SİNEMA Ava ve Bogart "Çıplak Ayaklı Kontes" te Kadın denen muamma., İstanbul Çıplak Ayaklı Kontes Joseph L. ankiewicz memleketi- mizde bilhassa "Ankara Casusu - The Five Fingers" filmiyle tanınan bir senarist - rejisördür. 1950 virdiği "Perde Açılıyor - All About Eve" filminde, bir tiyatro dekoru ir cinde, kadın sorusunu araştıran çok güzel bir hiciv vermiş; sevimlilik, kurnazlık, fırsat yaratma ve bunlar- dan istifade etmeyi kadının başlıca vasıfları olarak belirtmişti. Perşembe gecesinden itibaren amra — sine- masında gösterilecek olan "Çıplak A- yaklı Kontes - Barefoot Contessa" i- simli dramla kadın sorusunu yeniden ele alıyor. İspanya'da küçük bir kahvede ça- lışan dansöz, Amerikalı bir filmcilik grubu tarafından keşfedilerek Yeni Dunya ya götürülür. Film prodüktö- rünün fazla, materyalist ve mütehak- kim tavırları karşısında dansöz bir Guney Amerikalı zenginin yanına sı- ğınır. Fakat onda da aradığını bula- mamıştır. Güney Amerikalı şahsiye- tine değil, güzelliğine kıymet — ver- mekte, onu yanında şahane bir man- ken gıbı taşıyıp, gururlanmaktadır İtalya'da ortaya bir Kont çıkar; zen- gindir, yakışıklıdır ve kıbardır Evle- nirler. Fakat ilk gece, Kont erkekli- ğini kaybettiğini itiraf eder. Kısa bir evliliktten sonra, cinsi temayüllerini yenemeyip kendısını aldatan karısını öldürür. Konusunun ana hatları bu olan "Çıplak Ayaklı Kontes"te — Mankie- wicz, bu sefer kadın — dinamizminin 20 esas kaynağını gurur ve cinsiyet ola- rak duşunuyor Çıplak Ayaklı Kon- tesin aşağı tabakadan erkeklerle mü- nasebette bulunmayı tercih etmesi, kadının cinsi bakımdan tabii tema- yüllerin esiri olduğu intihamı bıra- kıyor. Bu, kadının diğer hakim vasfı olan gururla bağdaşamıyacak bir o- laydır. Temponun oldukça hızlı tutulma- dış sahnelere verilen ehemmiyet, bıze kadındaki gurur ve cinsiyet dra- mını yaşatmıyor Filmde kadının han- gi kıyafete girerse girsin asıl şahsi- yetini muhafaza edeceği canlandırı- lacağına kontes olduğu halde ayak- kabı giymekten hoşlanmayan bir dan sözü seyrettirmek tercih edilmiş. Baş rolü Ava Gardner'in oynadıgı düşünülürse, ticari endişeler ön plân- da tutularak, seyircinin hayalindeki uygun bir film meydana tirildiği söylenebilir. Diğer rollerde Humphrey Bogart, Edmond O'Brien ve Marius Goring rejisörün müsaade- si nispetinde muvaffak oluyorlar. Kont'u temsil eden Rossano Brazzi de ise hiçbir fevkaladelik yok Netice olarak denilebilir ki, Jo- seph L. Mankiewicz "Perde Açılıyor" filminde ulaştığı seviyeyi "Çıplak A- yaklı Kontes" ile aşamamış, fakat il- gi ile seyredilen bir film meydana ge- tirmiştir. Harikalar sirki Fransada — yapılan bir ankete göre seyircilerin ancak © 10'u sanat ve D SI sinematografi zevkini min için sinemaya gıderlermış Seyırcılerın diğer kısmını da va Öldürmek, eğlenmek, alışkanlık veya karanlıktan istifade sinemaya çeker- miş. Cecil B. De Mille Türk seyircisi- nin ismini bildiği nadir rejisörlerden- dir. Filmleri, sinemacılık tabiriyle, memleketimizde daima iş yapmıştır. De Mille eski bir kurttur, seyircinin nelerden hoşlandığını bilir onlara görmeleri lâzım geleni degıl görmek istediklerini gösterir. Bu sebeble sa- natseverler tarafından tenkıt edildi- ği halde halk tarafından tutulur. An- layış bakımından gelenekçidir, daima eskiye bağlı kalmıştır. — Filmlerinde yenilik sesli filmlerde ses, renkli filmlerin icadıyla renk olarak teza- hür etmiştir. "Harikalar Sirki - The Greatest Show on Earth" sinemas- koptan evvel yapıldığı — için sadece renklidir. Ama bundan sonra Cecil B. De Mille'in, yeni bir teknik icade- dilinceye kadar bütün filmlerini sine- maskop yapacağını tahmin etmek yersiz sayılmaz. Yeni Melek sinemasında gösteri- lecek olan "Harikalar Sirki" 1953te Sinema Akademisi — mükâfatını ka- zanmıştır. Mükâfat kazanması sine- mayla ilgilenen bütün sanatseverleri şaşırtmışsa da sessiz filmin icadından beri Cecil B. De Mille'in sinema sa- nayiine yaptığı hizmetleri düşünen- ler, bunun ihtiyar üstada bir cemile oldugunu anlamakta gecikmemişler- dir. "Harikalar Sirki"nin en alâka çekici tarafı şüphesiz ki bize dünya- nın en büyük sirklerinden biri olan Ringling Kardeşler, Barnum ve Bai- ley sirkini tanıtmasıdır. James Ste- art'ı da arasına alan kalabalık yıl- dız kadrosunda artık epey unutul- muş olan Dorothy Lamour ve Henry Wilcoxon'a birer son şans verilmiş. Bu çeşit filmlerde, müzikal ve tu- ristik filmlerde olduğu gibi, konu bir maksat değil sadece vesiledir. Bunun için bahse değmez. Sinemaya vakit öldürmek, eglenmek karanlıktan is- tifade etmek için gidenlere "Harika- lar Sirki" tavsiye edilecek bir film- dir. AYIN FİKİR VE SANAT HA- REKETLERİNİ, BİBLİYOG- RAFYASINI VEREN TEK DERGİ EN GÜZEL ŞİİR, HİKAYE VB DENEMELERLE HER ATIN BAŞINDA İSTANBULDA ÇIKAR 120 Sayfa 1 Lira Müracaat: P.K. 914 - İSTANBUL AKİS, 11 ŞUBAT 1956