Suriyeli askerler Yeni hazırlanmakta olduğuydu. Aynı es- nada İrakta da yükselen hararetli sesler basınımızda akisler yaratıyor- du. Bu haftanın başında U.P. nin ver- digi haber ve ondan da çok Dulles'ın beyanatı "Suriye balonu"nun bir ta- rafta Rusya, diğer tarafta İngiltere ve Fransa tarafından şişirilmekte ol- duğunu açık şekilde ortaya koydu. Rusyanın propagandası Sovyetler haftalardan beri Surıye— yi her an bir tecavüze kurban decekmiş gribi gösteriyorlardı. Sankı ingiltere, Fransa, Türkiye, Irak, İs- rail bu Orta Doğu memleketine sal- dırmak üzereydiler. dilmek isteniyordu. Şam hükümetinin kendisini Mosko- vanın kucağına atması lâzımdı. Rus- yanın gayesi açıktı. Kremlin Şamı kendisi için mükemmel bir sıçrama tahtası, daha doğrusu çıkan açık kapı sayıyordu. Suriye bir rus peyki teline gelince Moskova ka- rışık bölgeye ayak basmış olacaktı. Ruslar bu manevrayı çevirirken İra- kın hakikaten Suriye üzerinde emeli olduğunu hesaba katıyorlar ve o fak- törden istifade ediyorlardı. Nuri Said Paşa Irak petrolünün Akdenize sali- men vasıl olması için Suriyedeki Pi- pe-line'ları kontrolü altına almayı uzun zamandanberi arzuluyordu. Bu- nu Suriye de pekâlâ biliyordu. Üste- lik Bağdat Paktının kurulmasını müteakip Şam hükümeti üzerinde ya- pılmış ve tasvibi caiz olmayan baskı- lar -bazan tahditler- memleket idare- cileri arasın bulunan batı taraf- tarlarının prestijini kırmak tan baş- a işe yaramamıştı. n bunlar Rusya için müsait hava hazırlamıştı AKİS, 8 ARALIK 1956 bir sütanne : Sovyet Rusya Nihayet Nâsır'ın inkârı gayrı kabil prestiji de bunda elbette ki rol oy- nuyordu. Nasır'a nazire olarak, 31 yaşında genç bir asker, Surıyenın "kuvvetli adam"ı haline gelmişti. Son on yıl zarfında Suriye'de 20 hükümet dev- rilmiş, 4 anayasa değiştirilmiş, 5 hü- kümet darbesi yapılmıştı. Sadece Al- bay Çiçekli, güneydeki komşumuzun siyasi hayâtına biraz istikrar vere- bilmişti. Fakat onun hudut dışı edil- mesinden sonra siyasi hayat gitgide kötüleşmeye yüz tutmuştu. Halen Suriye, sözde bir Milli Birlik Hükü- meti tarafından idare edilmekteydi. Hakikat halde hükümet, sol müfrit unsurların rehinesiydi. Şimdiye ka- dar sadece ordu, Suriye bırlıgının ve istikbalinin garantisiydi. Fakat Albay Maliki'nin katlinden beri ordu da günlük siyasete karışman, her genç yüzbaşının gönlüne Nâsır olmak sevdası düşmüştü. Bir sürü Nâsır a- rasında, en nüfuzlusu olarak Yarbay mid Seraç gözükmekteydi. İstih- barat servisleri şefi Seraç, müfrit sol unsurlarla olan — bağlarını saklamı- yordu. Seraç'ın emriyle Suriye Bir- lıklerı Ürdün hududuna yerleşmişti. Yine Seraç'ın emriyle. Suriye ve Lüb- nanda petrol boruları tahrip edil- mişti Suriye, İsrailin ve Batının düşmanı kesilmişti. Fransa ve İngiltereye ta- raftar tek bir satırın bile neşredilme- mesi için gazetelere sıkı emirler ve- rilmişti. Amerikan