ler üzerinde tatbık edılen baskı me- değişiklikler ve daha nice işler bu ta- hammülsüzlüğün bariz delilleridir. Kendi kendimize bunun niçin böy- le olduğunu sorduğumuzda, bize gö- re, alınabılecek iki cevap karşısında kalır — Her şeyin en iyisini ve en dogrusunu "ben bılırım zihniyeti, 2 — Her türlü mânasiyle, partiyi kay- betmek korkusu. Kanaatimizce bizde bunların her ikisi de devam edegel- miştir. şti Yeni iktidarın, iş başına geçtiğin- den itibaren, büyük çapta, halisane duygularla memleketi her bakımdan ve bu arada başlıca iktisaden kalkın- dırm: inde oldugundan kimse şüphe etmemelidir. Fakat ta- kip olunan politikalar isabetli seçil- mediğinden, maalesef, bu netice hâsıl olmamıştır. Hiç değilse propaganda edilmek istenen tarzda bir netice ver- mekten uzak bulunmuştur. İşte bu noktada, yani takip olunan politika- lar bahsinde, iktidar kendisininkinden farklı hiçbir fikir dinlemek ısteme— miş, bunlara itibar göstermemiştir. Hattâ halk üzerinde kendısı aleyhıne. ve Hesapsız Bir Gidişin Sonu endüstriler kurma işine sarfedildi. Diğer taraftan ziraat — sektöründe istihsal masrafları, iş kuvvetlerinin yüksek ücret vaadlerı ile ziraat sa halarından endüstri merkezlerıne göç etmeleri neticesinde, — devamlı suretle yükseldi. Bunun neticesinde ziraatçi müstahsiller alçak bir se- viyede donup kalmış teslim fiyatları ile gittikçe artan istihsal masraf- ları arasında — boğulup — kaldılar. Böylece pek çok hububat yetiştiri- cisi için istihsal, gayrı iktisadi iş haline geldi v yük mikyasta arazı ekılmekten vazgeçıldı eron hüküm bu du! kar- şısında ziraatçi nufu toprakları- nı istimlâkle tehdit zorunda kaldı- ğı zaman, istihsali — arttırmak için yapılan bütün taleplerin bariz bir surette muvaffakıyetsızlıkle netice- lendiği görülmüştü! ünya harbinden evvel bugday ekılen sa- halar beş yıllık ortalama olarak 7,3 milyon hektar iken, bu miktar ge- ıçınde bulunduğumuz milyon hektara düş- müştür. Mamafih, hava şartlarının müsait gittiği yıllarda buğday mah- sulü hatta harp öncesi yıllarınınkin- den bile fazla olmuştur. mu- kabil mısır istihsalinde çok feci bir gerileme görülmüştür. 1935-39 yıl- larında buğday istihsali ortalama 6 milyon ton cıvarında idi. 1954 yılı istihsali ise 7,1 milyon tondu. Fa- kat 1955 yılı ıstıhsalı tahminleri 5 mılyon tonu kafiyen geçmemekte- dir. 1954'den sonraki gerilemenin başlıca iki sebebi kuraklık ve ekim sahalarının tahdit edilmiş olması- dır. Yıllık mısır Istıhsalı 1935-39 yıllarında 8 milyon tonun üstünde bir seyir takip ederken, 1954 de is- tıhsal ancak 4,5 milyon ton kadar- Atılıın yeni adımlar Arjantın gıbı ihracatı hemen he- men asıran ziraf mahsuller- den ıbaret bulunan bir memleketın ekonomısının sıhhat kazanabilmesi ziraatinin ıyıleştırılmesıne baglı olabilir. Kaldı ki bu da dün- yanın geniş stoklara malik olması ve hususiyle rikanın büyük miktarlardaki fazlaları elinden çı- karmak gayretleri yüzünden güç- AKİS, 24 ARALIK 1955 lükler karşısındadır İstihsali, ek- mek yapılan hububattan yem ola- rak kullanılan hububata çevirmenin aha ümit verici bir iş Olacağı, dün- ya konjonktürünün son gelışmeıeri muvacehesinde tavsiyeye şayan bu- lunabilir. Zira son zamanlarda dün- yanın et ihtiyacı gittikçe artmakta (Rusya bile ehemmiyetli bir et it- halatçısı haline gelmiştir), bunun neticesinde yem maddelerıne olan talep yükselmekte sım ayı sonunda (Zati ıhtıyaçlar duşulduk- ten sonra) 1,7 m tonluk bir stok fazlası bulunacağı hesaplan- ıştı. Geçen yıl başlıca buğday alı- cıları İtalya, manya olup bunlardan hemen sonra, hayli hay- ret verici bir şey olmak üzere, Po- lonya ve daha sonra