6-7 Eylül gecesinden sonra İstiklal caddesi Bu bir geçit resmi değildi M. T. F. Kıbrıs Türktür Komitesi" adıyla çalışmalara başladık. İlk önce durumumuzu tesbit etmeliydik. Bir tale- be teşkilâtıyla yan yana ve bir komite olarak ne ka- dar çalışabilirdik. Hukuki — durumumuz belli olmalı, Hükümet bize karşı nasıl davranacağını bildirmeliydi. Çünkü biz, bu milli hizmeti, tezini Birleşmiş Milletlerde savunacak olan Türk Hükümeti için, onun direktifi ile yapacaktık ki. başarıya ulaşalım Aramızda bulunan, Hükümet Başkanının hem şah- si dostu hem de bir nevi mutemedi olan Ahmet Emin Yalman, durumumuzu tayin için Menderesle görüşe- cek ve bize gerekeni söyliyecekti. Komite, o gün kuruluşundan umumi efkârı ha- berdar eden bir beyanname yayınladı. Bu tebliğde ku- ruluş maksadı izah ediliyor ve bütün vatandaşlar bu gayenin etrafına çağrılarak "Bu noktada Türk Milli vicdanının sessiz fakat vakur kararı, her hangi bir meydan gürültüsünün kapışma politikasına tenezzül et- meyen Türk ahlâkının sadece tabii bir neticesi olarak alınmalıdır" deniliyordu. Tebliğ bundan sonraki çalış- malarında da cemiyetin yolunu çizdi ve hiç bir zaman bizi. meydan gürültüsüne çağıranlara itibar edilmedi. Cemiyetin kuruluşunu gazeteler büyük başlıklarla 25 ağustos sayılarında verdiler. Ertesi günü yayınla- dığı bir başyazıda Zafer "Türkiye topraklarından 60 kilometre mesafede ve kominformun emrinde bir kı münist üssü kurulmasına asla müsaade edılmıyecegını bıldırıyordu Bu, Hükümet organının Kıbrıs mevzuun- ilk defa konuşuşu idi ve "Kıbrıs Türktür Cemiyeti" nın kuruluşunun şüphesiz müsbet tepkisini gösteri- yordu. Ahmet Emin Yalmanın Menderesle konuştuğu, ku- ruluşu memnunlukla karşılayan Başbakanın bizi kabul edeceği haber verildi. Doğrusu istenirse kuruluş memnunlukla karşılanmasını elbette bekliyor fakat bı ze bir kabul vakti ayrılacağını tahmin etmiyordum. 27 ağustos cumartesiydi. Toplandık ve sayın Menderesin kabulüne intizaren Vilayet binasına gittik. Bekletilme- AKİS, 11 ŞUBAT 1956 dik. Başbakandan başka, Köprülü, Fatih Rüştü Zorlu ve Dr. Sarol ile Vali Gökay da oradaydılar. Mendere- sin iltifatları bir ara o kadar çoğaldı ki, aynı kanepede yanında oturan benim omuzuma elini atarak "Kıbrıs mevzuunda muvafık, muhalif nasıl tek bir noktada toplandığımızı Yunanlılar görmeli" Toplantıda konuşulanların çoğu brer vatansever olarak bize hükümetin dış politikası hakkında emanet edilen sırlardı. Bunları, Köprülünün soylememesı için. sayın Menderese başı İile işaret etmesine ragmen Baş- bakan, "Bizim bu çocuklardan gızhmız yoktur" sözü 1le anlattı Bu sırlar bizim için, ö olduğu kadar bu. ün de, yarın da mukaddestir ve saklı kalması lazım- dır Onun içindir ki, unutulmuştur. Çok zevkle geçen mülakatımız sona ermişti. Hik- met BU, Başbakana biraz sonra, Talebe Federasyonun- da ga azetecilerin siyasi partiler, sendikalar talebe tem- sılcılerının katıldığı bir toplantımız oldugu nu, orada bu manın direktifi olarak nakledilecek bir demeçleri olup olmadığını sordu. Başbakan "Bu hususta hiç bir endişeye mahal yok- tur ve Yunanistanın Kıbrısa ilhakı katıyen bahis konu- su olamaz. Arkadaşlarımın gözlerinden öperim. Başa- rılar dilerini" dedi. Not ettik. Kapıda toplanan fotoğ- rafçılara pozlar verildi. Veda edildi. Federasyondaki toplantıya Ercüment SEkrem Ta- lu başkanlık ediyordu. Sonradan Yunan gazetelerini Menderese hücum ettiren beyanatı, Hikmet Bil umumi heyete nakletti. Tezahürat, salonun avizelerini' dahi çınlatacak, kadar coşkundu ve bizim komitemizi cemi- yet haline getıren bu beyan, ihtiyar Ercüment Ekremi ağlatmıştı. "Türk arslanının kuyruğuna basılmıştır. Arslan uyanmış artık kükremiştir. Otuz yıldır kulak- larım ilk defa bir mesul adamdan Kıbrıs için teminat almıştır" diyordu. * Hikayenin diğer sayfalarını mı merak ediyorsunuz aziz okuyucular? Onları tahkikatı idare eden âdil hâkimlerimizin vereceği kararlar gösterecektir. 13