KADIN Türk Elsanatlarını Tanıtma De neğinin en ince, en ağır ve en güzel hediyeliği muhakkak ki Rize ket te- Rizenin bu en sok güzel ketenini süs- emiştir. Moda Yeni tarz B ir tip kadın vardır, modellerden fırlamış gibidir. El- biselerinin umumi hattı, sacları, mak- yajı, eldivenleri ve ayakkabıları, sö- zün kısası tepeden tırnağa giyindiği ve çıkardığı herşey en son tarza uy- gundur. Bu kadın gittiği yerde dai- ma alâka uyandırır. Hatta çok mo- dern giyimden hoşlanmıyan erkekler bile onu hiç olmazsa, lurlar. Kadınlara gelince, bu tip ka- lın onlara daima yeni bırşeyler di- daima en son kinmek arzusunu verir. Çünkü bu tip kadının yanında kendilerini ekseriya çok "demode" bulurlar. Bir örgü elbise Hatları ortaya döküyor 26 Tamamile yeni tarza uygun şekilde gıyınmış olan kadın muhakkak Di- or'un, Fath'ın son modellerini giyi- nen veya onları aynen kopya eden kadın değildir: büyük terzilerin fi- lanca modelinden ziyade son moda- nın esas hatlarını, püf noktalarını, değişik ve sürprizli teferruatlarını kavrıyan ve bunları kendisine yakış- tırarak tatbik eden kadındır. Moda- nın gözle görülür esas hatları mev- cut olduğu gibi, aynı zamanda adeta manevi bir tarafı da vardır. İşte bu- nun içindir ki şık kadın, hiçbir za- man kopya edilemez. Hele yeni tarza uygun giyinebilmek için, ince vücut yanında bazı takviyelere de ihtiyaç vardır. Nefse itimat, cesaret, yaşa- ma zevki bunlardan birkaç tanesi- Fakat şık olmak, modaya uymak istiyen kadın çok ince veya çok ce- sur olmasa da dalma i mek Zzaruretindedir. dediği gibi, bu tarz içinde, her kadın kendine en çok yakışanı bulabilecek- tir. Yaz sonunda, 1956 - 57 kış modası ortaya atılırken moda mütahassısla- rien çok yeni bir hattın üzerinde durmuşlardı: "Yum uşa klık, serbest- lik ve hürriyet hattı" kehmelerı ile ifade edilen bu hat, birkaç model gör- mekle iktifa eden okuyuculara çok birşey ifade etmemiş olabilirdi. Her sene bir moda çıkıyor ve bunu cazip gösterecek kelimeler ortaya atılmı- yor muydu? Halbuki sonbaharda or- taya atıftın “"yumuşaklık" hattı as- lında yeni bir moda ihtilâline doğru atılan ilk adımlardı. Defilelerinde ay- nı zamanda büyük — satışlar yapan fransız terzileri birdenbire ani deği- şiklikler yapmaktan elbette ki çeki- neceklerdi. Fakat her biri, bu defi- lelerde gelecek senenin modasını da biraz hazırlamayı ihmal etmemişler- di. Başlıca iki cereyan göze çarpı- yordu. Dior etekleri bazı saatlerde aşırı derecede uzatıyor, kadınları belleri sıkı olmakla beraber vücudun şeklini benimseyen rahat kılıf - elbi- selerin içine sokuyordu. Yumuşaklık ve hürriyet hattının öncüsü olan sanatkâr terzi Givenchy ise kı- lıf elbiselerin bel haltını dahi orta- dan kaldırıyor ve çoğu zaman, onla- ri aşağı yukarı diz nisasına kadar kısaltıyordu. Bu yumuşak kılıf - el- biseler umumiyetle Öönden küçük ve arkadan çok büyük bir dekolteye sa- hiptirler. Bel hattı hiçbir zaman sı- kılmıyor, ekseriya hafifçe gösterili- yordu. Meselâ beli arkadan dolayan bir ince kuşak göğüslerin altında bi- rer fiyonk ile bitiyor veya — birkaç pensle bel hissettiriliyordu. Bu mo- deller insana tozlu albümlerdeki es- ki zaman kadınlarını hatırlatıyordu. Fakat işte defilelerden bu yana bu yumuşak hatlı elbiselerin bır hayli tutunduğu ve günden güne a bü- T cüret ve cesaretle ortaya a- tıldığı gorulmektedır En tuhaf mo- dellerin öncüsü Givenchy ise, bu ay- ni yumuşaklık hattının en muvaffak Birr Dior modeli Yürek — hoplatan ve pratik terzisi de bugün yaşlı bir şık kadın olan meşhur Chanel'dir. Hat yeniliği 956 - 57 kış mevsiminde, "fevt tipe uygun olmak istiyen kadın değiş- mek, hem de baştan aşağı değişmen Sorundadır. Bir veya birkaç tane ye- ni elbise, bu muazzam değişme işim başaramıyacaktır. Çünkü 1956 - 57 kış mevsimi kadından yeni hareket- ler yeni bir haleti ruhiye istemek- eden kadın, o dimdik, baston yutmuş duruşu ile artık hiç te makbul değil- dir. Sıkı korseler, hesapsız balinalar, çok atla pensler azalmıştır ve yava yavaş tamamile ortadan kalkacaktır. Yumuşak ve supl elbiseleri içinde, yeni tip kalın tamamile rahat edecek ve kadınlık havası taşıyan hareket serbestisine nihayet kavuşacaktır. U- mumi hatta artık ne muhtelif zavi- yeler gözü yoracaktır, ne de lüzum- suz kesişlerle kadın zorla boyunu kı- saltacaktır. Kumaş tabii drapelerle vücudunu saracak, vücudun şeklini alacaktır ve eskiden olduğu gibi vü- cuda zoraki şekiller vermeğe kalkış— mıyacaktır. Yeni drapeli elbiseler in- sana şu hissi verecektir ki mühim o- AKİS, 8 ARALIK 1956