın bir ürlü gelmeme sebebi, artık hemen erkes tarafından anlaşılmıştır. Gönlün İHtedi£i merikalı temsilcinin gelişinin ari- fesinde gönlün istediğinin ne ol- uğu acık. Gönül istiyor ki Mr. Rich- netice verme Amerikan Büyük Elçiliği Kapıları - herkese açıktır Vardı Richards lktıdar erkânı ile go— i dan kabul edilmesi de çok muhtemel. İhtimal Eisenhower'in temsilcisi şe- refine ziyafet de verilecek. hak- olan birşey daha var: Mr. Rich- ards Kasım Gülekle de bir randevuya sahip olacak. Mr. Richards gittikten sonra, veya sabırsızlık edilirse henüz — buraday- ken, artık meşhur olan oyun tekrarla- nacak mı? Yani Zafer C.H.P. Gene Sekreterini memleketimize gelen ya- bancılarla temas ettiği için suçlandı— "Gü- lek ayağa kalk ve Amerıkalıyla ne konuştuğunu anlat" diyecek mi ü lek de frenklerin tabiriyle bir "pince şans rire — bıyık altından gülen" eda- sıyla "Gülek ancak memleketin hay- rına konuşur, tafsilât isterseniz rad- ards karşısında İktidarı ve Muhalefe- nyan lsun güzel ve bizim için itibar bir hareket olur. Sonra, bundan İk- tidar ne kaybeder, lütfen söyler mi- siniz ? Bir Demokrasi Demokrasi- nin icabını yerine getirmek kimin kuvvetini azaltmıştır ki D.P. böyle bir endişeye kapılsın? Bu yoldan yü- rümemekte niçin inad etmeli? Zira bu sefer Hür.P. mensupları kendi namlarına da erikalı tem- silci ile konuşulmasını istemektedir- ler. Bir randevu talep ettikleri tak- dirde Amerika Büyük elçiliğinin Kat verdiği imkânı Hür. P. temsilcisine, de vereceği muhakkak- AKİS, 9 ŞUBAT 1957