tek cümleyle ifade ediliyordu : Eğer arazi vergisi arttırılırsa, 1958 seçimle- rinde iktidar oludan rey bekle- memeliydi. O zaman mebuslar, tasa- rıya karşı var kuvvetlerile harekete geçtiler. Teşkilat böyle istiyordu. Bu arzuya karşı koymanın imkanı yoktu. Mebusların gayreti T asarı bır karma komısyona havale mebuslar cansi perane mücadele edıyorlar, tasarının tadilini de değil, reddını istiyorlardı. olmak- b lerini açıkç kanunlaşırsa kendilerine artık rey vermeyeceğinden endişe et- tıklerını soyleyemıyorlardı Mamafih "ilmi izah" etiketi altmda — içlerinden bir Meclisten böyle bir kanun çıktığı takdirde seçim bölgesine gide- meyeceğini, zira seçmenlerinin kendi- sine hangi yüzle geldiğini soracaklarını bildirdi. —Müzakereler gazetelere de aksettiğinden, teklifin — aleyhinde bu- lunmanın seçim kampanyası bakımın- dan da faydası vardı. Mebuslar secim bölgelerine gittiklerinde "tasarıya kar- şı miicadelemiz epeyce şiddetli oldu ama, işte elhamdulillah muvaffak ol- duk, kanunlaşmasını dinledik" diyebi- leceklerdi. Bunun ise, ise yarayacağın- dan hiç şüphe yoktu. tasarının vergi adaletine uğ u sebebin daha çok para getiriyordu ama mem- leketin muhtelıf bölgelerinde aynı değildi. Bazı yerlerde köylü ve çiftçi rahattı, işleri iyi gidiyordu, bazı yerlerde ise borç içindeydi ve Banka- a olan borcunun geriye bırakılmasını istiyordu. Şimdi, durum bu iken arazi vergisinin tam uz sli birden art- bazı yerlerde vaziyetin iyi oldu- söylüyorlardı ama, hiç biri bu vaziyetin kendi bölgesinde böyle oldu- ğunu bildirmiyordu. —Bilakis, — kendi seçmenlerinin müskil halinden bahse- diyordu. Neredeydi bu iyi bölgeler? İhtimal ki başkalarının seçim mmta- kalarında Eğer münakaşalara bir tarif bul- mak gerekirse, "gemisini kurtaran kap- tandır denilebilirdi. Hakikaten, tasarı p yekün kaldırılırsa elbette çok daha ıyı olaca tı. kalırsa, seçim bölge- sini kurtar: acak me kendi reylerini de emnıyet altına alacaktı. O takdirde, durumun iyi di ve dayanılır gibi değildi. Vekil de paratoner arıyor S eçmenlerinden veya mahalli tes- kilatından —sert mektuplar elan, sadece mebuslar değildi. Vekiller de AKİS, 19 SUBAT 1955 aynı durumdaydılar. Bilhassa Eskişe- hirli hemşehrileri Maliye vekili Hasan Polatkana ateş püsküruyorlardı. -veya çoğu- tasarıdan dolayı mes'ul tutuyor, ver yansın ediyorlar- di. Maliye vekilinin kuvvetı, korkunç, bir sukut gösteriyordu. Vaziyet adeta tehlikeli hal almaya başlamıştı. Eski- şehirdeki — parti teskilatı da verginin artmasını istemiyordu. Halbuki, Ha- san Polatkan buna mani olmak kudre- tini elinde tutmuyordu. Arazi vergisi- nin arttırılması için talimat almış ve bunun sadece teknık tarafını hazırla- Ö lantısında tenkitleri — "gereken yere" duyuracağını bildirdi. İfadesine göre, tasarıyı getiren Maliye vekaleti değil- i ükümet karar vermişti. Yapılan tenkıtlerın de hükümet tarafından ce- Yırcalı - Karaosmanoğlu En son haberdar - oluyorlar vaplandırılması gerekiyordu. Bu ba- mdan, hakiki muhatap Hasan Polat- kan değildi. Bu demekti ki: hakiki muhatap Adnan Menderestir. Maliye vekili, tasarımın müdafaasını yüklen- mek istemiyordu. Kapalı — kapılar — arkasında F akat Demokrat Parti Genel İdare kurulunun toplantısı, tam manasile kapalı kapılar arkasında cereyan edi- yordu. Karma komisyonun müzakere- çorbada tuzunu bulunmasını isteyen yüz kadar açıktan ka Ha lbuk Ruzgarlı sokaktakı ük sa- dan başka kimse alınmamıştı. Bu ba- kımdan iktidarın ileri gelenleri da- a serbest konuştu Eğer arazi vergısı dokuz misli artarsa Demok zira Cumhuriyet Halk Partisi ve Cumhu- riyetçi Millet Partisi muhalefetlerinin bundan azami surette istifade edecek- lerinden hiç şuphe yoktu. Genel İdare Kurulunun baz zaları, düşündükle- rini soylemekten çekınmedıler Hükü- YURTTA OLUP BİTENLER met, partiyi kaale almaksızın bir tasarı hazırlamıştı. Bütün teskilattan mektup Böyle bir vergiye lüzum parti politikası bakı- mından tehlike vardı. Aynı toplantıda bazı iç ve dış meseleler de görüşül- müştü. Ancak, en mühim dava buydu. Hakikaten, arazi vergisini bugün- den yarına dokuz misli arttımak parti bakımından son derece tehlikeliydi. Belki lıukumetın paraya ihtiyacı var- dı ve arazi vergisi olarak son derece gülünç meblağlar ödeniyordu. Ama, bilhassa 2 Mayıstan sonra Demokrat Parti büyük — şehirlerde —ekseriyeti, gözle görülür şekilde kaybetmişti. Son kanunlar ve son hadiseler, partinin prestijine tamir kabul etmez bir darbe indirmişti. Münevver zümre, 2 mayısa kadar Demokrat Partiden ümidini ta- amen kesmış sayılmazdı. Büyük şe- hırler gerçi daima — muhalif olurlardı ama, buna ragmen 19 4 de Demokrat Partiye bir defa daha rey vermeyi ter- Halbuki şımdı suku lar ara mokratik tarzda nasıl ayakta kalacağı meraka değerdi. Genel İdare kurulunun toplan sında ortaya atılan şikayetler, sadece azaların şikayetleri değildi. Partinin şikayetiydi. Hükümet partinin hükü- metiydi ama, aslın her şey sanki parti i haber verilmeksizin tedvir ediliyordu. Arazi vergisinde düşü bunların ifade edılebılmesıne oğlu başka, Emin Kalafat, Fethi Çelik- baş, Rıfkı Salim Burçak başka, Sıtkı Yıı'calı başka, Atıf Benderlioğlu, Os- man Çiçekdağ başka, Fevzi Lütfi Karaosmanoğlu başka, hatta dü- şündüğü zaman Dışişleri vekili Fuad Koprulu iç meselelerde başka düşünü- yordu Zamma niçin lüzum var H ukumetın paraya, hem de çok r mızın ise - kadar vergi vermedikleri hakikatti. memleketin kalkınması ise milletin sayesinde olabilirdi. da rincisinin büy ik luk doğuracağını biliyordu. ki ile bunu azaltacağı ve ,miikellefiye- tin herkes için eşit olduğunu göstere- ceğini ümid etmisti. Çiftcilerden - bü- yük çiftcilerden- vergiyi az alırken ge- lir vergisi nisbetlerinde artırma yap- 7