İKTİSADİ VE MALİ SAHADA Hükümet Gidenle gelen konomi ve Ticaret Bakanı Zeyyad Mandalinci'nin istifası, geçen haf- ta içinde Ankaranın başlı a dediko- du konularından biri oldu. Herkes bu istifanın sebebini öğrenebilmek için çözünü, kulağını dört açıyordu. Fa- kat tatmin edici bir sebeb bulmaya imkân yoktu. Bu —yüzden dedikodu meraklıları hemen bir sebeb icat edip pıyasaya sürmek — fırsatını kaçırmı- yorları Bakan istifa sebebini açıklamamış- Açıkladığı tek şey istifasının sıh- sebeblerden ileri gelmediği idi. Allaha şükür ne hasta idi, ne de Eden gibi yorgun.. Kabine arkadaşları ile ralarında ahenksizlik de yoktu. Bunları soyleyen müstafi bakana va- ndaşın:"— Peki, ne diye 1st1faet— ın? diye sormaması imkânsızdı. kan bu suale önceden cevap Veriyor— lu: Memleket işleri onun istifasını ferektiriyordu! Bu açıklamanın hiç, ama hiç kimseyi tatmin etmeyeceği- ni bakan bılmıyor olamazdı. İstifa etti g i güne kadar mensup olduğu tin,başında — bulunduğu ba- kanlıgın iktisadt ve — malt sahadaki başarılarını övmekten dilinde t ü y bi- tenbir bakanın tam iktisadi sıkıntı- dan kurtulunacağı, piyasanın "istik- rara kavuşacağı" bir sırada istifa et- mesi, istifasına beb olarak da memleket işleri böyle istiyor" deme- ti insanı hakikaten şaşırtacak bir o- laydı. Bakanların istifa sebeblerini açık- mamaları memleketimizde ötedenberi det olmamıştır. Ya hiçbir sebeb söy- bamez, ya sıhhi sebebler ileri sürü- ür, ya da "kalkınmanın hızına ayak uyduramıyorum, nefesim yetmiyor" gibi espriler ortaya atılır. iç şüphesiz istifaların daha baş- ça sebebleri vardır. Bunların halka duyurulması bir vazifedir. İstifa fr- en; açıklamıyorsa, yukardaki makam »unu mutlaka açıklamalıdır. Hele rE i ve Ticaret Bakanının 1stıfa sebebının açıklanmasında çok ayda vardır. Ticaret hayatı- nın Öözlenilen istikrara kavuşabilme- min belki de tek yolu bu açıklıktır. Zaten demokrasilerde — devlet ida- esine hâkim olan prensiplerden biri açıklık prensıbıdır Devlet İşleri hal- lin gözü önünde idare edilir. Halk görür, dinler. Sandıga atacağı oy, gö- rüp dinlediklerine göre renk değişti- rir. Görüp dinlemek istediği şeylerın çoğu da iktisadi ve ticari hayatla kalı olduğuna göre Zeyyat Mandalın— ci'nin niçin gittiği, Abdullah Aker'in ve sebeble geldiği vat an daş a mutla- ka açıklanmalıdır. Geri dönen kahraman B/r[ıdan bir yıl kadar önce D.P. eclis Grubu Menderes Hüküme- tine karşı cephe almıştı. Dört bakan “Abdullah Aker Gelen... hakkında dedikodular vardı. — Önce bu dört bakan çekilmek zorunda bı- rakıldı. Daha sonra öteki bakanlar bir ağacın yapraklan — sonbaharda nasıl dökülürse oyle döküldüler. Çıp- lak ağacın Üüzerinde bir tek yaprak vardı. Ha duştu ha duşecektı Fakat Zeyyad Mandalinci ..ve giden düşmedi. Çıplak ağaç yeniden yap- raklandı. Çekilen dört bakan hakkında tah- kikat açılması istenildi. Tahkikat a- çıldı, yürüdü, akaran — suç- suzlugu netıcesını verdi. ndan birisi Maliye Bakanı Hasan Polatk an idi. Geçen yıl bu sıralarda sade bazı dedikodu- lar yüzünden itham edilmekle kalmı- yan, beş yıllık mali hataların da me- sulü olarak gosterılıyordu Etrafına yeni yapraklar toplamaga muvaffak olan o tek yaprak da bunu kabul eder gorunuyordu Dorduncu kabinesinin programında o güne ka- darki malt siyaset, şıddetle tenkit e- diliyordu. Artık yol değişecekti. Ha- san Polatkan'ın yerini ala Ökmen'in bu değişikliği tireceği umuluyordu. Ökmen muvaf- fak olamadı. Kendi isteği ile çekildi. Teri uzun zaman bos bırakıldı. Nihayet geçen hafta içinde Hasan duğunu Anadolu Ajansı bildirdi. Ge- çen sonbaharda düşmemeğe muvaf- fak olan o tek yaprak, eski dal ar- kadaşlarım unutmamıştı Yeni bütçe Aralık tarihli Zafer gazetesinin bi- rinci sayfasında uzun zamandır a- çık bulunan Maliye Bakanlığına Ha- san Polatkan'ın getırıldıgını bıldıren küçük haberin yaran 57 denk bütçesi"nin 4,6 milyar lırayı bulduğu- nu ilân eden kocaman bir başlık var- dı. Hasan Polatkan'ın yeniden Maliye Bakanlığına gelmesinin bütçenin Mec lise verildiği tarihe rastlaması şüp- siz bir tesadüftü. Fakat geçen yı- lın sonbaharına kadar gözde olan ma- lıye sıyasetının tatbikçisi Polatkanın gene maliyeye getirilmesi te- . Adnan Men- deres 1956 sonbaharına kadar ısrarla takip ettiği, fakat D.P. Grubunun baskısı ile — değiştirmeyi — vaadettiği malt siyasetten Vazgeçmek niyetinde olmadığını bu yeni tayinle bir kere daha ortaya koyuyordu. Geçen yıl Menderes çok güç du- rumlarda kalmıştı. Amerikadan iste- diğimiz krediyi alamamıştık. Bize kredi yerine nasihat vermişlerdi. Ver- dikleri nasihatların başında da mali siyasetimizi — değiştirmemiz vardı. O zaman. Menderes rota değiştirir gibi oldu. Daha sonra dördüncü kabinesi- ni kurduğu zaman okuduğu program daha önceki üç Menderes kabinesinin mali siyasetinin de şiddetle tenkidi demek olan vaatler taşıyordu. Ama kısa zamanda anlaşıldı ki ne Menderes değişmişti, ne de mali si- yaset.. Yeni siyasetin öncüsü olan Ne dim Ökmen'in istifası bu ge lânı idi. Nedim Ökmen'in 1st1fası ıle boşalan Maliye Bakanlığına bir ta- yin yapılmaması, Maliye Bakanlığı- na bizzat başbakanın vekâlet etmesi de ayni gerçeğin bir başka ifadesiy- di. AKİS, 8 ARALIK 1956