Ayhan Köprülü'nün sergisinden: Goya'dan kopya Üstadlara hayranlık... Resim Ayhan Köprülü sergisi eçen haftanın sonunda, Ankara- Mithatpaşa — Caddesindeki Türk - Amerikan Derneği salonların- da genç bir ressam ilk sergisini açtı. Ayhan Köprülü, babasının Madrit el- çılıgınde bulundugu sırada İspanya- da resim çalışmak fırsatını bulmuş e yurda koltugunun altında bir yı- ğın tabloyla dönmüştü. Türk - Ame- rikan Derneği salonlarında sergile- nen tablolar işte bunlardı. Tabloların büyük bir kısmını büyük üstadların eserlerinden yapılmış başarılı kopya- lar teşkil ediyordu. Bılhassa şohreth İspanyol ressamı Köprülü'yü pek fazla alakadar ettıgı anlaşılıyordu.. Cemal Köprülünün kendi imzasını taşıyan tablolarda daha ziyade Gau- gin ve Matisse'in izlerine yordu. Bununla beraber ressamı mil bir renk anlayışına ve titiz. bir çalışma metoduna sahip bulunduğu ümit verici bir husus olarak nazarı dikkati çekiyordu. Netice olarak 15 Şubata kadar a- çık kalacak olan serginin görülmeğe değer olduğu söylenebilir. Mozayıklar Eyüboğlu'ların sergisi eçe ha Güzel Sanatlar Aka- demisi — salonlarında Eyubo lu'- lar, Ankara Etibank Müdürlü- ğünün yeni binası için hazırladıkla— 22 rı mozayik panoları ve diğer moza- yik çalışmalarını teşhir ler. Bu Vesıleyle tertipledikleri — kokteylde Eyüboğlu'lar — ziyadesiyle — memnun gorunuyorlar ı. Bir kere Eti motif- leri ile düzenlenmiş panolar, bilhassa Eren Eyüboğlununki, bu sevinci hak- kettirecek bir değerde idi. İkincisi, senelerdir nakışın türlüsünü ve ken- di deyimi ile "rengin has"ını aramış ahmi bu sefer özlediği bir iş birliği sağlanabileceğinin sağ- lam bir delili olarak ortaya koymuş- Eyüboğlu'lar, Pindaros Pilatonidis zaten ne zaman- dır mozayika vurgundular. Gelgele- lim mozayikla değil, mozayik tarzın- da işledikleri boya, fırça veya lino yum parçacıkları, bira şişesi kırıntı— larından çakıl parça lerine ne geçire bilirlerse onunla çah— şıyorlardı Bu sefer ellerinde doğru- dan doğruya mozayik vardı. Bu se- bepten Eyüboğlu'ların i . Aşınmazlardı çünkü moza- yik olsa olsa - o da seneler sonrası- ir cam ihtiyarlamasına uğrardı. Solmazlardı, çünkü klerini her hangi bir ilâve boyadan değil, kimye- vi birleşimlerin tabii neticesinden alı- Mozayikların hikâyesi anoların birinde, en pte olanı- nın sol alt kö: esınde ise küçük bir afiş bu mozayıkların yerli Bete- be mozayıkları olduğunu pek müte- vazi bir tarzda bildiriyor, hatta Öze bıle çarpmıyordu. serginin noktalarından biri de buy- du oyle ya sanatkarlarımızın güçle- ve köt r görünmü ri ne zamandır bellıydı Şımdı ise sa- natkâra aynı güçle cevap veren bir malzeme imâl edilmiş ve dıleyen sa- natçının eline verilmişti. Bu moza- yiklar 1956 Martından beri Topkapı— a fayans ve mozayik gibi her nevi kaplama malzemesı ımal eden bir Bedri Rahmi Eyuboglunun mozayik panosu Renk ve şekil cümbüşü AKİS, 9 ŞUBAT 1957