KADIN Sakin yuva Eşyaları ne basit ne sade landığı zaman odayı çok doldurur.. azla parası — olmıyan bir insanın fena bir yatak odası takımı alması da bir hatadır u durumda, en iyi neti- ce veren şey, saglam ve guzel bir sani- ye yaptırıp, bunu çok kırmalı çızgılı veya çiçekli bir kumaşla örtüp ı ku- lmaz: ir pu yapmakta. Tuvalet masası adi tahtadan yapılmış, iki gözlü küçük bir masadır. Fakat bu da aynı kumaş büzülerek giy- dirilmiştir.. Tuvaletin stune duvara yapıştırılacak yuvarlak bir ayna- nın iki a koyulacak oplıkler som- yenin ıkı bas ucundakı taburelerin üze- rine yerleştirilecek zevkli abajurlar, o- ü ir manzara verecek- tir.. Yatak odanız için, kaplamaları çat- liyan, kapılan kapanmayan âdi bir gar- drop almaktan çekininiz.. Eskiden kal- ma güzel birşey bulamazsamz en iyisi (güvendiğiniz bir angoza, mümkün mertebe geniş ve rahat düz tahtadan bir do lap ve şifonyer yaptırıp, bunları krem ıyaglıb a ile boyamı kır Otu odasına g elince: Bura bilhassa rahat ve cazip olmasına dıkkat etmek icab eder.. Koltuklarınızı pahalı kumaşlarla kaplatmayın, çünkü bunlar nihayet iki senede kırleneceklerdır Me- sela 4 kuçuk koltugunuz varsa, bunları kumaşlarla kaplatın fakat eteklerıne plı yaptırın iki kol tuğu koyu kırmızı — yapa rsanız, diğer ikisini nefti veya sediri yaptırıp bunu Türk kumaşları şallarla kaphyalbılıısınız Ortaya yerleş- tırecegımız bir eski pirinç mangal Üs- ne koyulacak bir tepsi ile orta masa- sı vazıfesını görebilir. Çevrelerden aba- jurlar yapmak, Türk köylüsünün heybe- 24 sini ve gazete — muhafazası gibi kullanmak Turk hususıyetlerınden istir fade etmek evinize bir hoşluk ve şah- siyet verir. Esas prensip olarak kabul edilecek odalarda az ve temiz eşya bulun- yerleri, pencere— şey, durup buna mukabil leri, kullanılmayan kapılan mkün mertebe bol hah ve kumaşlarla gıydır— ktir. Birçok erkekler evleri için çalışma- yı severler. Kocanızın bu çalışması, yal- nız perde takmaya, soba kurmaya veya etmeyebılır lâ antreye bir ayakkabı dolabı yaptıgı taktırd çok mesut olacagınıza söyleyi- DÜU bu dolabı yaparken, siz de üze- rıne kovacagınız fi tıllı yastıkları hazırlı— yabilirsii Dolabın kaj; pakl panın- ca, ışte antreyı susleyen cici bır eşya' Karıkocayı bırleş iren en kuvvetli bağlar, aynı gaye raber sarfedi- len gayretlerdir. ini sü leyen kan kocalar birbirlerine çok yak- laşmışlardır. Dedikodu Peiro ile Alexandra nasıl barıştılar? Y ugoslavya'nın eski — kralı Petro ile kraliçe Alexandra nihayet barıştılar Kralıçe Alexandre bu kış, eteğinde kış sporlarının merkezi olan «Gstaad» da bulunuyordu. —Her sene Noelde, çocuğunu goren sabık kral, bu sene de, gizlice «Gstaad» a gelmiş, kat karısı ile birden karşılaşmasımn doğru olmıyacağını — düşünerek büyük otele inmeyip, küçük bir rmsafırhanede kalmıştı. Fakat aralarında — ancak beş yüz metre gibi kısa bir — mesafe ve kalplerinde barışmak için büyük bir arzu vardı. Bundan başka, bir de sene- lerden beri onları barıştırmak — istiyen çok iyi bir dostları, Toledo kontesi, o- rada bulunuyordu. İkinci Petroya : - Majesteleri — üzülmesinler demiş- ti, ıkınızı de bir gün, tamamile tesadü- n evıme davet edeceğim ve Noel ağa- cının karınız çocuğunuz ve siz bırden bırleşec eksin Toledo duşesı dedıgını yapmış ve emelinde muvaffak olmuştur. Bu karşı- laşmadan sonra ka k oca gayet mesut gorunmuş ve eskı kral, boşanmayı dur- ak üzere i eden muracaatı yap- Yalnız ıkıncı l kendisine sual soran bir gazeteciye, so- ğuk bir sesle, şu cevabı vermekle ikti- fa etm t R — Kra lıçe Alexandre ve ben haya- tımızı gene beraber devam ettirmeye verdik karar Fakat dedıkodu olmaması kabil miydi? Bir kral bir kraliçeden ayrılıyor. bu zaten bütün Avrupa'yı alâkalandıra- cak bir hâdisedir, üstelik kraliçe bileği- ni kesip intihara teşebbüs ediyor. 33 yaşında olan Alexandre, 944 se- nesinde Londra'da Petro ile evlenmişti. Fakat ızdıvaçlan ilk — günden, azaplı 1 ÇÜ em ya sahip değildi, hem de alelade bir in- san gibi yaşamak — istemiyordu.. Vakıa Windsor dükü de 1936 senesınden be- ri, kâfi derecede mesut bir hayt sür- memektedir fakat hıç olmazs, hiç- P: kadar fakir olmamış, çekmemiştir; halbuki kraliçe kararından birkaç dı, fakat Tito bu parayı müsadere et- mişti. Kraliçe, daima hayıflanarak: «— Ne olur bu hayali para da mevcut olmasaydı da biz kocamın İn- gilteredeki diğer iki karde eşi gibi ba- sit fakat mesut birer çiftçi hayatı ya- şıyabilseydik» — derdi. Fakir olduklarını — söylediği zaman kraliçe hıç te fazla mübalağa memış— ti. Çünkü Petro 1942 senesinde, 18 yı şında memleketını terkettiği yanında yalnız, iki küçük valiz Vakıa babası, o güne kadar oğlu namı- bankalara çok para yatır- uçup gitti. . yoksa kendinde mi? İşte geçimsizliğine başlıca şe) ikisi de mesuliyeti kabul et- memektedir.. Kralıçe evlendiği zaman 23 yaşında idi k 20.. İkisi de genç vı di, sevışıyorlardı fakat malı sıkıntılar bu yuvayı yıkmıştı.. AKİS, 29 OCAK 1955