TIB ve tahrip olur. Maymunlarda yapı- lan deneylerin gösterdiğine göre vi- rus başlıca murdar ilikte, soğancık- ta, beyin kabuğunda bulunmaktadır. anda ve bel kemiği suyunda an- cçak pek nadir vak'alarda raslanır. İç organlarda hiç — yoktur. — Buna karşılık intan yerine yakın bulunan lenfa bezelerinde, burun ve — boğaz mükozalarında, buralardaki ifrazlar- da ve bademciklerde virus vardır. hastaların dışkısında da bu- lunur. Hastalığın devamı süresince ve nekahat sırasında burada bol vi- rus vardır. Bu dışkı besinlere ve su- lara karışarak başka insanların has- talığa aşılanmasına sebeb olur. Süt, su, sebzeler, meyvalar ve ciğ yenen besinle bu sebebten hastalığın bulaş- masında ve yayılmasında rol almıştır. Virusu havi bulunan insan dışkısına konan sinekler ve lâğımlarda dolar şan fareler de hastalığın bulaşma- hayvanı yoktur. Hastalığı hafif ge- çirenler, vücudunda virus bulunduğu halde hastalığa yakalanmayanlar he- kim dilile sağlam portörler-, neka- hatte bulunanlar hastalığın yayılma- sında rol oynarlar. Virus sinir siste- minde murdar iliğin ön boynuzlarına yerleşır ve oradaki hücreleri harap e- er. Bu hücrelerin idare ettiği saha- larda felç yapar ve trofik bozukluk- lara sebeb o Hastalık bütün dünyada vardır astalık Amerika başta olmak ü- bütün dünyada, İtalyada, Norveçte, Almanyada, Romanya da. Yunanistanda, İngilterede, — Çindo, Japonyada Vardır Hastalık zaman zaman bilhassa Amerikada, — büyük ve Korkunç salgınlar yapmaktadır. Yurdumuzda polio böyle korkunç bir problem değildir. Salgın yaptığı hiç görülmemiştir. İstanbulda bu sıra- Dr. Salk aşısıııi tabık ediyor Tehlikeli sında aracılık, ederler. İnsandan in- sana virusun geçişi bir de öksürük ve aksırıkla etrafa saçılan — burun -boğaz ifrazıyla yani damlacık inta- nı şeklinde olur. Şu halde virusun insanlara iki yoldan girdiği anlaşıl- maktadır: Solunum sistemi, sindirim kapah Hangi yoldan girerse girsin virus sonunda sinir sistemine ulaşır. Polıo virusunun başlıca üç tipi var- 1r: 1) Lansing tipi, 2) Brunhild ti- 3) Leon tipi. Bunlara kısaca |1, II III tipleri de denir. Her tipe kar- şı vücutta teşekkül eden — muafiyet ve antikorlar başka başkadır. O hal- de bir tiple hastalanan — kimsenin donradan başka bir tiple de kotana uğraması mümkündür. Ancak ikinci ve üçüncü bulaşmalarda hastalığın gidişi ağır olmaz. Polio virusu — yu- murta ambriyonunda üretilememiş- tir. Virusun rezervuarı insandır. Ara 20 deva... larda görülen tek tük vakaları bir salgın saymağa da, imkân yoktur. Bu hastalığın ortaya çıkmasında iklimin tesiri büyüktür. Salgınlar daha çok sıcak ve mutedil bölgelerde — görül- mektedir. Hastalık Amerika'nın ku- zey yarısında, Avustralyada büyük salgınlar yapmıştır. Son yıllarda Güney Amerikada da yaygın bir hal- dedir. Daha çok yaz aylarında orta- ya çıkmaktadır.. Kuluçka süresi mev- sime tabi olmak üzere beş ilâ otuz beş gün arasında — değişmektedir. Bazı yazarların fikrine göre de ku- luçka — süresinin mevsimle — alâkası yoktur. Hastalığa en çok 2-4 yaşlar arasındaki çocuklar yakalanmakta- dır. Bir yaşından önce ve 25 yaşın- dan yukarı hastalığa tutulma im- kânı azalmaktadır. Erkek ve kız ço- cuklar hastalığa aynı nisbette ya- kalanmaktadır. Tefavi zel bir ilâç yoktur. Sülfamidler, Oantibiyotikler, penicillin, tomycin, bunların karmaları, omycin, terramycin, ohloromycetin, polycyeline, achromycin gibi mad- deler anal]ezıkler ve antitermik ilâç- lâr nihayet devrimizin harika ilâcı H ve cortison kullanılabilir. Pa- ralizi devrinde fizik tedavi vasıta- larına ve ortopedik usullere baş vur- mak lâzımdır. Polio'nun bülber şe- killerinde solunum merkezinde para- lizi varsa hastayı ancak çelik ciğer- de yaşatmak kabildir. Felce uğra- yan bu hayati merkezler yeniden faaliyete geçinciye kadar hasta bu cihazlarda kalır. Korunma astalığı geçirmiş planlardan alı- nan serum -nukeha seromu- ve gamma globülin bu amaç için kulla- nılır. Polio ya karşı koruyucu aşı bulmak için yıllardanberi maktadır. 1949 da. Amerikada En- ders, Weller ve Robbins polio virusu- nun kültürünü yapmağa — muvaffak olunca müessir bir aşı hazırlama ü- midi de arttı. Bu aşının hazırlanma- sı için iki hâkim fikir vardı. Bazı araştırıcılar ölü mikrop kullanmak suretile (vaccin inaetive), — bazıları da canlı mikropla (vaccin attenue) koruyucu bir aşı hazırlamanın müm- kün olacağına inanıyorlardı. Öldürül- müş mikropla hazırlanacak aşı teh- likesiz olmakla beraber vereceği mu- afiyet kısa süreli olacak ve aşının muayyen fasılalarla — tekrarlanması gerekecekti. Buna karşılık attenue aşı injeksiyon yolu ite veya ağızdan verilebilecek, daha uzun süreli bir muafiyet saglayacaktı Ancak canlı virus kullanıldığından halkın buna inanabilmesi için virusun iyice atte- nue edilmiş olması yani — hastalık yapıcı -patojen- hassasının hiç kal- maması, buna karadık muafiyet ve- rici hassasının -antijen kabiliyeti - yerinde durması icab eder. Böyle bir aşı hazırlamak henüz mümkün olma- mıştır. Ancak Salk. 12 Nisan 1955 de bütün dünyayı heyecana — veren bir aşı hazırlamağa muvaffak — ol- .- Bu aşı ölü mikropla yapıl- maktadır. Virusu öldürmek için for- mül kullanılmaktadır. Aşıda polio'- yu yapan üç tıp virus birden vardır. Aşı maymunların böbrek epitelleri- ni de ihtiva eden vasatlarda hazır- lanmaktadır. Muazzam — merasimle bütün dünyaya ilân edilen bu aşı da henüz tam muvaffak olmuş sa- ılamaz. ük mikyasta tatbikine hazırlanılırken önemli kazalar ol- muş ve bu yüzden aşı yapılan çocuk- lardan 204 ü polio'ya yakalanmış ve 11i ölmüştür. Bu aşının tatbiki muvakkaten durdurulmuşlar Temmuzda Amerikalı Altbert B- in. - Kopenhag'daki milletlerarası çocuk hastalıkları kongresinde yeni bir polio aşısından bahsetmiştir. Bu aşı canlı ve attenue viruslardan ya- pılmakta, bütün hayat süresince mü- essir olmakta ve daha. ucuza mal e- dilmektedir. E. E. Sa- AKİS, 4 AĞUSTOS 1956