TURİZM Kongre Gene heyecan D ördüncü Turizim Danışma Kurulu toplantıya çağrıldığı zaman hemen herkeste tek bir kanaat vardı; Bu kongrenin de diğerlerinden farkı ol- mıyacak, dıgerlerını taklit — etmekten eri kalmıyacak.. ugüne kadar vatandaş olarak bir çok, binler ve binlerce kongre görmüş işitmiş ve takip etmiştik. Bu kongre- erde "memleket çapında" diye bahse gırışılenbır çok mevzular ele alınmış, vatandaşın sağduyusunda bir olay olarak kalan bir yığın tatbikat- sızlık idi. Çünkü alınan kararların hiç irisinin tatbik sahası bulmadığı, sa- dece gazetelerin günlük — sütunlarına büyiük başlıklı haberler — olarak ser- maye teşkil ettiği görülmüştü iz gene memleket olarak garplı görünmek sevdası ile bir çok büyük her işin, her derdin hallinde ilk unsu- runu ihmal etmiştik. İşte, turizim da- vamız da böyle başladı. Hiç bir cephesi ile işi halletmek yoluna gitmemiş iken, birden bir umum miidürlüğün ismini değiştirmiş, memlekete turist celbi için artlar ve haller olup olmadığını peşin hesaplamadan, her ecnebiye pis ve ge- fena sokaklarımızı, güne harabeleşen tarihi kıy- metlerımızı göstermeğe, tabiat güzel- liği hakim sahalarımıza yol yokken, buraları dünyanın birer cenneti olarak tavsif etmeğe başlamıştık. Hudutsuz bir sevinç içinde idik. Sevincimiz bir kaç Amerikalının memlekete gelmesi, vapurlarının İstanbul'a yanaşması ile kat ve kat üstün oldu. Çünkü artık bu memleket tanınma ve turist celbet- me yoluna girmiş diyorduk. Fakat ya- nılıyorduk.. ü gelen turist otel bulamıyor, turist dolar karaborsacılarını izaç edici ve sıkıcı, usandırıcı telaşı ile karşılaşı- yordu. tün bunlar bir yana, ecnebinin etmeğe gayret ettik, fakat Avrupa bas- kılı bir kaç broşür ile.. Geriye binler- ce iş kalmıştı, bizim nemize gerekti. Nemize gerekti ki, oturup yollanmızın durumunu, turistlik bölgelerin tespitine girişelim.. Bunlar sonradan yapılmış, yavaş yavaş bu işleri tasfiye eder, mii- kemmel hale getirirmişiz. iste dağda- ğalı faaliyetimizin kısa bir bilançosu.. Geçen seneye kadar bu şekilde bir tempo ile gelindi ve bu sene bu faali- yetin dışına çıkılmadı. Bu sözleri ya- arken, en yetkili makamların bizi teyıt ettıklerı - hem de görüldü. Çünkü turızm danı. rulu toplanırken, üyelere dağıtılmak için üzere bir rapor hazırlanmıştı, bu rapor gösterilen faaliyeti — ihtiva edi- yordu ve raporda -memlekete has- yar işler üzerinde büyük bulunuyordu. Bu arada, turizm bakı- mından ne kadar geride kaldığımızı, ne Turizm gelişecekmiş Bu memleketi 24 tanımadıktan Sonra.. kadar yerınde saydığımızı gösteren bir ifade hatta ifadeler - vardı. Tu rizm uzerındekı faaliyetimizi hülasa ediyordu : "Memleke tın turizm bakımından tetkikine ve kıymetlerinin — tespitine yarayan gezilerin çoğalması zaruridir. Ancak, turizm dairesi kadrosunun bir kaç kişiden ibaret olması, bu hususta şoyle bulunmaması sebeblerle, tetkik gezilerinin daha mü- sait zamanlara — bırakılması — zarureti hasıl olmaktadır." u satırlar "“turizm danışma kuru- apor ve teklifler" ismini taşıyan kıtaptan alınmıştır, her satırı ile bizde turizm bir "felaket" derecesinde geri kaldığım ispat edecek değerdedir. Şi meselenin üzerinde iğilen bir insanın, tetkıklerının bu cümle -içinde çıkan hakikatler ile birlikte bir izahı- nı yapalım Turızm ile ilgili makamla- rımız, iç t m için seyahatler tertip etmışlerdır, bu seyahatlar sanıldığı gibi mutehassıs kimseler tarafından yapıl- hıs memleket içinde geziye çıkmışlar- dır, fakat bu seyahat de hazırlanan bir program geregınce olmuş değildir. Bi- rincisinde — Tur esi — başkanı Cumhurbaşkanının bır seyahatıne işti- rak etmiş ve ifadeye göre, Karedeniz kıyılarında ve bir defasında da yanlız basına meşhur ve malum Efes'te tet- kiklerde bulunmuştur bir şube tır, neticesi ne olmuştur, Allah bilir. sonra acı bir itiraf gelip çat- mıştır. Turist çekmeğe çalıştığımız bu memleketin turistik bölgelerine mü- tehassısların yapacağı seyahatler va- sıta bulunamamasindan, —"daha mü- sait zamanlara — bırakılmıştır." Bu bir gerekçedir, bu gerekçenin kar- şılığında yabancının bu mleketi gezmesini — istiyoruz. enüz — turist bölgeleri tespit ve tetkik edecek memurlanmızın, yurt içindeki gezile- olduğu gibi ortaya döken satırlar ile kitaplara alıyoruz, diyoruz ki memleketin — turizm için bir geniş teşkilatı yoktur. Hemen arkasın- dan ilave ediyoruz, bu teşkilat olsa bile memurlarımızı seyahatını de müsait zamanlara, mevsimin müsaade ettiği zamanlara bırakmak zorunda bulunu- yoruz. AKİS bundan evvelki sayılarında turizm davasının ele alınmasını tetkik ederken, bu davanın her şeyden önce bir"teşkilata" ihtiyaç gösterdiğini bil- i Daha turist böl- yetişmesine gayret etmek — olmalıdır. AKİS, 19 ŞUBAT 1955