DÜNYADA OLUP BİTENLER evvelâ adamakıllı ler. Almanyanın sılahlandırılması bir vakıa haline gelmeliydi. Ondan sonra Ruslarla oturulup konuşulabılırdı. Senatör George ise her ş y ledil- diği takdirde zaten bir kuvvetlenmeliydi- kurulmasına razı olmalı, aynı işi Ko- rede de yapmalı ve iyi niyetlerini gös- termelıydıle he Bunlar yapılmadan Dörtlü konferansın mânası bulun- mazdı. Öyle anlaşılıyor ki Başkan Eisen- hower iki tezin ortasındadır. Elbet- te ki her şey halledıldıkten sonra bir Dörtlü konferansa lüzum almaz Ama Ruslar bazı iyi niyet gösterile- ri yapmadan kendılerıyle bir masa başına otur! ayda yoktur. İşte dört dışışlerı bakanımn bir ha- zırlık toplantısı yapmaları teklifi bu üncenin mahsulüdür. konferansının zabıtlarının a bazı tâvizlerin ölçüsünü kaçırırken çok dikkatli o0- lacaklardır. Bunun, küçük devletler için bir emniyet amılı teşkil edeceği- ne şüphe yoktur. Hakikaten tecrübe gostermıştır ki Büyük konferansların Almanya da silâhlandırıldıktan — sonra batılıların Ruslara ne teklıf edecekleri merak edilmeğe Her halde kendilerine Boğazlar- dan dem vurmamalarını ve denizdeki balığın pazarlığına kalkışmamalarını hararetle tavsiye ederiz. Rusya İsveçe kur Londra'dan — Stokholme hareket e- de temsil etmektedir. Gromyko ıilmadan Pr gazetesinin husust muhabirine de etmekte olan Silâhsızlanma konferan- rmi toplantıyı kendı propagandasına alet etmişti. Rusyanın konferanstan bek- lediği gayenin propaganda olduğu ve ciddi bir niyete sahip bulunmadığı böylece bir defa daha ortaya çıkı- yordu. İfşaat Silâhsızlanma konferansı çevrelerinde derin akisler uyandırdı 16 Gromyko Zoraki geveze ve derhal yeni bur celse aktedilerek bu hareket takbıh olundu. Fakat atı alan Üsküdar denizini geçmı M Gromyko İsveçi yoksa oraya tayin edılmış değildi. Rusya niçin bu en kıymetli diplo- matını Stokholme göndermişti? Ge- len haberler bu seyahatin Almanya- nın — silahlandırılması — hadisesiyle ilgili olduğun göstermektedir. Hakıkaten İsv manyanın Bal- tık — deni ınde iden i mu- vazene unsuru bu denizdeki Rus hâkimiyetini önle- mesini hararetle arzu etmektedir. Bu sebeple Almanyanın silâhlandırılma- bir değişiklik yapacak ve Batılılara kayacak mıdır T Gromyko'nun buna mani olmaya çalıştığı anlaşılmakta- dır. Londradaki Rus Büyükelçisinin Stokholme gidişinden evvel Moskova- Büyükelçisinin de Mare- şal Bulganin tarafından kabul edil- mesi son derece manidardır. Büyük- elçi, yeni Rus Devlet başkanının ka- bul ettiği ilk yabancı temsilci olmuş- tur. Gerçi Büyükelçi Rolf Sohlman, Moskovadaki kordiplomatiğin duaye- nidir. Ama ne de olsa Gromyko'nun ziyaretine tekaddüm eden günlerde böyle bir kabul gözden kaçmamıştır. Rusyanın, Paris andlaşmalarının tasdiki üzerine kendi kendine bir ta- kım tedbirlere başvurduğu gözden kaçmamaktadır. Bu tedbirlerin ba- şında komşularına karşı takındığı dostane tavır gelmektedir. Kurt, bır hayli zamandır kuzu postuna bü müştür. Türkiyeye yaptığı teklıfler de İsveçe yaptığı kurun bir başka şeklidir. in, Ankaradan yüz bulamamıştır. Çimdi şansını bir defa da, ruhen batılı olmakla beraber paktlara katılmayan Stoki kte masındakı ısabetı gayet iyi göster- İngiltere Kurtarıcı rey hafta içinde çarşamba günü, ada Trans kanlık makamında bir kadın olan Dr. Edith Summerskıll ardı. hukumetın eski Sağlık Ba- urin Bevan'ın suçu par- ti dısıplınıne uymamak ve lider Att- lee'nin selâhiyetlerini münakaşa et- mekti b n'ın gazetelere ver- dıgı beyanat, soyledıgı nutuk ve Kamarasındaki — müdahaleleri İşçı Partısını muşkul mevkide bırakı- yordu. Sol cenah lıderıne akat bu, parti- den ihraç mânası taşımıy Sendikaların - teklifi Eğer — ortada başka bir teklif bulun- masaydı gurubun Mr. Bevan hak- kındaki kararı Genel İdare Kurulun- da bahis mevzuu edilmez, daha doğ- rusu tartışma konusu olmaz, sadece hadisenin kaydıyla iktifa edilirdi. Fa- kat Kurulun sendika mümessili aza- ları sol cenah liderinin yalnız Mec- lis gurubundan değil, partiden de ih- racım istemişler, bu maksatla bır de takrıı' vermışlerdı Bu bakı sele enine boyuna muzakere edıle- cekti. Toplantı heyecanlı bir hava için- de cereyan etti. Konferans salonunun dibinde bulunan ve müteveffa sosya- list liderler Ernest Bevin ile Keir Hardie'ye ait olan İki heykel de s van dinlenmeli miydi, mi? Simdi dılmelerı istenilen kimseler Genel i- AKİS, 2 NİSAN 1955