da İngiltere, Hollanda ve Belçika geliyordu. Ge- çen yıl Çekoslavakya da Arjantin- den buğday almak zorunda kalmış- tı Bütün bunlardan sonra şu neti- ceye varmak zaru r şey oluyor: hububat fiyatları serbest bırakıl- malı, bu suretle müstahsillere, ken- dileri için en yüksek hasıla (kâr) vadeden veya mahsüllerin ekimine girişmek için lüzumlu cazibe temin olunmalıdır. Fakat şu da var W, fi- yat kontrollerinin tamamen kaldı- rılması pek fazla zaman kaybına sebep olabilir.. Mamafih hükümet, mısır teslim fiyatını (100 Köğ. için) 45 peso'dan 55 e, ayçıçeg tohumlar fiyatını 80 den 100 e çıkarmak su- retiyle bu istikamette bir adım at- mış bulunmaktadır. Döviz faciası Peron rejimi altında — Arjantinde döviz polıtıkası sahasında enf- lasyonun hâ dıge pek çok memlekette de tatbık edi- len çok yönlü bir kambiyo rayici sistemi mevcut bulunmuştur. 15 Pe- so as 1 dolar ana rayicinin yanında bir seri diğer kurlar ve nihayet 27- 80 peso as 1 dolar karaborsa rayici hüküm sürmüştür. Yeni hükümet 18 peso as 1 dolar üzerinden bir de- valüasyona gitmiştir ki, şimdi en mühim ihraç metaları bu kur üze- rinden muameleye tabı tutulmakta- materyalı ithalatının üzerinden mu- İKTİSADİ VE MALİ SAHADA tesirler yaratması korkusuyla, bunla- rın münakaşasını elinden geldiği ka- dar önlemiştir. Liderin yaptıklarına âdeta kudsiyet izafe edilip, girişilen birkaç işe © ki onlar da ne derece bo- zuk düzen yürümektedir, meydanda- dir - "vatanı iktisaden fethetmek" gibi tumturaklı isimler takılmıştır. Ortadaki işler, lider yaptığı için, bu derece kudsiyet kazanıp, dokunulmaz- hk zırhı altında görülmeye başlanın- ca, yapılan her türlü tenkidin taham- mülsüzlükle karşılanması artık o ka- dar acaip görünmiyecektir. amele görmesine müsaade edilen bir serbest piyasa kuru mevcuttur. Amerikan çevreleri bu tesbitin kati derecede muessır olabileceği husu- sunda izhar etmektedirler. Halbukı Buenos Aires'te şu sıralar, dana kuvvetti — bir devalüasyonun çok daha büyük fiyat yükselmeleri- ne sebep olacağı ve bunun da çalış- ma sahasında girişilecek radikalizm akım n vaziyeti büyük güçlükler karşısında bırakacağı ka- naati hâkimdir. Siyasi istikrarın mevcut olmayışı, bu hus dan mevkiini terke zorlaması hadi- sesiyle kendini gostermıştır - dovız kurlarının gelişmesi üzerin gay müsait tesirler icra etmektedır Bu şartların tesiri altında geçenlerde doların karaborsa fiyatı hatta 33 peso'yu aşmıştır. Bütün tezahürler para sisteminde sür'atli bir iyileş- yi beklemenin imkânsız bir şey oldugunu gostermektedır Böyle şey ancak ve ayni zamanda en ıyı bir şekilde zahmetli ve sayısız sürtünmeler altında icra olunabile- bır projenin neticesi olabilir. on hükümetinin yıkılışı ıle bırlıkte dıktatorun sevgili iktisa- di projelerin iri de tarih oldu: Sal Nıcolas cıvarında bir "Arjantın Ruhr'u" yaratmak! Kömi e de- mir çok uzak mesafelerden getırtıl- mek gerekeceği için planlanan tesis- lerde elde edilecek demir, mütehas- sısların hesaplarıyla da anlaşılmış olduğu gibi, diğer g erika memleketlennde mevcut bulunan yüksek fırın ve çelik tesislerinin iç birinde görülmeyen bir yüksek- likte istihsal masraflarına sebep o- lacaktı. Diktatörlük devrinde, bu, tamamen gayri ıktısadı, sadece Bü- yük adam olmak Hırsından, kaynak alınarak dıkte ettırılen planlar yü- Zzün! jantin ekonomisi için çok ümit verici bir sahanın - Petrol is- tihsalinin gelıştırılmesı - işlenmesi ihmal edilmiştir. Kontrolsüz ve hesapsız bir gidi- şin bır memlekete nelere sebep ola- bileceğini göstermek için yukardaki tabloya daha başka deliller ilâve et- mek imkânsız değ ldı Fakat bu kadarı da kâfi degı