Haberler, Bürosu- nun macar isyanını anlatan bültenle- ri toplatılmıştı. Sadece Tass Ajansı- nın bültenleri Suriyeye girebiliyordu. Rusyayı tenkit, vatan hainliği sayılı- yordu. Suriye devlet adamları Mos- Şam arasında mekik dokuyor- Suriye ateşle oynuyordu. Komşu- ları endişe içindeydi. Türkiye haklı olarak güney hudutlarında komünist- lere taraftar bir hükümetin mevcu- diyetini önlemek istiyordu. Fakat I- rak'ın emellerinin Türkiyeninki ka- dar temiz olduğu söylenemezdi. Irak evvelden beri Suriyeyi ilhak etmeyi duşunuyordu Tezine taraftar Suriye siyasi partilerim besliyor, bir takım kimselerin — karışıklık — çıkarmasını destekliyordu. Mısırın Süveyş mese- lesi dolayısıyla muvakkat gaybubeti- ni fırsat lalen Irak, Arap dünyasının lideri teline gelmek gayesiyle Suriye üzerinde tazyiklerini arttırmıştı. Bağ dat Paktını kuvvetlendirmekten do- layısıyla komünizme Orta Doğu yo- lunu kapamaktan başka bir düşün- cesi olmıyan Türkiye İsraildeki elçı— sini çekerek. Irak Başbakanı Nuri Said'in teşebbüslerine yardım etme- ye çalışmıştı. Fakat Irak'ın baskısı arttıkça, Suriye milliyetçiliği galeya- na geliyordu. Körü körüne milliyet- çilik, — Suriyeyi komünistlerin eline kolaylıkla düşürebilirdi. Londra ve Parisin tahriki alonu Ööteki taraftan şişirenler Londrada ve Paristeydiler. Bunlar da Suriyeyi Rusyanın tahrikile Iraka veya Türkiyeye saldıracakmış, buna hazırlanıyormuş gibi gösteriyorlardı. Şam hükümetinin çok sayıda taarruz sılahı aldığı, bu kaynakların eseriy- Heyecan uyandırıcı telgraflar bir- bırını takip ediyordu. Bilhassa Paris radyosu Şam hakkında çok mübalâ- ğalı haberler neşretmekte ' rekorlar kırıyordu. Böylece hava karşılıklı kızıştırıkıyordu ve basit Suriyeli küt- r daha da çok galeyana geliyor- lardı. İşte bu sırada Amerikanın sesini yükseltmesi, ateşe dökülmüş su gibi hayırlı bir tesir yaptı ve bilhassa Türkiye de ferahlık uyandırdı. Mısırı işgale kalkışan Ingıltere ve Fransa, başı dertte Nuri Said Paşa ve nıhayet çırpınan İsrailin ateşle oynamak işle- rine gelebilirdi. Ateşin çıkması Rus- yayı da memnun edebilirdi. Ama Tür- kiye hiç bir şekilde barışı tehlikeye sokmak istemiyordu. Bu haftanın ba- şında gelen Amerika mahreçli telgraf lar en çok bu yüzden sevinç uyandır- dı. Zaten son günlerde Suriyeli liderle- rin de hafiften ayılmaya başladıkları hissedilmekteydi. eyş buhranının basında her türlü rus yardımını istiye çeklerını haykıran siyasi şefler halen r Batı, Suriyeye elini uzatmazsa ancak son çare olarak rus yardımına bat vuracaklarını söylüyorlardı. Kar- şılıklı coşturulan hal kütlelerinin, her türlü çılgınlığa hazır oluşu 1i- derleri ürkütmüştü. Suriyenin yeni diktatör namzedi Seraç Batı düşman- lığı sayesinde şöhretini yapmıştı. Fa- kat Batıdan, tamamiyle kopan Suri- yenin komünizmin eline düşeceğini görmeye başlamıştı. Ne var ki bin 15