onların kanları alınır, serumu ayrılır. Bu serum, şırınga edilen mikroplara kar- şı hayvanın vücudunda uyanan savunma maddelerini havidir. Baran da erişkin bir müddet sonra kanlan alınır, serum- ları ayrılır ve bu serum o hastalığı şifa- landırmak ıçın başka hastalarda kullanı- ır. Bir de nükeha serumu vardır. Mese- lâ boğmaca, geçirmiş bir kimsenin kanın- da boğmacaya karşı antikorlar yani sa- vunma vasıtaları artmıştır. Bu nekahet- ti kimsenin serumu alınarak başka boğ- macalılara şırınga edilirse veya boğmaca- ya yakalanması muhtemel çocuklara zerk edilirse onları bir müddet için hastalık- tan korur veya mevcut hastalığın hafif geçmesini sağlar. Bu şekildeki bir bağış- lığa pasif muafiyet, diyoruz. Bunun değe- ri daha. az ve koruma süresi daha kısa- dır. Tedaviye gelince, bunun için bir çok ilâçlara müracaat edilebilir. Bu mak- sad için bir çok vitaminler kullanılmış- tır. Başta C vitamini gelir. Fakat boğma- cada vücuda bir vitamin karansı teshit edilememiştir. n iyi tedavi çareleri arasında muh- telif antibiyottikler vardır. Bunlardan ter- peniccilline kullanılabilir. Bunların tüp i- çinde (in vitro) boğmaca mikrobuna te- sirleri mükemmeldir. Fakat vücuddaki te- sirleri o kadar parlak değildir. Bununla beraber vakaların O 60 ma iyilik sağ- larlar. O 20 sinde hafif tesir gösterirler. 2 20 sinde ise bir faydaları olmaz. Bu ilâçların boğmacanın sebep olduğu za- türrie ve bronkapnömenin — tedavisinde- ki hayırlı yardımları ise pek önemlidir. Antibiyötiklerin tedavi "alanına çıkma- larıyla boğmaca tedavisinde büyük iler- lemeler kaydedildiği muhakkaktır. Anti- biyotiklerin kabil olduğu kadar erken, vücudda önemli ihtilâflar ve bı]hassa andotoksinlere bağlı beyin arızaları an- sefalopatiler ortaya çıkmadan tatbiki lâ- zımdır. Antibiyotikleri bir yandan da dikkatli kullanmak gerektir. Aşırı dere- cede yuksek dozlar, ihtiyatsız ve vücu ağırlığına göre hesaplanmamış miktarlar, hastalığın şiddetli devresinde vücudda mevcud olan fazla miktarda basili bir hamlede tahrip ederek bunların bedenin- deki Aandotoksinlerin büyük miktarda serbest kalmasına ve korkunç zehirlenme belirttilerile sinir sistemi ihtiyâtlarının or- taya çıkmasına sebep olur. Antibiyotik- leri kullanırken B gurubu vitaminlerin verilmesini de ihmal etmemelidir. Aksi halde Barsak florasından serbest kalan bazı mantarlar hastalık doğuracak şekil- de büyük bir inkişafa mazhar olurlar. Boğmaca öksürüğünün dindirilmesi yo- lunda müracaat edilecek müsekkin ilâç- lardan bahsetmek istemiyoruz. Bu tama- men bir İhtisas isidir. Hastayı uçağa bindirmek, yüksek taz- vik odalarına kovmak — gibi tedbirlerin de nihayet paliavatif metodlar olduğunu hatırlatalım. ; 28 Dr. E. E. BELEDİYECİLİK Ankara Yeni zamlar Ankara — Valisi Cemal Göktan, Beledi- ye Meclisinin toplandığı salona gir- diği zaman azaların hemen hepsinin ken- disini dikkatle tetkik ettiklerini hissetti. ugüne kadar muhtelif vilâyetlerde va- lilik yapmıştı. En son makamı, Ankara gibi) bir vilâyetin valilik makamı idi. Fakat Ankara'ya, valilik sıfatının yanın- da bir de Ankara Beledıye Reis Vekilliği ek vazifesini alarak g. ti. 1950 den bu yana Ankara Beledıye Meclisi azaları iki kuvvetli reis görmüş- lerdi. Atıf Benderlıoglu ve daha sonra Kemal .. Benderlioğlu mı]letve— kili olmıuş, teşrıı hayata girmişti. Aygün ise, Ankara Valisi olunca, De- mokrat Parti Genel Başkanının hızıpleş— melerin önüne geçmek için buldugu bir çâreye boyun zamanda belediye Treis vekılhgı vazifesini — ifaya başlamıştı. Bilhassa Kemal Aygün'ün bu şehre hizmet etmediğini söylemek en azından hâdiseleri inkâr etmek olurdu. Kemal Aygün şehre yeni bir çehre vermek iste- miş, birçok yerlere mektepler yapmış, bir çok yollan düzeltmiş, hattâ şehre bir türlü yerleştirilmiyen, Nevzat Tandoğan- dan beri büsbütün kaybolan murakabeyi