DÜNYADA OLUP BİTENLER Arap birliği Bir ihtilâl peşinde ahirede Arap başvekilleri toplandı- Başvekili Nuri Saıd paşa gelmemış buna mukabil Lib- p Güvenlik paktına dahil olma- dıgı halde başvekili konferansa kabul edilmişti— ilk sözü Cemal Abdülnasır aldı. Toplantı Mısır toprakları üzerinde yapıldığına göre en basit muaşeret ka- idesi, Mısır başvekılının toplantıyı aç- ması ve sonra sözü öteki başvekillere bırakmasını icap — ettirirdi. Abdülnasır böyle yapmadı. Zira Mısır, kendisini Arap devletlerının lıderı addedıyordu ve yarbayın — kanaatince bunu daha toplantının başında l'ııssettırmesı fayda- dan hali değildi. Başvekil tam bir buçuk saat müd- detle konuştu İddiasına göre Türk-Irak ittifakı tamamile lüzumsuz ve faydasız- dı. Türkiye Iraka yardım mı edecekti? Yardım edebilir miydi? Cemal Abdül- nasır bu fikri memleketimiz aleyhinde bir cereyan yaratmak - için son sert cümlelerle — meslekdaşlarına etti. Turkıye yi sadece kuçumsemiyor, aynı anda itimad edi bir memleket olarak tanıtıyordu Sankı kısa bir müddet evvel Türkiye'yi hara- retle öven gene kendisi değildi. Sonradan diğer başvekiller de söz aldılar ve görüşlerini belirttiler. Top- lantıda Lübnan ve Ünlün başvekilleri de bulunuyordu. Onlar, — mutasavver paktı başka şekilde — mütalâa ettiklerini açıkladılar. Fakat İ At istan, Yemen gibi devletler üzerinde tesiri büyüktü. Hattâ Lübnan ve Ür- dün bile çekmiyorlardı. — Mısır, kendi aralarında en kuvvetli memleketti ve bilhassa El Ezber vasıtasile komşuları üzerinde basla — yapabiliyordu. Fakat, başvekiller Cemal ü an geçeni tamamile okuyamadılar. Ce- mal Abdülnasır Irakta bir hükümet darbesi tasarlıyordu Geniş kampanya Mısınn bütün gazeteleri, bilhassa İh- tilââ Konseyinin — organı ola 1 Cumhurıye Nuri Said Paşa'nın aleyhin- de geniş bir kampanya açmıştı ve müte- madiyen kendisinin Arap dâvasına iha- net ettiğini yazıyordu. Bir arabın Arap dâvasına ihanet ettiğini söylemek, onun idaresindeki Arapları ihtilâle teşvik et- mekten başka şey değildir. Bundan başka Kahirede bulunan ve fiilen Ara Birliğinin malı addedilen Arapların Se- si radyosu da ateş — püskürüyor, İrak mılletıne «aklını başına — toplamasını» tavsiye ediyordu. Bundan başka Iraktaki Mısır ajan- ları faaliyetteydi ve Irak milleti içinde Nuri Said Paşa aleyhinde propaganda yapıyorlardı. Gerçı Nuri Said paşa ve veliaht tamamile batıya dönmüşlerdi ve TIralan istikbalini batı ile hoş münasebetlerde — görüyorlardı. Fakat Nuri Said Paşa bir defa devrilir- AKİS, 29 OCAK 1955 Cemal Abdülnasır İhtilalci e bu cereyan hafifleyecekti. Hattâ rip bir komedi hissi uyandırmaktadır. kaybolacaktı. Nuri Said Paşa ise dev- — Nereye varacak? rilmeyecek kadar kuvvetlıydı Ustelik uzun son zamanlarda bir diktatorya kurmak yoluna gitmiş, çok sert tedbirler almış- tı. Cemiyetler kanununda esaslı tadilât yapılmıştı. Bir isyan — hazırlamak son derece güçtü. Bir tek çare kalıyordu ki bu çare Orta Şarkta ve Orta Ameri- ka'da revaçta bulunan bir çaredır Su— ikast! Bir takım karanlık yüzlü kimse- ler, şimdi Irakta Nuri Said Paşayı te- mizlemenin yolunu arıyorlardı ve bun- ların kimlerden emir, para — aldıkları apaçık ortadaydı. Nuri Said Paşa başvekillerin toplan- tısına katılmak üzere Kahireye gelmedi u, resmen belirtildiği gıbı hasta bulunması dolayısiyle değildi. Ortada suikasta uğramak — tehlikesi vardı ve Kahire, suikastçıların en ziyade rahat- lıkla iş görebilecekleri yer sayılırdı. Hem Mısır hükümeti de bundan ko- layca sıyrılırdı. Daha geçenlerde Müs- lüman Kardeşler bizzat İbdülnasıra suikast yapmamışlar mıydı? Fakat Nuri Said — Paşa'nın Mısıra gelmemesi tehlikeyi — önlemezdi. Mak- tul, gelmezse, katiller gidebilirlerdi. Ni- tekim Irakta şu anda son derece sıkı em- niyet tedbirleri alınmıştır. Bilhassa ordu içine zararlı cereyanların girmesine dik- kat edilmektedir. Nuri Said paşa Ingı— lizlerin de dostudur ama bu son selede İngilizlerin — kendisini tamamıle tuttuklarından emin değildir ve bir İn- giliz parmağının mevcudiyetinden şüp- he edilmektedir. dan Cemal Abdulıı sırın te- şa'nın şükranlarını bildiren telgrafı ga- Asrap başvekillerinin toplantısı ürdü. Bır karara varmak son dere- ce güç görünüyordu, zira fikirler dağı- nık olduğu gibi birinci roldeki Irakın temsilcisi de ortada yoktu. Lübnan ile Ürdün ise Irakın tarafını tutuyorlardı. Yalnız Suriye müteredditti. Neticede Mısır'ın başka bir pakta girmeyeceği açıklandı. Bu, zaten bilini- yordu. Türk-Irak paktı ise takbih olun- du. Bu da biliniyordu. Fakat varılan karar Orta Doğuda başlayan hareketi durduracak çapta değildi, — zira Arap Birliği vvetli bir birlik sayıl mazdı Ve Kahıredekı toplantıdan bir kat daha zayıflamış çıkıyordu. Şimdi- lik Türk-Irak paktının arzu — edildiği veçhile dört başı mamur bir sistem o- larak ortaya çıkmasına imkân görünme- mektedir. Ancak tohum — atılmıştır ve etrafına filizler vermektedir. Eğer Irak- ta bir suikast vuku bulmazsa ve paktın hayırlı neticeleri elle tutulur hale gelir- se öteki Arap — devletlerinin Mısır'ın kendilerini sürüklemek — istediği mace- radan kurtulup çakmaları daha kolay- laşacaktır. Suikastın vuku — bulmaması için de Bağdat'ta tedbirler ihmal olun- mamaktadır. Bütün bunlar Mısır'da hakiki ma- nâsile bir hükümetin bulunduğu kana- atinde olanlara, yanıldıklarını bir kere daha ispat etmektedir. Uzak Doğu Yeni bir harp K uyruklarında kızıl yıldız taşıyan tay- yareler Taşen — adalarının üzerinde 17