TIB me noueux'nün geri kalan 75 40-50 si başka mikropların doğurduğu intan- larla meselâ hemolitik streptokok- larla ortaya çıkar. Bunun için zart'ın küçük yaşta bu hastalığı ge— çirmiş olması ölümüne sebeb o hastalığın tüberküloz tabiatlı olma— sını gerektirmez ım kız ve erkek kardeşle- rinden beşı ve bunların birçok çocuk- ları çok küçük yaşlarda Ölmüşlerdir. Bunların ölümünde beslenme bozuk- luğunun sebeb olarak gösterilmesi t'ın baba sına yaz ço- cukları sütten ziyade su ile besleme- nin daha uygun olacağına dair kötü ve sakat bir inanış vardı. Hatta Mo- zart da süte tahammül edememiş, u- istememiş olacak ki bu kadar kötü bir besiye rağmen Mozart gene de sağ kalabilmiştir. Öz ve soy geçmişi Mozart'ın soy geçmişinde şu özel- tronbozu olması muhtemel hastalığından öldü. Anası 57 yaşında Parisde 3 temmuz 1778 de vefat et- da Salzbourg da 80 yaşında Ömrünün son yıllarında hemen he- men tamame kör bir durumda idi. art'ın geçırdıgı önemli has- talıklar da şunlardır: 1762 de altı yaşında ken kızıl; 1765 de Lille şeh- rinde tifo; 1767 de, Viyanada su çi- çeği; 1778 de teşhis edilemiyen ateş- H bir hastalık; 1781 de Münich'de pnömoni... Hayatının son senelerınde Mo- zart'ın tamamı menaj halinde olduğunu da burada kaydedelım (0 ) da birçok Harika çocuklar gibi âde- ta hayatını ısraf ediyordu. Bir ker- meden seyahatler yapıyor- du. Gece yarılarına kadar durmadan çalışıyor! Üzüntüler, endişeler, hayal kırıklıkları ümitsizlikler, pa- rasızlık hatta açlk da bunlara ilâve edilecek olursa durumun önemi bü- tün açıklıgıyla belırtılmış olur. Bü- tün ardan a bir insanın kı- sacık omrune sıgmayacak kadar sa- yısız, eşsiz, geniş besteler bir dev hamlesile ortaya konuyor doguyor doğuyordu. Görülüyor ki, büyük a- damın hayatı her çeşid heyecanlar, bazan başarılar ve zaferler, bazan da trajik safhalarla, günlük çırpın- malar içinde geçıyor tukenıyor ve onda bugün Selye'nin stresı dıye adlandırdıgı bir nevı zorlam: bir ç şle - epuıse ent - neticele- cektı Şu alde Mozart ım ölümü, uzun suren bır surmenajın dogur— duğu tam bir u çökün unda ve araya gıren bır bobrek ıltahabıyla - 26 nefrit - vukua gelmiş olabilir. Bu fıkre kuvvet veren deliller çoktur. Üremi 1790 senesinin temmuz ayında ta- nımadığı am Mozartı ziya- ret etti. Adam ismini de söylemek istemedı Kendisinden Requıem iste- i. B amın ölümünden sonra ruhunun istirahatı için çalınan bir muzık parçası demekti. Mozart o za- mana' kadar bu kadar hazin bir dua parçası bestelememıştı bu sipariş ile alâkalandı. Acaba adam kendi ölümünden sonra çalınmak üzere mi bu parçayı ısmarlıyordu? Meçhul misafir bunun kendisi için değil is- minin gizli kalmasını — isteyen bir başkası için sipariş edildiğim söylü- yordu. Fiyatta mutabık — kaldılar. Mozart kendısıne teklif edılen para- yı munak kabul Mozart bu reguii mı uzun uddet tamamla— yamadı. Yabancı her gelışı nde dua- ma tamamlanıp amlanmadığını soruyor, fakat daıma menfi cevap alıyordu. Her seferinde de büyük bir ürmetle ayrılıyordu. Yalnız bir de- fasında artık bu parçanın tamamlan- ma zamanının geldiğini söyledi. Bu