YURTTA OLUP BİTENLER Kapaktaki esrarengiz adam Fahrettin Kerim Gökay İstanbul hadıselenne alt tahki- katın ünlerde umumi efkâra açıklanmak uzeredır örfi İdare Komutanlığı işin kaba tara- fını çoktan bitirmişti. Binlerce in- san tahliye edilmiş, binlerce dosya kapanmış, hatta ceza yiyenlerden bu cezalarını çekıp tabiiye edilen- ler olmuşta. Eğer neticenin umu- mi efkara açıklanması geciktiyse bunun sebebi her hangı bir fiili mesul bulmanın — güçlüğündeydi. Yoksa görevli askerler kendilerine duşen işi tamamlamış bulunuyor- ardı. Bazı hadıseler vardır, üzerlerin- den z geçinc nutulurlar İs- tanbul hadıselerının bu e da- hil olmadığı anlaşılmıştır Nıte- im daha geçenlerde Adnan Men- deresin selefi Şemseddin Günaltay halefi Adnan Menderesi şiddetle it- ham ederken 6-7 Eylül gecesi olup bitenleri bütün çıplaklığı ve mesul- leriyle açıklanmasını istemeyi u- nutmamıştı. Tuhaftır, Menderes ve Günaltay yalnız başbakanlıkta de- ğil, Fahreddin Kerim yın pat- ronluğunda da birbirierile halef se- lef olmuşlardır. Tahkikatın netice- si belli olduğunda İstanbul valisi bütün dikkat nazarlarım üzerine çekecektir. Bundan altı sene kadar evvel D. P. iktidarı aldığında en fazla sallanan sandaly lerden biri Fah- reddin K Gökayın altındaki valilik sandalyasıydı Tanınmış a- kıl hastalıkları mütehassısı o ma- ama devrin başbaka nı Şemsedd Günaltay tarafından mutemed adamı" olarak getırılmış— Hakikaten o tarihe kes meşhur profesoru koyıı Halk Partili bilirdi. O kadar tad bir aralık - hem de çift partılı Basın Tahdit Önümüzdeki günlerden — itibaren Türkiye Cumhuriyeti hudutları i- çinde gazeteler altı sayfa olarak ıntı— şar edecektir. Uzun zamandan düşünülen bu tedbir, iktidarın hasna karşı geniş bir kam ya açması ü- zerıne nıhayet fiiliyat sahasına çık- mış bulunuyor. Hakikaten D.P. nin basın ışlerını tedvir eden selahiyetli zevatına böyle bir tahdidin lüzumu anlatılmış bılhassa piyango vasıta- siyle sürüm temin eden gazetelere karşı mııeyyıdeler konması senelerce evvel istenmiş Bunun anında 'resmi ilah bela- sı" nın da bir hal yoluna girmesi ü- midi artmıştır. Hakikaten CH P. den alınan eski Ulus Matbaasında bir resmi ilan gazetesinin çıkarılması 10 devirde - C. H. P. nin İstanbul 11 başkanlıgı vazifesini — deruhte mişti. Demokrat iktidar evvela o- nu yerinden etmeyi düşündü. Hat- ta halefi bile bulunmuş ve Yusuf Ziya Öniş Moda Deniz klübünde müstakbel İstanbul vali ve Beledi- ye başkam sıfatıyla tebrikat kabul tilaf başgösterdi. Adnan Menderes İstanbul valiliğine Yusuf Ziya Ön- işin getirilmesine şiddetle muhalif- ti. Nitekim tayini yapmadı. Fakat u arada başka bir aday üzerinde de mutabık kalınamadı. Fahreddin Kerim Gökay da boş durmuyordu. Demokrat lıderlere D. P. iktidarı için cansiperane ça- lhşacağını ispat etmekte, bunun delillerini vermekte zorluk çekme . Ondan iyisi mi bulunacaktı" . Kaldı ve az zamanda kendi- sine aleyhtar olan D. P. erkânına bile hoş görünmenin yolunu buldu. Hakikaten 