8 Aralık 1956 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 29

8 Aralık 1956 tarihli Akis Dergisi Sayfa 29
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

MUSİKİ Sanatkârlar Guido Cantelli Scala'dan — ölüme Toscanini'nin halefi Geçen Cumartesi günü Paris'in Orly meydanından kalkan bir İtalyan uçağı havalandıktan az son- ra civardaki eylere çarparak parça- landı. Uçaktaki 35 kişiden 33'ü alev- ler içinde yanarak öldü. Köylüler ce- setlerı bir kılıseye taşıdılar. Araların- da 1 Türk, 14 Amerikalı, 20 İtalyan vardı. Italyanlardan bırı tanınmış orkestra şefi Guido Cantellı Cantelli, harpten beri kendını gös- teren pek az sayıda genç şeften biriy- di. Milletlerarası sahada ismi ilk de- fa olarak 1943 yılında, Toscanini'nin daveti üzerine NBC Senfoni Orkest- rasını idare ettiği zaman duyulmuş- tu. Toscanini'nin muazzam prestiji- ne,sığınan Cantelli'nin şohrete ulaş- ması, bir meteor hızıyla o 34 yaşındaki sanatkâr, eşine nadir rastlanan bir teknik hakımıyete ma- lik şeflerdendi. Klâsik eserleri idare tarzı hakkında fikirler uyuşmuyordu. Bu tarzı kimi fazla mat, kimi fazla parlak buluyordu. Fakat, meselâ Ra- vel'in "Dafnis ile Kloe"si gibi muhte- şem ve karışık bir partisyonu, bütün teferruatını aydınlatarak çaldırması hususunda kanaatler birleşmekteydi. Ayrılan ortaklık ommy Dorsey orkestraya tempo- yu verdi. Tam başlıyacaklardı ki saksafonlar kamunda çalan ağa- beyi Jimmy Dorsey seslendi. Tempo çok hızlıydı. Tommy, kardeşine sert AKİS, 8 ARALIK 1956 sert baktı. Trombonunu aldı ve yürü- dü. Dorsey biraderler orkestrası da- ğılmıştı. Aradan on sekiz yıl geçti. İki kardeş aralarındaki kırgınlığı . unutup yani Hıs orkestra kurdular. Bu defa ortak- ihtimali daha azdı. i orkestrayı idare edip Jimmy'nin bir "yan adam" ola- rak onun idaresinde çalışması yerine, ikisi de patrondu. Fakat bu defa or- kestranın dağılmasına gene Tommy kardeş sebep oldu. Geçen hafta Ur sabah Tommy Dorsey'i, Greenwich'- deki apartmanının yatak odasında ölü buldular. 51 yaşındaydı. Tommy Dorsey, beyaz cazcılar ara- sında en ıyı trombonculardan biriy- di. Üslübu önce, zenci tromboncular- dan mülhemdi. Daha sonra, caza ay- kırı "tatlı" bir çalış tarzı tutturmuş, maamafih asıl şöhretini bu tarz çalış- la yapmıştı. 1935 yılında Dorsey Bi- raderler Orkestrasının dağılması uze— rine kurduğu orkestra, "Swing çağı" nın hazırladığı iklimden faydalana- rak büyük rağbet kazanmış çok def a cazdan uzaklaşan ticari bir musiki yapmasına rağmen, üyeleri arasında- ki seviyeli caz musikişinasları ve 1939 yılından sonra orkestranın mu- siki düzenleyiciliğini yapan Sy Oliver gibi bir zenci bestekâr sayesinde sık sık iyi bir caz musikisi çalmıştır. Dorsey Biraderler yeni orkestrala- ında, iki cambazın bir ipte oynama- larındakı güçlüğü şu suretle hallet- mişlerdi. Önce ommy Dorsey, or- kestraya, kutuphanesındekı parçaları çaldırıyordu Sonra solist o larak Jimmy Dorsey'i takdim edıyor— du. Bir fasıladan sonra Jimmy Dor- sey —orkestranın başına — geçiyor, vaktiyle kendi orkestrasıyla tanıttığı parçaları çaldırıyor, sonra da Tommy Dorsey'i solist olarak sahneye çıkarı- yordu. Nihayet iki kardeş orkestra- ma Öönünde beraberce çalıyorlardı. Dorsey Biraderlerin yenı orkestrası her zamandan da çok, bir ticari orkestraydi. Dans salonlarım daima konser salonlarına tercih ediyordu. Orkestra hiç yeni bir şey çalmıyor, eski «eyleri tekrarlamakla yetınıyor— du. Bununla beraber gerek "Dorsey ismi, gerekse orkestranın OBS te levizyonundaki programları, ortaklı ğın iyi para kazanmasını sağlıyordu. Geçenlerde bir münekkit şu suali sor- uştu: "Maziye karşı bu hassasıyet daha ne kadar devam edebilir y Dorsey'in ölümü, bu suali cevaplandırmış oldu. Musikisiz belde Ankara da bu yıl musiki mevsimi ümit verici bir hızla başlamıştı. Önce Ballet Theatre.. Arkasından William Warfield ve Henry Cowell.. Sonra Gabel Triosu... Fakat bu hare- kette bir sun'ilik, bir geçicilik vardı. Görülüyordu ki yeni mevsim başında Ankara'nın musiki hayatını canlandı - ranlar, hep yabancı isimlerdir. Yerli sanatkârlar ve teşekküller sanki bu yıl bıç birşey yapmamağa azmetmiş e Cumhurbaşkanlıgı Filarmon Orkestran, mevsim başlıyalı iki ay dan fazla oldugu halde, henüz kon serlerine başlamamıştı. Çünkü şef yoktu İki tanınmış şefle -Kurt Ete- em ve Hane Swarowsky — temasa çlmış, bir netıceye varılamamıştı Yerine, ismi duyulmamış, ehliyeti ve seviyesi pek şüpheli bir şef Alphon— se Richner bir iki konser için angaje edilmişti. Robert Lawrence ile gerçi bir anlaşmaya varılmıştı. Fakat o da ancak gelecek, mevsim işe başlıyabı Orkestranın bu yılı da idarı maslahat ile geçireceği anlaşılıyordu Devlet Operası, repertuar tiyatro su haline gelme hayallerinden vaz geçmişe benziyordu. Zira böyle bir sistem gereğince her gece başka bir opera oynamak bir yana, eskisi gibi ayni opera haftalarca - oynanıyordu eskiden hiç olmazsa haftalarca oyna- nan o operalar repertuara dahil edi len yeni eserler olurdu. Şimdi ise geçmiş yıllarda temsil edilmiş opera lar, daha kötü mizansenlerle ortaya çıkarıllyordu. Eskiden devamlı bir konser faali yeti gösteren Devlet - Konservatuar a bu yıl rahaveti seçmişti. Ses ve Tel Birliği, Ankara'ya gelen bazı ya batıcı sanatkârların konserlerine ket di ismini vermekten başka birşey yapmıyor, mahalli bir sanat hareke ti tertiplemekten kaçınıyordu. Bir musiki festivali hazırlayan Üniversi- teliler Müzik Derneği, çeşıtlı güçlük lerle karşılaşıyor ve ival tarihin boyuna geri atıyordu. Butun bunlar ve bir müddettir devam edegelen dur gunluk, musiki hayatımızda endüst rileşmeye olan ihtiyacı bir defa dahi ortaya koymaktadır." ve Jimmy Dorseyler Tommy Ebedi — ayrılık 29

Bu sayıdan diğer sayfalar: