22 Ekim 1955 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 29

22 Ekim 1955 tarihli Akis Dergisi Sayfa 29
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

RADYO Ankara yenilik olan eskilikler Yeni kış programını ihtiva eden İiste radyonun başspikerlerinin önüne ko- nulduğu zaman başspiker gülmekten ken- disini alamadı. İstanbul ve batta İzmir radyoları yeni mevsime girerken, geniş hazırlıklar yapmışlar, memleketin ölçü- lerini dikkate alarak, dinleyicinin istedir ği - hususi ve büyük - programlar hazır- lamışlardı. Bir baltaya neşeli saatler ilâ- ve eden bu programların tatbikatına gi- rişilmiş, dinleyicinin bu yeni programla- ra rağbet gösterdiği anlaşılmıştı. İstanbul ve İzmir bütün yaz. boyutça hazırlıklar yaparken, Ankara rahat bâr uykuya dal- mıştı. Mensupları seyahatlerine çıkıyordu. Ankara radyosunun kış prog- hazırlamak için bi n program 1nhısar ettirildi. Ve ldu 1 için faaliyet bir neti- cesi şunlar o Ankara radyosuna bir' kaç yenilik - sadece adı yeni - getirilmişti. Bunlardan birincisi pazartesi sabahları saat 8.15 de ken açanlar, radyo idaresinin yenilik adı ile dinleyiciye sunduğu Haftanın Maga- zini isimli programda farelerin yaşayışla- rı ile haşaratın zararlarını dinlediler. Bu. ahın erken' saatinde verilen çok faydalı fareli ve haşaratlı malümattan sonra, ölümden, neticelerinden ve vera- setten bahseden sözler işitildi. Bu yenilik on beş dakika devam etti ve pazartesi sabahı bu programı dinlemek felâketine uğrayanlar, kahvaltıdan, öğle yemeğinden kendilerini mahrum bıraktılar. Çünkü, bir radyo idaresinin bir insanın sabahın erken saatinde farelerden ve haşarattan bahseden sözleri dinlemesine imkân bu- lanımıyacaguu bilmesi lâzım gelirdi. Üste- «Haftanın Magazini» olan ajans haberlerinin bir kaç g' H e adeta haşarat fenni bazı rilmişti. Bu magazin değil, ile mücadele için tıbbi ve 22 EKİM 1955 AKİS, ilâçlar imâl eden bir lâboratuvarın rek- lâm servisi idi. Mide ve kafa bulandırı- ordu. Fakat, dinleyici yenilikleri takip et- alamazdı. Spikerler bu kış halkın dinleyeceği — yenilikleri birer birer anons ediyorlardı. Bunların başın- da geçen sene 'Naci Serez'in hazırladığı e her geçen hafta iyiye değil, kötüye doğru gittiği malüm olan <«Musiki, Hi- kâye ve Şiir» programı geliyordu. Fakat programın tertipcileri muhakkak ki çok zekiydi. Her cumartesi günü verılen bu programda hakikaten bir mışlardı: bu sene programı Hikâye» adı altında dinleyecektik. Fakat denılemezdı ki, Naci Serez bir yapmamıştır. — Yapmıştı. Hikâye ve Şiir,4 İki parçaya ayırmış, bir de «Şiir Saati» ihdas etmiş- ti. Hale göre, gelmiş geçmiş bütün şa- irlerimiz, Yunus Emre'den bu yana, mu- mekten kendini ayyen bir saatte dinleyiciye bir fon mu- sikisi ile verilecekti. Doğrusu buluş ha- rikulade idi. Yunus Emre'den bu yana o kadar bol şair vardı ki, radyo idaresi her za- man karşısına dikilen "malümatsız kal- mak» sıkıntısını kolaylıkla karşılıyordu, Çünkü, radyo her zaman bir takım işle- re girişmişti. Bir