İKTİSADİ Ziraat Sam rüzgârları ge tütün piyasası, tam bir aylık meden sonra nıhayet bu haftanın başında, Pazartesi günü sa- bahı açıldı. Geçen sene belli başlı bir alıcı olan ican Tobacco Company'nin piyasaya girmekteki te- reddüdü, ufak mubayaalarda bulun tuccarl ara da sirayet etmiş ve Ege bölgesi tütün müstah- silleri oldukça çetin ve endişeli gün- ler geçirmişlerdi. Bu sene kuraklık sebebiyle istihsalin az olması ve mali- yetlerin umumi hayat seviyesine a- k uydurarak oldukça ehemmiyetli bir yükselme göstermiş — bulunması, piyasa açılmasından çok daha önce, tütün ekicilerini ümitsizliğe sevket— miş ve müstahsilin dertleri yukarı makamlara duyurulmak istenmişti. Fakat tütün ekicilerinin bu feryatla- rı, bekledikleri akisleri uyandıramâ- dı. Gecen sene kilo başına verilen 25 kuruşluk prim, müstahsili tatmin et- memişti. Bütün emareler, Ege bölge- si tütün ekicilerinin bu senekı mah- sullerini değeri pahasına muvaffak olamıyacaklarını yordu. Görülen manzara müstahsil, tütününü değeri pahasına satmaktan çoktan vazgeçmiş ve hiç değilse mahsulün elinde kalmaması için avuçlarım göğe açm başla- mıştı. Bütün ümidi Tekel tarafından yapılacak müdahale — mubayaalarına baglıydı Bir de kilo başına verilen primin 25 kuruştan daha da yüksek ol- masıtemenni ediliyordu. Bu takdirde müstahsilin zararı kısmen olsun önle- nebilecekti. İşte Ege bölgesi tütün eki- ciler?, piyasanın lan Ocak ayının ilk günlerinde bu ha- leti ruhiye içinde bulunuyorlardı. O- ayının ilk yarısı çoktan geride kaldığı halde, tütün piyasasının hâlâ açılmamış O du uğunu gören müstahsi- lin telâşı, haklı olarak büsbütün arttı. dolu Ajansı vasıtasıyla piyasanın açılmasındaki gecikmenin tütün eki- mi ile ilgili tesbitlerin henüz tamam- lanmamış bulunmasından ileri geldi- ğini beyan eden ümrük ve Bakanı Hadi Hüsmen'in sözleri, cilerin endişelerini giderecek kuvvet- te değildi. Zira ekici, tesbitlerin çok- tan tamamlandığını pek iyi - biliyor- du. Şu halde pıyasanm açılması için ne bekleniyordu ? sualin ce- vabını da çok iyi biliyordu. Ege böl- gesi tütünlerinin 1 No. lu alıcısı The Amerıcan Tobacco Company'nin Tür- e Yunanistândaki mubayaala- tını idare eden tam selahıyetlı tem- silcisi Mr. Bakçelis, piyasanın açıl- ma zamanı gelip çattığı halde henuz, İzmire gelmemişti. Aşırı bir millt has sasiyete sahip olan Rum asıllı Mr Bakçelis'in bu ağırdan davranışı, The American'ın bu yılki mubayaalarda da pek istekli davranmayacağını or- AKİS, 9 ŞUBAT 1957 VE Hâdi Hüsmen Ümit şu dağın ardında taya koymuş ve müstahsilin ümitsiz- liğini arttırmıştı. Fakat resmi ma- kamların Mr. elisten ümitlerini henuz kesmemış bulund kları, piyasa- açma n bu zâtın teşrılîm bek- lemelerinden anlaşılıy Bu sırada Ege Tütün Piyasasının ubat Pazartesi günü — açılacağının ilânı, esasen- sabırsızlanan müstahaı- lin telâşım büsbütün arttırdı. Müs- tahsil kredi ve avanslarla borç için- de bulunuyordu. Çoğu günlük ihtiyaç- arım temin aradan bile mahrumdu. Bütün ihtiyaçlar ve li- mitler tütünün satışından gelecek pa- Taya bağlıydı. Herkes tütü ü bir an Öönce elınden