MUSİKİ Opera Arya Ziyafeti B undan yüz küsür sene kadar önce bir Nisan günü, Verdi, Salvatore Cammarano adlı bir zata söyle bir mektup yazıyordu: "Senaryonuzu aldım. Normalin üstünde kaabiliyetli ve karakterli bir adamsınız. İspanyol piyesindeki bütün yenilikleri ve tuhaflıkları operada mu- hafaza edemezsek, bu tasavvurdan vaz geçelim daha iyi. Bunu söylediğim için bana gücenmeyiniz." ahis mevzuu ispanyol piyesi, tıerrez in El Trovator'u idi. Verdı Gu- lib- vaka- muğlak bir şekilde birleştirmiş. tarihi bir melodramdı. Bu malzeme yığınını operaya elverişli bir hale ge- tirmek için birçok fedakarlık gereki- yordu. Neticede karakterler beliremi- yecek, vakalar bağlanamayacaktı. Fakat Cammarano ile Verdi, ta- savvurlarından vaz geçmediler Ama operadaki vakaları da seyirciye açıkca anlatamadılar. ammarano mühim motifleri ve düğüm noktalarını bir iki cümleyle ifadeye mecbur kaldı. Verdi de bol bol güzel melodi yazdı. Neticede ortaya karmakarışık, gayrımuhtemel ihtimallerle dolu bir mevzuu olan, fakat bol aryalı bir opera çıktı. İI Trovatore'nin bugün gördüğü büyük rağbetin sebebi de bu sonuncudur. Operanın muğlak vakalarıın, çalışalım: Bir çingene kadın var zucena. Annesini bir ko öldürtmüş. O da izaha . İsmi yakarak mtıkam almak için. kontun oğullarından birini yakmak is- . Ama, bir çılgınlık anında, kendi oglunu yakmış. Kontun oğlu da - ismi Manrico'dur - çingeneler arasında bü- yümüş. Kontun diğer oğlu şimdi onun rakibi. İkisi de aynı kadını - Leonora- yı - seviyorlar. Ama kardeş oldukla- ri bilmiyorlar. Kont, Azucena ile Manrico'yu ele geçiriyor. İkisini de öldürtecek. Fakat Leonora, Manrico'yu kurtarmak için Kontla evlenmeyi ka- bul eder. Sonra da zehir içer. Leonora- yı kaybeden Kont, Manrico'yu ölüme Manrıco yanarken Azucena da Konta, kardeşini öldürtmüş oldu- ğunu söyler. Birlik — yokluğu — mu? I1 Trovatore'de muhtelif parçaların - aryalar, ensemble'lar vs. - ayrı ayrı kaldıkları, bir butun halinde top- lanmadıkları söylen ma, şohretlı bır Fransız musıkışınası diyor: takdırde bütün Tıyatrosundakı temsilinde II Trovatore' nın bir blok olarak orta- ya çıkması, etmekteydi. sun, orkestra ve koro şefi Adolfo Ca- mozzo olsun, eseri inandırıcı bir bütün halinde ortaya çıkarabilmişlerdi Ferdi icralar arasında farklar bulunmakla beraber, rol alan sanatk rlar tarn bir topluluk Truhu d çalışıyorlardı Çarşamba gecesi verilen ikinci temsil- de en yüksek muvaffakiyet, Azucena TO lünde mezzo soprano Necdet Demir'e aitti. Bu rol, Necdet Demir'in sanat ha- yatında bugüne kadar ulaştığı en yük- sek seviye olabilir Leonora rolünde Belkıs Aran ge- ceye biraz sinirli başladı. Nefesini kontrol edemedi ilk anlarda. Fakat çok kısa bir zamanda kendini topladı. Bir İl Trovatore mevzu ahenkli musiki Arap saçı AKİS, 19 ŞUBAT 1955 koloratura olmamakla — beraber süslü pasajları da ustalıkla icra ettiği oldu. Kontrolünde Rıfkı Ar, ne oyun ve ne de ses bakımlarından dıkka çekeme- di. Dördüncü tablodaki ilk aryasında bilhassa Zayıftı. Çok defa ton dışına kaydığı oldu. Ferrando rolünde Hilmi Girginkoç'un bulanık, tegannisi zoraki idi. Bundan once çok daha iyi “icralarını dinlediğimiz — Girginkoç'un değerini II Trovatore'deki tegannisiyle ölçmek mümkün değildi. Manrico ro- lünde Savni Subaşı, temsilin en zayıf unsuruydu. Muhakkak ki operamızın en kifayetsiz tenoru kansız- lıklarını aşmak i diği belliydi. Hürol, birlik içindeki yerini dolduru- yordu. Temsilin şaşırtıcı bir tarafı, or- kestranın mükemmel çalışıydı. Koro- dan ayrıca bahsetmeğe lüzum yoktur. Opera korosunun kaliteli bir topluluk olduğu bilinir. Tarık Levendoğlu'nun sekiz ayrı dekoru, Devlet Operasındaki Trovatore temsilinin göze hitap eden güzelliğiydi. Herhalde bu temsil, noktalarına rağm nın muvaffakıyetler lıstesıne ilave edi- lebilir. Orkestra Milletlerarası Orkestra B irleşmiş Milletler tarafından des- teklenen bir tasavvur re, her milletten musıkısınasları 1çıne alan milletlerarası bir senfoni orkestrası kurulacak ve bu orkestra daımı olarak desteklemek maksadiyle, konserler verecektir. tasavvur resmen Birleimiş Milletlere ait değildir. Bununla beraber, bu teş- kilattaki birçok — temsilci tarafından tasvip edilmekte ve desteklenmekte- dir. Teklif edilen orkestranın senelik bütçesi bir buçuk milyon dolardan fazla olacaktır. Bu hususta, Amerika'nın len musiki mecmualarından America şöyle diyor: 'şimdiye kadar, i bi ileri ge- Musical kulturel münase- in ve benzeri teskilatların davasını daima benimsedik. Fakat, orkestra tasavvu- runu destekleyemeyiz. İşin içine bir- çok spheli ve gerçeğe aykırı faktör giriyor. Mesela, senfonik bir orkestra tarafından — verilen konserlerde mu- hakkak surette batı kaynaklı musiki a kaç tane Asyalı böyle bir orkestranın çalacağı musiki ile ilgilenir? ka, batı kültürüne bağlı —milletlerin bırçok büyük or- kestrası vardır e Öyle gel'yor ki, milletlerara- sında yerli kültürel fikirlerin ve mü- esseselerin mübadelesi yoluna gidilse, bu, herhalde, merkezi bir makamdan kültür dagıtma teşebbüsübne nisbetle daha verimli olur. Milletlerarası or- kestra için teklif edilen senelik bütçe bir bucuk milyon dolardan fazladır. Bu para Hint musikisini Amerikaya, 27