daki ihtilafa ve huzursuzluğa Bütçe nutku mücadelesinden çıkacak bir patırdı eklenirse uzun müddetten be- ri beklenen hadisenin — tahakkuku sürpriz sayılmasa yeridir. Bu yılki Bütçe nutku, son derece alaka çekici olacaktır. B. M. M. Sanık, ayağa kalk! Dışarda — tipi kıyamet gibiydi. Kar, sabahtan beri şiddetli şekilde ya- ğiyordu. Eğer ava içinde bir dram oynansaydı bazı kimselerin ba- şına dertlerin geleceğini, seyirci der- hal anlardı. Hakikaten akşama doğru Türkiye Büyük Millet Meclisi, sabık Devlet bakam ve Başbakan n Menderesin ideal arkadaşı Dr. Mü- kerrem Sarol hakkında makamının nu suistimal etmek suçundan Meclıs tahkikatı açılmasına karar verdi. Hadise bu haftanın ortasında, çarşamba günü Ankarada cereyan e- diyordu. Meclis tahkikatının Anaya- sa ve Adalet komisyonlarından seçi- lecek karma bir komisyon tarafından ve iki ay içinde intaç edilmesi karar altına alınmıştı. Komisyon da, ec- lis kürsüsünden ifade edildiği gibi, sabık bakanın nüfuz ticareti yaparak gayrımeşru servet kazandıgına ka- naat getirirse Dr. errem Sarol Yüce Divana sevkedılecektır Mende- res III. kabinesinin kudretli Devlet bakanı o takdirde kendisini muhte- melen - Yeni Yıldız gazetesinin tabi- rıyle - "memleketimizin yegâne ce- zacı avukatlarından" Burhan Apay- dına müdafaa ettirecektir. Dr. Mü- kerrem Sarol ile Burhan Apaydın a- rasında bundan evvel de bir avukat- müvekkillik münasebeti olmuş- Havanın çok sert olmasına rağ- men Türkiye Büyük Millet Meclisinin dinleyici sıraları daha erken saatler- de dolmuştu. Pek çok kimse alınacak kararı merakla bekliyordu. Dr. Sarol hakkındaki ithamları duymayan kal- mamıştı. Sabık bakan hakkında bir Meclis tahkikatının açılması lüzumu ise hayli zaman evvel bilhassa bu mecmua tarafından ortaya atılmıştı. Mesele elbette ki politikacılığa kal- kışmış bir kadın doktorunun şahsıy- la alâkalı değildi. Ama kaderin ken- disini getirdiği bakanlık makamında bir muayyen şekilde hareketin, bahis mevzuu kim olursa olsun, yanına kalmayacağının gösterilmesi ve bü- tün ithamların teker teker incelenme- si lazımdı. Bugun D. P. iktidardaydı, rın Hür. P. bu mevkıe geçirdi, ö- nların her bi- rollar çıkabilirdi. Onlara ispat etmek lâzımdı ki Türk milletinin temsilcile- ri hiç bir şeyi örtbas etmeyecekler- dir. esele Meclise İzmirin D. P. li mılletvekılı Pertev Aratın bir takri- riyle getirilmişti. Takrir evvela D. P. grubunda — görüşülmüş, fakat bir karara bağlanmaksızın Meclise ak- settirilmesi uygun bulunmuştu. Per- AKİS, 11 ŞUBAT 1956 Pertev Arat Çok şükür ! tev Arat ortada dolaşan bir takım şayialardan dolayı sabık Devlet ba- kam hakkında Meclis tahkıkatı açıl- masını istiyordu. Türl si gazetesi hıkayesı vardı, kaçak kat hikâyesi ardı, demir tahsisi hikâyesi vardı, ılkokullara abone' hikâyesi vardı, İs- tanbul Beledıyesının ödediği 10 bin lira hikâyesi vardı. Zaten bahis mev- zuu olan isim Dr. Sarolun ismi olun- ca, hıkaye bulmakta kim müşkülat çekerdi k Partiyi siper teşebbüsü İlk sözü Dr. Mükerrem Sarol aldı. Zaten üzerinde lacivert bir elbise, boynunda açık gri bir kravat, elınde meşin çanta salona giren sabık Dev- let bakam evvela şıklığı ile dıkkatı çekmişti. Uzun, upuzun bir konuşma yaptı. O zaman anlaşıldı ki, hakkın- daki hemen bütün ithamlar bir asıl ve esasa dayanmaktadır. Türk Ses gazetesi hakikaten 400 bin liraya ya— kın resmi ilan almıştı, matbaama bi- nası hakikaten banka kredileriyle