DÜNYADAOLUP BİTENLER Hindistan Dönen dolaplar ihayet Hindistan'a yaptıkları zi- N yaretleri sona eren Moskovalı iki ahbap çavuşlar, oradan Afganistan'a yollaııırken çiğneyip geçmek ısteme- miş olacaklar ki Keşmir'e de uğra- mayı ihmal etmediler. Kendılerıne Si- rinigar'da - Keşmir'in başkenti - Hint Hükümeti tarafından muhteşem bir karşılama töreni yaptırılan Bulganin ve Kruçef kardeşler, bu hareketleriy- le, sanki Keşmir'i Hindistan'ın bir e* yaleti olarak kabul ettiklerini göster- mek ve Keşmir'e uğramadan sona e- recek bir Hindistan seyahatinin eksik bir seyahat olacağını anlatmak isti- yorlardı. Nitekim, uçaktan iner in- mez Srinigar'da yaptığı bir konuş- mada, Sovyet Başbakanı Bulgan in, Hindistan'ın bu kuzey bolgesını ziya- - © - © - B © e - © B © o X İA -: < x- z - B B ı sıklık hıssedeceğını açıkça belırtmek- Bu demekti ki, ir meselesinde Hindistan'ın yanında yer almaktadır. Mesele Birleşmiş Milletlerde görüşül- düğü zaman Hindistan'ı destekliye- cektir. Geçen sayılarımızdan birinde ma- hıyetını ve gelışmesını uzun boylu i- iz Keşmir meselesinde, o Rusya, esasen şimdiye kadar da tarafsız kalmış değildi. ı büyük çoğunluğunun müslüman ol- duğu bu eyalet üzerindeki Hint iddi' alarmı tanır bir tavır takmıyor, böy- lece müslümanların hoşnutsuzluğunu uyandırarak, çıkacak iç karışıklıklar- dan kendi emellerinin tahakkuku yo- lunu arıyordu. Gerçekten, bu çalış- malar sonunda, Keşmir'de biç de kü- çümsenemiyecek bir komünist cere- yanı başlamış bulunmaktadır. O ka- dar ki Keşmir Eyaleti hükümet me- kanizmasında yer alanların önemli bir kısmı komünist ekollerden yetiş- miş kimselerdir. Bunlar — Keşmir'in, Bağdat Paktı üyelerinden olan Pa- kistan'a katılmaması için büyük gay- retler sarfetmekte, Hindistan'ın da- vasına yardım eder görünerek aslında Rus emellerine hizmet etmektedirler. İki ahbap çavuşların Keşmir zi- yaretlerinden sonra Rusya'nın bu top- raklar üzerindeki ilgisi bütün açıklı- ğiyle belirmiş bulunuyor. — Liderlerin sözlerinden de anlaşılacağı gibi, Sov- yet Rusya, Keşmir'in Pakistan'a ka- tılması yolunda bir hal tarzını kabul etmiyecektir. Bu sözler Pakistan'da çok şiddetli tepkiler — uyandırmıştır. Pakistan radyosuna göre, kendileri- ne yapılan prenslere lâyık bir ağır- lamaya mukabele etmek isteyen Rus liderleri, hitabet merakları yüzünden, kime ait bulunduğu henüz ihtilaflı o- lan Keşmir'i "Hindistan'ın Kuzey böl- gesi" diye vasıflandırarak bütün bey- nelmilel anlaşmalara aykırı bir be- yanda bulunmuşlardır. Gerçekten, Sovyet liderlerinirı bu konuşmalar sı- rasında ölçüyü kaçırdıkları inkâr e- dilemez bır hakika Kaçırılan — ölçü Ancak, Keşmir'de — yapılan konuş- malar sırasında kaçırılan ölçü sa- dece Pakistanı değil, bütün Bağdat Paktı Devletlerini de yakından ilgi- İki ahbap çavuşlar ve Nehru Tezvir makinesi lendirmektedir. Zira Pakistan Bağdat Paktı üyeleri arasında bulunmakta- dır ve Rus lıderlerı tarafından bir ka- olması gereken bir Devlettir. Bundan başka Bulganin ve Kruçef yaptıkları konuşmalarda bol kesede ihsanla dağıtmakla yetınmıyerek Ba gdat Paktına karşı da şiddetli hücumlara girişmişlerdir. Kuruçef'e göre, Bağ- dat Paktı sabun köpüğünden başka bir şey değildir ve günün birinde, ar- kasında kötü bir hatıra bırakarak ta- rihe karışacaktır Hindistan toprakları üzerinden, bir hafta içinde Bağdat Paktı'na yö- neltilen şiddetli hücumlar bundan da ibaret değildir. Sovyet liderlerinin Hindistanı ziyaret ettikleri aynı Devletin bir diğer ziyaretçiyi de ağırlamakta olduğu zın malümudur. Bu ziyaretçi, Bağdat Paktına girmeyi reddeden Orta Doğu Devletlerinden Suudi Arabistan'ın haşmetlü kralıydı. -Haşmetlâü —Kral, bir nezaket ziyareti olmaktan da ö- teye giden bu seyahati sırasında yap- ya muktedir bir teşkilât değildir ve diğer Arap Devletleri Paktın dışında kaldıkça da olamaz Son haftalarda Hindistan'dan yük- selen seslerden, bu memlekette, Orta Doğu'nun muvazenesini komünistler aleyhine bozan Bağdat Paktına kar- şı şiddetli bir kampanyaya girişildiği anlaşılmaktadır. Buna mukabil Bağ- dat Paktı Devletleri başkentlerinden en ufak bir ses bile çıkmamaktadır. Kaldı ki Keşmir meselesinde güç bir duruma düşürülen Pakistan'ın yardı- mına koşan da olma ysa ki bir üyesine ait olması gereken top- raklar üzerinde bol keseden yapılan ihsanlara bu Pakt üyelerinin kayıtsız kalmamaları gerekirdi. Bağdat Pak- doğru çevirmek durumunda bulunu- orlar. Aksi takdirde, yarın hoşlarına gıtmıyecek bir olup-bitti ile karşılaş- maları işten bile değildir. Batı Almanya, Yuvaya dönüş Ogün, 18 Aralık günü Batı Alman- ya kabinesi toplantı halinde bulu- nuyordu. Bir ara, Başbakan Adena- uer'e kendisini telefondan aradıkları- nı söylediler. Dr. Adenauer telefon konuşmasını bitirip geri döndüğü za- man son günlerde hiç olmadığı ka- dar neşeli görünüyordu. O kadar ki toplantı salonuna girerken bir şarkı bile mırıldanmıştı. Başbakanın ka- bine toplantıları esnasındaki ciddiye- AKİS, 24 ARALIK 1955