sıralarda sıhhati yerinde olan Mo- zart bu ziyaretlere pek önem vermi- yordu. Ziyaretçinin biraz da esrarlı olan tavırl arına aldırmıy du Fakat bılın en bir h lkla te idi. Kudretleri tükeniyor, yaşama enerjisi sönüyordu. Bu sırada obses- yonlar baş gösterdi. Artık bu ya- bancıyı Allah tarafından gonderıl- miş bir elçi gibi görmeğe başladı. endi olumu yaklaşmıştı. Reguiem Aeternam'ı belki de kendi cenazesi için hazırlıyordu. Yukardan geldiği- inandığı L'homme en gris - gü- müşi elbiseler giyen adam" ona ö- lümünün yaklaştıgım teblıg ediyor- du. Onun için gelıyor, eserin süratle bitmesini onun için istiyor! H zırladıgı bu ölüm şarkısı kendi ce- nazesinin arkasından soylenecektı Kaderin takdir ettiği gün de değildi. Bu inanışlar ıçınde Requıem Aeternam ı bitirebilmek için hastalı- ğına rağmen hümmalı bir şekilde çalışmaya başladı. Kendisine uzatı- lan bütün menfaatleri red edıyordu Eski çalışm arkadaşı Da Pon Londra'da gosterılmek üzere bır o- pera teklif ettiği zaman verdiği Ce- vap onun hastalığının ne kadar iler- lemiş olduğunu ve ne kadar obses- yonlar içinde bulunduğunu göstere- cek mahiyettedir: "Fikirlerim ınsıca- mım kaybetti. Muvazenemi gu Ü- hafaza, edebiliyorum. Gümüşi elbıse— li adam mütemadiyen beni kovalı- yor, acele etmemi ve vaadimi yeri- ne getirmemi soyluyor Sıparış etti- ği eseri istiyor. Onu her yerde gü rüyorum temadıyen çalışıyorum. Durmak beni daha çok yoruyor. Ar- tık yakında olecegımı de bılıyorum Kuvvetlerimin — tükenmek uzere ol- duğunu sezıyorum Halb da! e mevzu Gayretlerimden başka bır netice çı- kacağını sanıyorum, hakikatte — hiç kimse kaderım , değiştiremez. Hiç kimse yaşama günlerim Ouzatamaz. İlahi takdiri mahvıyetle kabul edi- rum. Cenaze duasını bitirmeğe ça- lışıyorum. İstenilen âna yetiştirme- ği nasib etsin diye de ulu Tanrıya ni- yaz ediyorum." Hakikatte reguiem'i isteyen kont Waldegg isminde bir zattı. Bu adam, meşhur kompozitörlere yazdırdığı e- serleri aile toplantılarında — kendisi bestelemiş gibi özel orkestrasına çal- dırır ve bu sahte şöhretle övünür! Eğer gri elbiseli adamın bu sahte- kar kontun elçisi olduğunu idrak e- decek kadar sıhhi durumu yolunda olsaydı Mozart ta kendi çarpık dü- şüncelerine gülerdi. Mozart'ın sıhhi durumu gittikçe bozuluyordu. Zayıfl Bir ar: lık rakibi Komp itör Salıerı nin ken dısını zehirlediği ileri sürüldü. Mo- zart da bu obsesyonun tesırı altın- da kaldı. Hakikaten Mozart'ın has- talığı bir zehirlenmeyi pek andırı- yordu. Böbrek vı kalp hastalarında böyle bir iç zehırl andır: tablola gorulm dd M t 28 kı 1791 de agırlaştı Aile doktoru Closset doktor Syllaba'yı da konsultasyona çagırmak zorunda kaldı. Menen_ııt hıdropız düşün Hastanın elle- ve ayakları gıttıkçe şışıyordu "Ağ- zımda ölümün tadı var" diye inli- yordu.Üremi geçiren hastalarda dıl kuru ye kavruktur. acı tad vardır Amonyak lezzetim andı- üre ve amonyak çık- TERZİ HURİYE CERTEL Paris'ten İlkbahar ve Yaz mulâjlarının pek yakında geleceğini muhterem müşterilerine bildirir. Tel 21471 Atatürk — Bulvarı Daire : Kalaç — Apt. 5 - Yenişehir. AKİS, 24 MART 1956