di- kilmişti. Etiler kooperatifine hakika- ten 90 ton demir tahsis ettirilmişti, İstanbul belediyesi 10 bin lirayı ha- kikaten ödemişti. Milli Eğitim ba- kanlığı ilkokullara — bu düşük tirajlı gazeteyi hakikaten abone yapmıştı. Yalnız sabık Devlet bakam bütün bu ışlerın 'nüfus ticareti" sayılamıyaca- ğını bildirdi. Kendi ifadesince har vatandaş ayni şeyleri yapabilirdi. A- ma, neden hücümlar sadece Dr. Sa- rola tevcih edilmişti? Sabık bakan bunun cevabım bulmakta fazla müş- kilat çekmedi. Çünkü kendisi D. nin sevrilmiş bir simasıydı. Muhale- fet ve onların gazeteleri bu parlak şahsiyete sırf D. iktidarını devir- mek, lekelemek için alabildiklerine saldırmışlardı. Üstadın ellerini açıp bir - tıplı vaktile Başbakana söyle- YURTTA OLUP BİTENLER dıgı gıbı -: — Ben kimim ki? Asıl sizin kel- lenizi istiyorlar...” demediği kaldı. ma söyleseydi de grubun bu laflara fazla itibar — göstereceği son derece şüpheliydi. Zira böyle bir ha- ta yapan Adnan enderesin bugün içinde bulunduğu durum, milletvekil- lerinin yogıırdıı üfleyerek yemeleri için kafi sebepti. Dr. Mükerrem Sarol daha başka usullere de baş vurdu. Başka gazete- lerin aldıkları kağıt ve malzeme li- sanslarının döviz olarak karşılıkları- nı açıkladı. İçlerinde elbette ki yük- sek rakkamlar vardı, zira gazetelerin kağıttan başka nesnelere basıldığı, mürekkepten başka malzeme kul- landığı ve baskı makinelerinden baş- ka aletlere muhtaç olduğu görülme-. mişti. Dr. Sarolun söylemeyi unuttu- ğu, meselâ Hürriyet gazetesinin bir senede aldığı lisanslar karşılığı piya- saya tam.75 milyon adet gazete çı- kardığı idi.. Buna mukabil meşhur Türk Sesinin senelik — tirajı yarım milyonun altında, olmalıydı. Politikaya merak saran sabık ka- dın doktoru, kurnazlığı elden bırak- adı. Konuşmasına kendi hakkında Meclis tahkikatı açılmasını talep et- mekle başladı, fakat bunun açılma- ması için elinden gelen her şeyi yap- . Gayretlerinin beyhudelıgını anla- yınca da Perte takririnin bizzat lehinde rey kullandı Atıf İna- nın akibetini unutmamışa benziyor- du. . En güzel konuşma Takrir — sahibi Pertev Arat lafları ağzında geveledi durdu. Ne söyle- mek istediği anlaşılamıyordu. Halbu- ki D. grubunda teklifini ne gıızel müdafaa etmişti. onu takiben günün kahramanı Raif Ay- bar (Hür. P. - Bursa) mükemmel bir konuşma yaptı ve salonun hava- sını aniden değiştiriverdi. if Ay- bar konuşurken sabık bakanın bütün balonlarının teker teker patladığı gö- rülüyordu. Ortada — cezai mesuliyet vardı. Servetsiz Meclise girmiş bir milletvekilinin altı yıl sonra servet saman sahibi olması nüfuz ticaretin- den başka neyle izah olunabilirdi ki? iş hayatında Dr. Sarol kadar şanslı olabilmişti ki? Ya Türk Sesi gazetesi ve noterde tasdik edılen mukavelename? Sadece o, bir M lis tahkikatının lüzumunun delılıydı Raif Aybar bütün dinleyicilerine is- pat etti ki takririn içinde yatan ne D. P.iktidarıdır, ne Dr. Sarolun şah- sı. Asıl yatan nüfuz ticareti belasıdır ve bütün mücadele onunla yapılma- hdır. Raif Aybar Meclis kürsüsünde- ki ilk imtihanını çok parlak bir şekil- de verdi ve yüksek not alarak indi. Umumi heyetin tahkıkat lehinde ka- rar alması, an ziyade onun konuşma- sının tesiriyle oldu. - Böylece Bursa milletvekili eski partisine de hizmet- lerin, en büyüğünü yaptı. Ra ban takip eden Hamid Şevket İncenin kendisi — hakkındaki nüfuz suistimali iddialarını fırsattan istifade ederek cevaplandırmaya kal- 7