YURTTA OLUP BİTENLER Millet Tasvip edilmiyecek söz u hafta Sarıyar barajının açı- lış töreninde kendisine konuşmak fırsatı verilen Amerikanın — Ankara Büyük — Elçisi Ekselans — Fletcher Warren Zafer gazetesinin yazdığına gore şöyle dem Bunlar, Turkıyedekı plânlı İk- tısadı ınkışafın semereleridir". Ekselans sonra, her halde hitap et- tiği kalabalığın bıraz ağır ışıttıgı zannında olacak ki kelımelerının Üs- tüne basa basa ilâve etm "— Tekrar ediyorum, b lr Tür- kiyedeki planlı iktisadi 1nk1şafın Be- mertleridir Buyuk Elçı Warren'in muhatapları— nın agır işittikleri zannında old Fletcher Warren Peurifoy — olmayınız! tabii sadece bir ihtimaldir. Elbette ki başka bir ihtimal Ekselansın kendi- sini lüzumundan fazla şöhretli bir başka Amerika Büyük Elçısının Mr Beurifoy'un yerine koymuş olduğ dur ki o takdirde Turkıyeyı Yunanıs— tan, Siyam veya Guatemala sanması gerekir. Bunun böyle olmadığım ümid etmek isteriz Devletlerin bırbırlerı ile münase- betlerinde Büyük Elçiler, bulunduk— ları memleketlerde İktidar ve Muha- lefet arasında tartışma mevzuu olan hususlarda fikirlerini — alenen söyle- memeye mecbur tutulurlar. İktisadı- mızın plânlı mı, yoksa plansız mı ol- uğu munakaşasının siyasi partileri- miz için ihtilâf sebebi teşkil ettiğini Ekselans Warren — bilmiyecek kadar 4 yeni değildir. Kendisine — diplomatik nezaket kaidelerinin yüklediği veci- beleri herkes takdir etmektedir. Fa- kat bu vecibelerin hududu dahilinde kalması, onun dışına çıkmaması va- zifesinin en basit icabıdır. Nasıl bir Büyük Elçi Muhalefetin tarafını tu- tarak iktisadımızın plânsız olduğunu * bunu düşünse bile - beyan edemez- se, aynı şekılde İktidarın tarafını tu- tarak iktisadımızın plânlı bulundu- ğunu- siyasi sebeblerle dahi olsa- ile- rıye süremez. Hele, Ekselans War- ren'in Sarıyardaki kürsüde yaptığı şekilde "Tekrar edıyorum tarzında adeta bu görüşe maya zorlayıcı eda takınılmasını tasvrp etmeye asla imkân y Kaldı ki Buyuk Elçinin iki hususu göz Önünde bulundurması gerekirdi. Evvelâ Türkiye de İktidarın karşı- sında, meselâ İtalyada —olduğu gibi Amerika düşmanı bir Muhalefet yok- tur. Türk - Amerikan dosluğu hükü- metlerin çok üstüne çıkmıştır ve hiç Olmazsa Türkiyede — milletin samimi hisleri arasına girmiştir. Büyük Elçi- ler bu hisleri rencide edecek yerde, onları daha da geliştirmeye çalışma- lıdırlar. Ekselans Warren bu gibi ha- reketler için bir misale ihtiyaç his- sederse bizzat kendisinin Sarıyardan iki gün sonra İstanbulda Propeller klübünün yemeğinde söylediği nutka okuyabilir. İkincisi.. Evet, ikincisi; biz. şimdiye kadar İktisadımızın plânsız olduğunu kendi Muhalefeti- mizden duyduğumuz kadar Ekselans Warren'in temsilcisi olduğu hüküme- tin gönderdiği mutehassısların Tapor- larından öğrenmişizdir doğrusu Universite Kaba kuvvet u salı akşamı Ankara'da Radyo- nun 22.45 haberler bülteni hemen her yerde alâka ile bekleniyordu. Bu nun sebebi o gün toplanan D.P. Mec- lis Grubunun zehir zenberek bir teblıg neşretmış olduğu rivayetlerinin ağız- dan Aağıza dolaşmasıydı. Üniversi- te hâdiseleri haftanın başından beri tavsayan dış politika hâdiselerinin yerini almıştı ve herkes bilhassa Si- yasal Bilgiler Fakültesinde olup bi- tenleri heyecanla takip ediyordu. Sa- at tam 22.45 de meşhur tebliğ okun- du. Hakikaten, şiddet bakımından edası yerındeydı İç işleri bakan ve— kilinin ve Milli Eğitim Bakanının izahlarından sonra bazı mılletvekılle— ri konuşmuşlar ve "yüksek okulları- mızda umumiyetle yapılan siyasi tah- rikleri, Siyasal Bilgiler Fakültesinde cereyan etmiş Son hâdiseleri ele al- mışlar, hükümetten bunlara son ve- recek kati tedbirler almasını" iste- mişlerdi. Müteakiben Başbakan söz almıştı. Onun bildirdiğine göre "ma- alesef bazı profesör ve doçentlerin kendilerini günlük politika cereyanı- na kaptırdıkları, partilerle sıkı mü- nasebetler — tesisine teşebbüs edecek kadar işi ileri götürdükleri ayrıca ta- lebeyi derslere deva etmemeğe, hatta ayaklanmaya teşvık ettıklerı sabit bulunuyordu. Evet, sabit bulu- nuyordu! Adnan Menderesin açıkla- ması bu kadarla kalmamıştı. Başba- kan "gerek İstanbul, gerek Ankara- da epey zamandır devam eden bu tah- riklerin nihayet Siyasal Bilgiler Fa- kültesinde meydana getirilmiş olan son hâdiselerle fiil ve hareket haline geçmiş bulunduğunu ve hâdisenin 8i yasal Bilgiler Fakültesine inhisar et- tirilmiyerek diğer Fakültelere de si- rayet ettirilmek istendiğini ve hatla İstanbul Üniversitesinde bazı müsait elemanlarla irtibat «tesisine de çalı- şıldıgını beyanlarına ilâve etmişti. Tebliğe göre bundan sonra D P. Gru Prof. Turhan Feyzioğlu Gene de şerbetçi olmadı bu Başkanının sözlerini "1tt1fakla" ve alkışlarla tasvip etmiş, "Üniversite- lerimizin ve tahsil müesseselerimizin bu gibi bozguncu siyaset oyunla- rının sahnesi haline getirilmesi te- şebbüslerinin kati surette önlenme- sini ve müteşebbislerinin kimler o- lursa olsun behemehal ve derhal tec- ziye ve tasfiye edilmelerini" karar al- . Ankara Radyosu haber- bülteninin okunmasına şöyle de- "Bulgaristan'da tevkif edi- len öğrenciler- France Soir gazetesi- nin bildirdiğine göre Sofyada yüzler- ce talebe nümayişte bulundukların- dan dolayı tevkif edilmişlerdir. Bu öğrencilerin nümayiş yapmak sure- tiyle pasif mukavemette bulunan ba- zı sosyal sınıflarla birleştiği hazırla- AKİS, 8 ARALIK 1956