bu şehre getirmek için çabalamıştı. Fa- kat demokrat azalar - için o kadar nel Müdürlüğü vazifesine gönderilmişti. Yeni valinin, ayni zamanda beledi- ye reis vekilliği yapması normaldi. Fa- kat demokrat azalar için pek o kadar arzulanacak bırşey değildi. Çünkü, Cemal Göktan belki iyi bir vali idi, fakat bu- güne kadar gelmiş geçmiş faalıyetlerın— de asla ve asla bir belediyecilik» Kemal Aygün gibi sebepler, bularak işleri yürütmeye çalışan bir beledive reisinden sonra — belediye meclisi üzerinde iyi tesirler yapmayı güç- leştiriyordu Nitekim, ilk belediye meclisi toplan- tısına Cemal Göktan hiç bir konuşma yapmadan girdi Hemen celseyi açtı, ne yeni gelişinin sebebini, ne de yapılacak islerde beraber çalışmanın heyecanını söylemedi Yeni Vali, Belediye Meclisine şeh- rin 1956 bütçesini getiriyordu. Bir takım kuru harfler, rakkamlar her defasında olduğu gibi azaların önünde idi. Fakat azalar herzaman bir evvelki seneye nis- betle belediye bütçesinde yapılacak bü- yük bir değişikliğin ihzari konuşmaları- na alışmışlardı. Bu defa böyle bir şey yapılmamıştı. Demek ki, yeni bütçede mühim bir değişiklik, mühim bir rakam tadilâtı görülmiyecekti. Fakat bazı aza- lar meraklı idiler. O şehir meclısı azasının — gözlerinin açılmasındaki sebep bir şehirli olarak, her vatandaş gıbı onun da her İki avda bir elektrik, havagazı ve su parası ver- mesiydi. Şimdi, önünde duran rakkamla- ra göre, her iki ayda bir verdiği bu para bir misli çoğalıyorı eni Valinin ve Beledıye Reisinin ilk işi su, elektrik ve havagazına zam yap- mak olmuştu. Yeni bütçe otobüslere de bir zam getiriyordu. Valinin teklifine gö- re, metreküpüne 13, havagazının metrekupune 4, elektriğin kilovatına 4, 0- tobüslerde bilet ücretlerine de 5 er ruş zam yapılacı Seçimlerin de aref Meclis azaları ayaga kalktılar ve der- hal bu butçenın değiştirilmesini is- tediler. Hem vatandaş, hem de partili olarak heyecanlı idiler. Çünkü bu şehrin halkı esasen kesilen elektriklerden ve ak- mayan sulardan mustaripti. Bütün bir yaz mevsimi şehrin muhtelif yerleri to- suz kalmış, fakat yeni su tesisleri yapılı- yor lâfları ile halka gayret Verılmıştı Ancak görülmüştü ki bu halkın üzerinde mühim bir tesir icra etmiyor ve halk gene de belediyenin iyi çalışmadığına inanıyordu. Elektriklerin durumu ise bir perişanlık manzarası gösteriyordu. An- kara, Çatalağzı ve Sarıyar elektrik san- trallerinin bir önce inşasının ta- mamlanması bekliyordu. Bek- liyordu ki, na bırakılıyor tam Belediye Meclisi se- çimlerinin arefesinde vatandaşın karşı- sına Demokrat Belediye bir çok madde- lere zam talebi ile çıkıyorı Tahminlere ve hesaplara göre, Ça- talağzı üç ay sonra Ankara'ya elektrik verebilecekti. Bu üç ay içinde belediye bir kazanç temin etmek yoluna gidiyor- du. Sonra belki de fiyatlarda indirme yanılacaktı. Ancak vatandasın bu üç ay- lık devre içinde kesesinden çıkardığı pa- raların hasreti unutulmayacaktı. Belediye Meclisi üyeleri bu miktar- lar karsısında itiraz ettiler. Fakat itiraz- larını karşılıyan olmadı. Vali Cemal Göktan. hazırlanan bütçeyi aynen mec- lise getırmıştı Bir defa tetkik edin me- selen ruhuna inmemişti. Halbuki, meclıs azalan şimdi gayet iyi hatırlıyor- lardı ki. geçen sene de bu idareler zam talebinde bulunmuşlardı. Kemal Aygün bu zam taleplerini Meclise getirmem MU. imdi mücadele tamamlanma değil- dir. Belediye Meclisi uyelen bekalarını emin ve bu zamların önüne geçmek için mücadele halindedirler.. Tahmin edilen dur ki değilse belediye seçimlerinin bitişine kadar yeni bir zam getirilmiye- cektir. Yeni valiyi bu meselede ikna et- mek kin Demokrat Partinin, kudretli e- lemanlrınnı seferber edeceğinden kimse- nin endişesi olmasın, fakat bu demek degıldır kı elektrık havagazı su ve oto- - bazılarının düşündükleri gibi yapmanın da bir zamanı vardır AKİS, 22 EKİM 1955