çıkararak rahata ve paraya kavuşmak istiyordu. Müstah- silin bu endişelerinden ilgili makam- ların haberdar olmamasına imkân tu. Nıtekım pıyasanın üdürü Ömer Refik ltkaya tutuşan gönüllere su serpmek gay- reti içindeydi. Genel Müdür, Ege böl- gesinde satılmamış bir tek yaprak tütün kalmıyacağı hususunda temi- nat veriyordu. bu husustaki kozların neler olduğu açıklanmadığı için bu teminat, müstahsili tatmin et- miyordu Genel Müdür bu sene de pri- min kilo başına 25 kuruş olarak ka- lacagını söylüyor. ve diyordu ki: "Tanzim faalıyetlerımız, ekici men- faatleri ile ihraç imkânlarını telif e- den tütünlerin değerine gore normal bir seviye tesis etmek esâsına müste nid olacaktır". Müstahsil, bu yuvar- MALİ SAHADA lak lafların ne mânaya geldiğini tec- rübeyle öğrenmiş bulunuyordu. nü değeri pahasına satmayı unutup, mahsulunu elınden çıkarmalıydı. Ge- mısını kurtaran kaptandı. İşte, u— pıyasasının açıldığı 4 Şuba zakrjtesı sabahına bu hava içinde gi- Ana baba günü ütününü bir an önce elinden çı- karmaktan başka hiçbir şey dü- şünmeyen binlerce ekici, piyasanın açıldığı günün çok erken saatların- dan itibaren Tekel İdaresinin önü- ne yığılmaya başladı. i liyordu. Teki eksperleri - takviyeli kadrolarına Trağmen hacüm karşısında aciz kalıyorlar, — kapılara yığılanların sayısı saatlar ilerledikçe artıyordu. Akhisarda Tekel binasının civarında toplanan tütün ekicilerinin sayısı o kadar fazla olmuştu ki yollar tıkanmış ve trafik durmuştu. Turgut— uda ekicilerin Tekel İdaresi önünde teşkil ettıklerı yığının — dağıtılması için polis ve jandarma kuvvetine baş- vurulmuştu Egede yalnız bir tek mıntakada, Gâvurköyde ekiciler ko- çanlarım kapıp Tekel binasına koş- makta fasla acele — göstermiyorlardı. Gâvurköylüler değeri pahasını bul- madıkça tütünlerini satmamakta ka- rarlıydılar Zira Gâvurköy tütünleri ölgenin, dünyada şöhret yapmış en iyi tutunlerıydı Ekicinin bu camm tutunlerı yok pahasına satmaya gön- razı -olmuyordu akat diğer şehir ve kasabalardaki ekiciler, Gâ- vurköylüler kadar azimli ve sabırlı değillerdi. Esasen bunların tütünleri- nin kalitesi de o kadar yüksek sayı- lamazdı. Herşeye rağmen Tekelin piyasaya büyük bir azimle girdiği inkâr edile- e var ki fiatlar, ekici- nin yuzunu güldürücü bır sevıyede ol- maktan çok uzaktı. i tütünlere verilen fiat sadece 380 kur uştu ve bu tütünlerin miktarı esasen birkaç balyayı aşmıyordu Fiatlar umumi- yetle 220 kuruş ci oynuyor ve mahsulün kalıtesıne göre 150 ku- ruşa kadar düşüyı Bu arada Mr. Bakçelis, Tekelle mu- tabık kalarak 20 bin ton tütünü 15 milyon dolaı'a satın aldı. The Ameri- can'ın bu mubayaasının iktidarı seven gazetelerde iri harflerle "Piyasanın ilk gününde 15 milyon dolarlık tütün satıldı" dıye bıldırılmesı tütün eki- cileri arasında tebessumlere yol açtı. Zira satılan tütünün açılan piyasayla zerrece alâkası mevcut değildi. Ame- rikalılar Tekelın elinde mevcut 1955 yılı mahsulü işlenmiş tütünden sa- tın almışlardı. Bundan "Yunanlılar- dan tütün almayı adet edinen bir fir- manın bu yıl ihtiyacını bizden temin edeceğini" çıkarmak çok, ama ço 27