1900 yılında Eskişehir- de doğmuş bulunan doktorda san- kı şeytan tüyü vardır. O kadar se- vinil, o kadar cerbezelıdır Nite- kim altı yıllık D. iktidarı za- manında Türkiyenin en büyük şeh- rini, kelimenin tam manasıyla "ida- re" etti. Başına 6-7 eylül kazası gelmeseydi idare etmekte de de- vam edecekti Ama, Gokayın valilik yaptığı al- tı yıl, İstanbulda laf ebeliğinden başka hiç bir şeyin yapılmadığı ve her şeye idarei maslahatın hakim olduğu devir olarak kalacaktır. Fahreddin Kerim Gökayın en bü- yük meziyeti bir tek kuruşa dahi tenezzül etmeyecek karaktere sa- hip olmasıdır. 1956 yılının başında bu meziyet Türkiyede pe çok ha- - tayı mazur gostermeye maalesef yetiyor da artıyor bile. kri gün geçtikçe kuvvetlenmekte- dır Gerçi bir takım kısa görüşlüler resmi ilân alanların dahi D.P. yi tut- madıkları hakikati karşısında infial duyarak bu yola sapmaktadırlar. Fa- kat açıkça ortaya çıkmıştır ki bir takım Hayalet gazeteleri devlet ke- sesinden beslemek bazı çıkgözlen al, mülk, matbaa sahibi etmekten başka hiç bir işe yaramamaktadır. Bilâkis umumi efkar bu tutum kar- şısında derin surette rencide olmak- tadır. Gerçi sabık Devlet Bakanı Dr. Sarol, Meclisteki son konuşmasında sahibi bulunduğu Türk Sesi gazetesi- ne verilen 400 bin liraya yakın resmi AKİS Bu hafta 36.000 adet basılmıştır. ilân parasını, ilkokullardan vilâyet- lere kadar yapılan resmi aboneleri mazur göstermek için gazeteleri sa— nat eserlerine benzetmiş ve "d tablo olarak ressamları himaye et- miyor mu, aynı şekılde gazeteler de himaye gormelıdırler demiştir ama T.B.M.M. nde bugün gazeteciliğin bir ticaret olduğunu bilmiyen yoktur. İyi gazete tutunur, fenası batar: mesle- ğin icabı bundan ibarettir Dış Yardım Giden Mesih Ha, evet! Bu haftanın sonlarında Clarence Randall adındaki Ame- rikalı iş adamı da buradaki temasla- rım tamamhya! memleketine dön- dü. İktidar çevrelerının Inlan Şirketi Başkanını karşılayış hazırlık- ları ve şekli, onun ismi etrafında ya- rattıkları hava, ziyareti - mahiyeti değil, gürültüsü itibariyle - geçen haftaların hadisesi yapmıştı, Mr, Cla- rence Randall sanki yeni bir Lazare'ı diriltmek üzere gökten yere inen İ- saydı. Nitekim, burada ağırlanışı da İsaya layık bir ağırlama oldu. Fakat ziyaretin bütün mahiyeti gecen hafta AKİS'te belirtilenden i- baret hulundugu ıçın gürültüler ça- buk d Şimdi Randall Ameri- kan hukumetıne Turkıye intihalarım bir rapor halinde bildirecektir. Eğer bu raporda da Adnan Möenderesin "Kalkınma adını verdıgı ve neticele- ni hepimizin her ıktısadı polıtıkası yapıldığı İ i 1958 e kadar - recek dahiyane bir politika" olarak vasıflandırılmazsa Clarence Randall büyük gürültülerle getirilen öteki müşavir-mütehassıs Max Thornbourg ve Amerika Dışişleri Bakanlığı tara- fından rızası hilafına tekaüde sevke- dilen Büyükelçi Avra "Warren'in ya- nında yerini alacak - yani afaroz e- dılecek ve biz yeni bir Mesih bek- liyeceği: Clarence Randall İş adamı AKİS 11 ŞUBAT 1956