hafta, iki hafta, hattâ denilebilir ki, bir ay muayyen ölçüde bir haz ile hareket edilmişti. Fakat son- radan, dağarcıktaki malümat, yenilik ye hareket bitmişti. Uzun zaman hazırlığı yapılmıyan her işte olduğu gibi tekrar- lar başlamıştı. Eskiler biribirini karışık bir mizansen içinde konuluyor ve bu programlar böylece devam edi- yordu. Yahut ta, artık modası espirilere, mahalle bazı sanatkârlar programlara getiriliyor, teşvik ediliyordu. Bu bak ati,, ismi altında ortaya çıkarılan prog- ram sıkıntısız Naci Serez'i bir sene ida- Bu saatte Fuzuili'ler, Ba- Maazallah! O karışık üsluplu ve şimdi radyoyu din- leyen ekseriyetin pek anlıyamıyacağı şi- ir teranesi.. Bunlara edebiyat sahasında, şiir sahasında paydos çekileli, çok ama Yapılan etldlar -,t'iıfılanıkı.u, Ödalarında gitiğini. Na Her çeşit ve büyüklükte GENERAL ELECTRIC ampüllerini on yakın ÖsE baylindan temen edahilirsine pek çok zaman oldu. Artık bu şiirler ve sadece mekteplerde, "eskiden denilebilmek irin gos— miyeceğini kestirmek için Yunus Emre'- bu yana tertip edilen programın nihayete doğru gelmesini beklemek lâ- zım gelmez. İlân edilen yeniliklerden birisi de ge- ne Naci Serez'e aittir. Eski adı ile bu program, haftalarca "Musiki, Skeç ve Tiyatro" olarak dinlenmişti. Naci Se- rez gene bir yenilik yapmış, bu progra- mın ismini "Stüdyo 1"e çevirmiş ve ge-. ne pazar akşamları 20.30 da bu progra- mın arkasından «Haftanın — Bulmacası» sene dinlediğimiz bu programlarda orta Bu te- kurtulmuş değildir. mın arkasından "haftanın tertip edilecektir ki, bu bulmacanın ha- kikaten radyo için içinden çıkılmaz bir bulmaca olduğunu söylemekte kimsenin hatası olamaz. Bunların yanında bir kaç ilâve pro- gram daha vardır. Perşembe günleri sa- bah 8.15 de mikrofona konulacak “"fay- dalı —mevzular" programı bunların en mühini teşkil ediyor. Bu yenilikten adyo idarecileri çok memnun ve müte- hassıstırlar. Çünkü., bu programda "kalp h temin edilir, ihtiyarlığın ünak çilmiş vecizeler de dinlenecektir. Yenilikler başında Erdoğan Çaplı'- nın geçen seneki "daldandala"sının bir hüviyeti içinde — dinleyicilere vermesi-gelmektedir. Bir gazetenin ser- bestisini kazanmak istiyen programda geçen seneki gürültülerden başka birkaç haftadır bir başka tarz bulunamamıştır. Yalnız, gazetelerin “kayıp" ilânları ile bazı espirili hareketlere girişilmek nilmiştir. Bir sanatkârın kaybolduğu ze- habı uyandırılmış, "daldandala,' da spi- ker bu tarz bir ilân yapmış ve o sanat- kâr ayni anda -ne hikmet ise- "ben bu- radayım" avezeleri ile — mikrofona gel- miştir. Sonra akordivon refaketinde "İs- tanbul tramvayları, veyahutta başka bir parça! B Radyonun getirdiği yenilikler işte bunlardır. KULLANDIĞINIZ IŞIK KÂFİ Mi? büyük bir ekserlyetin endirekt Kaf ışık hulunmadığını göstüriyor Endirekt elektrik tenviratınızda daha büyük ampul kultan- diğmiz takdirde bunün gözlerinize ne büyük fayda temin Madar rahat ya kölüy gördüğünüzü okuduğunuzu bizzat müşahada edacekslniz 29

Bu sayıdan diğer sayfalar: