22 Ekim 1955 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 26

22 Ekim 1955 tarihli Akis Dergisi Sayfa 26
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

KİTAPLAR ROĞLU (Şiirler) Yazan: İlhlan BERK (Seçilmiş Hikâyeler Dergisi kitapları Şiir Özel baskılarının ikinci kitabı, 64 sayfa, 10 on yıllarda şiirimizdeki kısırlığın kimsenin gözünden kaçm nıyoruz. İyi şiir, güçlü okuyunc şoyle insan şiir, he hemen yazılmıy kadar kıt Veya gerçekten ıyı şiir O ka- ar az yazılıyor ki, Harda yayın- lanan kitapları, dergılerı dıdık didik ta- radığımız halde, elimizde kalanlar pek mut verici olmuyor. Hele destan, hele destan tarzı... Yazılmıyor mu? di- yeceksiniz. Yoook! Öyle bir şey dediğimiz yok. Destan adı altında neler karalaııımı- yor ki... Ama gel gelelim gerçek de yok. Zaten edebıyatımız destan yönlü d en hayli t ir . Bütün edebiyat tarihimizi tarayın, gerçek destana ulaşabilmiş, tek şairi zor bulursunuz sı yok işte. Bası Ondan sonra çi bilirsiniz belki iri iri sında ü ü yazmayı iş sandılar. Sonuç sıfıra sıfır el- ol de sıfır satırların yazarı da amma ka- Bilaki güne kadar şiirin yeni lamalarını umutla seyretmiş, ondan he büyük bi uyucudan başka' bir şey değil Hâlâ da u , hâ- umutl lâ da büyük şiirler yazılabileceğine ina- nıyor ve beklıyor. Zaten şu yazısında söz konusu e kita bu udunu destekleyen bır ornekten başka bır şey de- ğgil. İlhan Benk, yıllar yılı şıırın çılesını çekmiş bir şair. He r konuya el atmış, şiirin denemiş. âh mış, kâh yenilmiş. Bu güne azdıklarının butunu üstünde uzun uzun durulabilir. Derinlemesine incelemelere girilebilir.. Ama bu iş burada bizim ko- numuz dışında kalıyor. Bit burada onun, yalnızca son yayınladığı «Köroğlu» adlı destan denemesini tanıtmak istiyoruz. Destan, «Bir rüzgâr ilk bakışta bel- li — Gökyüzünü çocukları büyülttmüş — Denizle kuşlarla evlekle var — Dünyaya aşk diye hürlük diye En yavuz gerçek tohumlar rüzgâr yosunlar başlıyor. İlhan rıyor. Hemen he bütün cinslerini miş — Bir mısralarıyla Bir bulaşıcı hastalıktan kaçar gibi ya- bancı köklü kelımelerden kaçınmış. İyi de etmiş. Her şeyden önce, duru dille de şiir yazılabileceğini de göstermiş. Desta- nının, ilk başarılı yönü bu. Sonra destan .söylemedeki ustalığı göze çarpıyor. Ya- zacağı konuyu iyice kavramış, oturmuş bu işin detaylarını ıncelemış Nefesinin nerde kesılebıleceğını hesaplamış. Des- tanı birer ikişer mısralık anonslarla böl- 26 destanın içine etmiş. uyu- müş, o da yetmeyince düz yazıyı sokmuş. İyi de cu, kitabı eline alıp da aşından sonu- kadar rahatça, ılgısı dağılmadan, a- kıcılık kaybol adan okuyabiliyor. İlhan Berk konuyu da iyi sıralamış. Destana, Bolu dağlarında esen hür rüzgârla gir- ların başında Bolu Beyinin zulmünden şikâyetçi. Dağ- lar, ovalar, ırmaklar, göller ormanlar ve fakir Anadolu insanı Bolu Beyinden şi- kâyetçi. epsı kendince çalışıyor. Alın teri, insan gücü, aşk, kardeşlik duygu- su hepsi ışıl ışıl bir dünya için çalışıyor. aman vermiyor. çalışmalar bütün çırpınm alar onun için. Ne bulursa alıp götürüyor. Köroğlu bu ellerin çocuğu, hu ovalarda doğmuş, bu , İlhan Berk Destan şairi dağlarda büyümüş. Bu Zzulmü görmüş. Şairin ağzından dinleyelim daha iyi: «Dağlarda bir kendirini — Bolu Beyinden kaçırmış insanlara rastlardı — Fukaralara rastlardı Kimi konuş- muşsa - Kimi dinlemişse - Karanlığı seve- ni gormemıştı » Köroğlu susuyor,ve dü- u. Köroğlu, dünyaya niçin gelmiştik bilirdi «Dünyada nice şeyler çürür atılır — Nice şeylerin miyadı do- lardı — Ama dünya, dünya hiç bir şeye değişilmiyecek kadar güzeldi — Sımkısı sarılmak lâzımdı — Bunu bilen yaşar- dı Çarn ıibel bunuün için yaşayacaktı.» Hürriyete susayan halk, Köroğlu'nun etrafında toplanmış. Bo Beyine kıyam ediyor. Evliya Çelebi Çamlıbel den geç- te. da inandığını söylüyor «Bu dünyada en güzel şeyler bu gök yüzü, bu sular, bu topraklar değil mi sizce — D ğil işte. — Bu dünyada en güzel şey — Zulüm üstüne seferdi.» Destanın en güç- oluklu parçalarından binisi bu- ekler, asılı saz, gül söylerler. h bu ovayı — Sonra kı vaz esir edilmiştir. Çı dalı bir ağızdan yaslarını arada yaslı su: saba Elinden tutup büyütmek işi — Benimdi. — Her sabah yaşamayı — Dalla doğru daha güzel yapmak — Bu dünyada en güzel işimdi» diye dert yanar. Dağlar, ovalar ve insanlar birleşmiş o stüne yürürler. İlk, Köroğlu'nun sesi 'duyulur. «Köroğlu'nun sesi ilk — Vur, rkasından gelen ova, su, di — Vurduk.» yedi ilde Pa- orman, da ğ — Vur, de Dövüş amansız olmuştur, dişahın Köroğlu'nun katli için fermanı vardır. Köroğlu Sivas üzerin çı- kar. yerde z lmu aramaktadır Zul- ü tedir. Bir çarpış vurulur. Destan Köroğlu'nun zaferi, Ay- vaz'ın ölüm üzüntüsü arası şu söz- lerle sona ere «Zulm her türlüsü — KÖKÜ kardeşler — Hiçbiri — İnsana re değil.» a gö- er, mısraların da yardımından faydalanarak özetlemeğe çalıştığımız des- , işleniş olarak, söyleniş la ak ve yer yer güçlü şiir olarak son yılların bu tarzda en güçlü eserlerinden biri. Ayrıca Şair Ilhan Berk'in de iyi eseri. Şiir dünyamızın gidişi hakkındakı karamsarlığımıza ışık tutan bir destan, Köroğlu destanı. — İ. S. TERCÜMELER VE FIKRALAR MEVLÂNA * HAYYAM VE ESERLERİ (Yazan: Emekli Öğretmen İbrahim Aczi Kendi. Konya 1955 Ülkü Basımevi. 40 Sayfa, fiyatı 100 kuruş.) Yazarın, 70 yılını dolduran hatırala- riyle ilgili «Hayal Bahçesi», «Mevlâ- na ve Ruh-i Mesnevi» adlı eserlerinden sonra 3 yıl içinde yayınladığı üçüncü kir tabıdır... Içk ağın bu yüzüne yapıştırıl- mış olan 3 beyitle kıtabın kalitesine dik- kat çekiliyor: Kitap küçüktür, süslü de- ğildir. Fakat lâftan uzaktır ve hakikatla doludur. Kitabın birinci kısmında, yanlış ka- naatlere yol açan, okuy ayrette mas ediliyor. Muhtelif rubailerle, şimdi- ye kadar yapılm ş olan aykırı tercümele- ri nakledip izah edilerek doğru olan karşılıkları verılıyor. kinci kısımda, Mevlâna'dan pil- mış olan manzum mesnevi tercümelerin- müellifin değiş uhu tercüme ve şerh erin satırlı rinde durulu. Mevlâna'dan da parçalar nakled lerek bun ara muhtelif ütercim ve şarihlerin tercümeleri ilâve edilip tenkitleri yapıldıktan sonra, yazar tarafından Türkçeye çevrilmiş olan doğ- ru karşılıkları veriliyor. Kitabın satış yeri: Postane Ardı No. 23, İbrahim Aczi Kendi, Konya. EKİM AKİS, 22 1955

Bu sayıdan diğer sayfalar: